Anathema: Lost Control
Çizgiler, küçük bir kız çocuğu figürü oluşturdu. Sonra o figür ete kemiğe büründü.Kar beyazı bir elbise vardı üzerinde ama yer yer çamura bulanmıştı. Gri iri gözleri korku doluydu, siyah bebeklerindeki ışık yansımaları titriyordu.
Kucağında oyuncak ayısı, atkuyruğu yapılmış siyah uzun saçları vardı, aralarındaki beyazlık göze aşinaydı. Küçük burnunun altındaki dolgun dudakları bükülmüş, gözlerinden akan yaşların nemiyle ıslanmıştı. Bakışlarımız ansızın buluştu, onunla beraber ben de ağlamaya başladım. Nedenini bilmiyordum ama onun çektiği ıstırap canımdan can almıştı. Birkaç saniye sonra karanlık arka plan renklendi ve çok tanıdık bir evin içinde buldum bedenimi. Kız da benimle birlikteydi.
Kare şeklindeki holün dış kapısı açıldı ve uzun boylu bir adam karşımızda beliriverdi. Küçük kız 'Baba!' diye çınlayıp adamın kucağına atladı. Kırmızı pabuçları gözümden kaçmamıştı.
Kız çocuğu öyle içten gülümsüyordu ki tombul yanakları yüzünden gözleri bir çizgi halini almıştı. Benim bir zamanlar sahip olduklarıma sahipti, hayat dolu ve cıvıl cıvıldı. Ve onunla aramda çok büyük bir fark vardı, o benim sarılmam gereken kişiye sarılıyordu; çok özlediğim birine. Bense tek başıma acılar içindeydim.
Bu kıskançlık fiziksel olarak sertçe tepki vermeme neden oldu, fanusu yumrukladım. İkisinin de gözleri aniden bana döndü, sanki beni duymuş gibiydiler. Ama az sonra bunun bir tesadüf olduğunu annemin görüntüye girmesiyle anladım. - Annemi her nerede ne şekilde olursa olsun tanırdım - Onun geldiği yöne bakıyorlardı. Annem beline değen siyah upuzun saçlarıyla sanki bir büyütecin içinden çıkmış gibi dahil oldu görüntüye.
Bu o kadar gerçekti ki sanki holün ortasında bu koca fanusla duruyordum. Ama onlar beni göremiyordu. Tıpkı filmlerdeki gibi zaman makinesine binmiş ve geçmişe gitmiştim.
Annemin zarif güzelliği görüntümü süsleyen en güzel şeydi. Mavi elbisesi ne kadar da tanıdıktı. Sarsıntı geçiren görüntümün arasından çıkan, kızıl dalgalı saçlı bir kızın çekingen görüntüsü de öyle. Dış kapının ardından yüzünün yarısını çıkarmış utangaç utangaç bakıyordu. Babam onu içeri alıyor ve benimle tanıştırıyordu. Onu daha önce görmeyen küçüklüğüm şaşkınca kızın yüzünü inceliyordu. Sonra görüntüm yeniden sarsıldı, kırmızı çizgiler siyah renklere karıştı. Başka bir kız çocuğu daha gördüm; siyah kıvırcık saçlı, kürdan gibi zayıf bir kız. Ama o kadar küçüktü ki süs bebeği gibi görünüyordu.
Üçümüz, gece olduğu halde yeşilliklerin aydınlattığı bir bahçedeydik. Yere uzanmış yıldızları seyrediyorduk. Ortamızda turuncu saçlı kız vardı, şimdi çok daha büyümüştü. Birbirimize sarılmış şarkı söylerken, karanlık gökyüzü üzerimize devrildi ve annem ile babamın bedenleri belirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANGIN VE YAKUT
FantasyDeğerli okuyucu, hoş geldin! Bundan tam 11 yıl önce yazmış olduğum kitabı okumak üzeresin Ve dilerim beğenirsin. Sevgiler. * Türünün son varisi ve korkunç bir varlığın soyunu taşıyor! 19 yaşındaki Sima Arweyn, bir gece yarısı akıllara durgunluk ver...