Mutlu Yıllar :D
Herkes büyük helikoptere neşeyle ve büyük bir heyecanla biniyordu. Austin çıldırmış gibi ağızından tuhaf sesler çıkartıyordu.
Riva'da binmeye çalışıyordu ama bir türlü çıkamıyordu. Ağızından acı dolu inlitiler çıkıyordu. Canı yanıyor olmalı.
"İyi misin?" Soramadan edememiştim.
"Aslında ayağıma kramp girdi ve hareket ettiremiyorum."
Tek ayağının üstünde sekmesi ve yüzünü buruşturması ne kadar komik olsada canı yanıyordu ve yardım etmem gerekiyordu.
Yanına yaklaşıp kolunu boynuma doladım ve diğer elimlede bacaklarını kavrayıp yer ile olan temasını kestim. Tutunmak için iki kolunuda boynuma dolamıştı.
"Ne yapıyorsun?" dedi tedirgin haliyle.
"Yukarı çıkmana yardım ediyorum." deyip sıcak dolu bir gülümseme yerleşti yüzüme.
Yavaşça onu helikopterin zeminine bıraktım ve bende hemen çıktım. Kolundan tutup ayağa kalkmasını sağladım. Teşekkür etmeyi gülümseyerek göstermişti.
Herkes koltuğuna oturdu ve kemerlerini taktı. Kalkış sesi kulaklarıma dolduğunda kasılmıştım. Şimdi ben birilerini mi öldürmeye gidiyordum?
Kimsenin sesi çıkmıyordu. Herkes bir şey düşünüyordu. Bu sefer yapacakları görevi düşündükleri çok belli. Ben böyle bir sorumluluğu üstüme alamazdım. Ben nasıl bir cana kıyabilirim ki?
"Pekala! Henüz saldırmayacağız. Sadece dikkatlerini üstümüze almalıyız. Olabildiğince doğal davranın ve yalakalık yapın hatta şımartın. Mutlaka yanınızda küçük ama kuvvetli silahlar bulundurmanız gerek. Neyle karşılaşıcağımızı bilmiyoruz çünkü."
Riva güçlü bir plan yapmış anlaşılan. Onunla konuşup öldürmek istemediğimi söylemeliyim. Benim yerime başkası yapabilirdi. Sonuçta benden daha iyiler.
"Bir sorun mu var Harry?" diye bana seslenen Drake'e döndüm. Zaten hepsi bana bakıyordu.
"H-Hayır.. Bir sorun yok." dedim yalanda olsa.
"Güzel."
Josh'ın sesi ön taraftan geliyordu. Helikopteri o kullandığı için yanına bile gidemiyorduk. Gidip ona birini öldürmek istemediğimi söylesem beni keserdi.
Gözlerimi açtığımda havanın karanlık olduğunu gördüm. Yol o kadar uzunduki hepimiz uyuya kalmıştık. Omzumda oluşan ağırlık ile kafamı o tarafa çevirmek istedim ama başaramadım. Çünkü Riva'nın kafası buna izin vermemişti.
Tanrım.. Bu kızın benim omzumda ne işi var? Neyseki Josh'ın kapısı kapalıydı. Eğer bizi böyle görseydi, ikimizide öldürürdü.
Hala ikisinin arasında nasıl bir bağlantı var çözmüş değilim. Belkide Josh, Riva'dan hoşlanıyordur. Riva gibi dıştan masum görünen bir kızdan hoşlanması çok normal. Belkide içindeki erkeksi güç ve kuvvete aşıktı.
Ah yine saçmalıyordum. Hala uykum vardı ve gözlerim direnemiyor bir türlü. Bu yüzden bende kafamı Riva'nın kafasına dayayıp anın tadını çıkarmak istedim. Nedenini bende bilmiyordum?!
Uyandığımda gözlerim hala netleşmemişti. Kirpiklerimi hızlıca kırptıktan sonra gözüm netleşmişti. Josh'ın sert bakışları arasında kalmıştım. Doğrulmak istediğimde Riva'nın omzumda yattığını unutmuştum.
''Josh açıklayabilirim.'' dedim. Sesim fısıltı gibi çıkmıştı. Kimseyi uyandırmak istemiyordum.
''Seninle pilot odasında konuşalım.'' dedi ve dizlerine vurarak ayağa kalktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Scream [h.s]
FanfictionGizlendiğim hayatta, duyduğum çığlıklar arasında bir tek onun sesi ilahi gibi geliyordu. Zor bir kızdı ama beni tamamlayan zıt kutubum gibiydi. O beni kurtardı, ben ise onu kollarımın arasında öldürdüm. Cennet kadar güzel, cehennem gibi yakıcıydı. Ç...