Bölüm Şarkısı:Lucia - Silence
🔱
Alain'in dudaklarından çıkan her bir kelime, beynimin içine mıh gibi saplanmıştı. Bana gerçekleri ispat etme konusunda kararlıydı ayrıca öz güveni de tamdı. Ancak ben onun gibi değildim. Belki de bu yüzden bir korkak gibi davrandığım için, onunla üç gün boyunca görüşmemiştim. Onunla bilmediğim bir yere gitmekten de çekiniyordum, öğrendiklerim karşısında artık rahatça davranamazdım.
Alain ile görüşmediğim süre zarfında kendimi dinledim. Yaşadıklarımı gözden geçirdim; kabuslarımı, halüsinasyonlarımı - ki bunların gerçek olduğunu ima etmişti- öfkemi, hırsımı, gücümü, görme yetilerimi, keskin duyularımı...
Ve inanması çok güç olsa da gözlerimle onu etkilediğim anları canlandırmıştım zihnimde. Bunları ele aldığım zaman, haklı olduğunu görebilmiştim ve korkarım ki, ben onun bahsettiği varlıktım. Bunu kabul etmek hiç kolay olmayacaktı. Ama o varlığın ne olduğunu anlayamamıştım. Aslan ve Kurt birleşimi bir varlık nasıl var olabilirdi? Böyle bir şey mümkün müydü? İnanmadığım ve kesinlikle reddettiğim o dünyadan mı geliyordum? Kanımda dolaşan bir insan kanı değil miydi? Eğer öyle değilse, neden bir canavara dönüşmüyordum? Bu soruların cevabını boşuna aradığımın farkındaydım, ve asla tek başıma bulamazdım. Eksik olan birden fazla şey vardı.
Babamın bana giderken bıraktığı bu yük çok ağırdı. Onun mirası buydu; acı ve ölüm. Onun gibi öldürülecektim, onun gibi parçalara ayrılacaktım. Tıpkı babamın haberi gibi benimde haberim gelecekti bu eve. Tıpkı babam gibi parçalanmış, ve kanlar içinde bir otoyolun kenarında bulunacaktı cesedim.
ON YIL ÖNCE
Serzenişli günün, acılarla son bulduğu bir geceydi. Sürekli kabuslarıma giren babamın vedasının ardından üç hafta geçmişti. Annem, ben ve kuzenlerim umutsuzca babamdan bir haber almayı bekliyorduk. Gitmeden önce bana verdiği kolyeyi annem boynumda görüp almıştı. Bakışlarındaki manayı anlayamamış geri almak için çok ısrar etmiştim ama geri vermemişti. Babam giderken hüsran ve yıkım, siyah gözlerinde bir mühür gibi hapsolmuştu. İçerlerde bir yerlerde bunun son olduğunu hissetmiştim zaten ama söyleyememiştim. Gerçekleri yansıtan tek şeyin hislerim olduğunu bilememiştim.
Gece yarısı telefonun gürültülü sesine uyanmıştık. Annem, ben ve Asena herhangi bir haber gelir ümidiyle telefonun başında, salonda yatıyorduk. Bilge o zamanlar çok küçük olduğu için odasında uyuyordu. Önce Annem koştu telefona, ardından ben ve Asena. Bir süre Annemin şok olmuş ifadesini ve titrek dudaklarından çıkan cümlelerini dinledik.
"Evet, ben Yasmin Arweyn. Evet ben karısıyım? Evet... " Dudaklarından sessiz bir çığlığı andıran fısıltı sızdı. "Ne?" kalbime inen ateşlerle ne olduğunu tahmin etmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANGIN VE YAKUT
FantasyDeğerli okuyucu, hoş geldin! Bundan tam 11 yıl önce yazmış olduğum kitabı okumak üzeresin Ve dilerim beğenirsin. Sevgiler. * Türünün son varisi ve korkunç bir varlığın soyunu taşıyor! 19 yaşındaki Sima Arweyn, bir gece yarısı akıllara durgunluk ver...