Ellerimle masanın üstünde ritim tutarken Sehun'dan gelecek mesajı bekliyordum. Seungwan dersten çıktığında onunla konuşmam ve sinema işini halletmem gerekiyordu. Mesaj geldiğinde hızla yerimden kalkıp fakültenin önüne yürümeye başladım.
Sehun ve Seungwan beraber yanıma geliyorlardı.
"Selam." İkisi de kafasını eğerek gülümsedi. "Nasılsınız?"
"Ben iyiyim."
"Ben de iyiyim."
"Sehun! Bir bakabilir misin?" Sehun'u tanımadığım bir çocuk çağırdığında yanına ilerledi. Ben de fırsatı değerlendirerek Seungwan'a konuyu açtım.
"Diyorum ki bir sonraki haftasonu sinemaya gidelim."
"Jongin, sen ciddi miydin? Olmaz. Çok utanırım."
"Seungwan, lütfen. Bak seninle hiç bu konuları konuşmadık ama bildiğinden eminim. Ben Seulgi'yi seviyorum. Ve bu fırsata ihtiyacım var. Bana yardım etmelisin. Hem ben de sana yardım edeceğim." Seungwan sessiz kaldığında devam ettim. "Chanyeol hyung orada arkadaşın için bulunduğunu düşünecek. Utanmana gerek yok. Bu bir randevu değil."
"Seulgi'nin bir sonraki haftasonu işi var."
"Ne işi var?"
"Çocukluk arkadaşı Seul'e gelecek. Ama bu haftasonu size uygunsa ayarlayabiliriz sanırım."
"Bize her zaman uygun!" Heyecanla sesimi yükselttiğimde Seungwan güldü.
"Bu kadar heyecanlanma."
"Sana bir şey soracağım." Yutkunarak devam ettim. "Seulgi benim hakkımda ne düşünüyor?" Seungwan güldü.
"Jongin, cidden bunu soruyor musun?"
"Ne? Merak ediyorum. Ben de sana Chanyeol hyungun senin hakkında ne düşündüğünü söylerim."Seungwan ikilemde kalmış bir şekilde bana baktı.
"Jongin çok kötüsün. Beni zayıf noktamdan vurma." Beklentiyle ona baktım. "Tamam. Ama önce sen." Seungwan'a büyük bir gülümseme verdim.
"Chanyeol hyung sesinin çok güzel olduğunu söyledi. Ayrıca çok hoş bir kız olduğunu ve gülümsemeni beğendiğini söyledi." Söylediklerim yalan değildi. Chanyeol hyung birçok defa bize bu konudan bahsetmişti. Seungwan'in ağzı kulaklarına varmıştı.
"Ciddi misin? Beni güzel mi buluyor? Başka? Başka ne dedi?" Heyecanla kolumu dürterken güldüm.
"Bu işler karşılıklı. Ben diyeceğğimi dedim. Sıra sende."
"Seulgi, senin ilginden hoşlanıyor. Çok tatlı olduğunu söylemişti bir keresinde. Ve basket oynarken ağzından yanlışlıkla çok yakışıklı olduğunu kaçırdı." Az önce Seungwan'ın yüzünde olan ifade şimdi bendeydi.
"Peki bizim için bir ihtimal var mı?"
"Bu senin elinde Jongin." Ben düşüncelere dalmışken Sehun yanımıza geldi.
"Haftaya Salı okul partisi varmış. Gidiyoruz değil mi gençler?" Sehun yanımızda saçma sapan dans ederken güldük. Ben de Sehun'a eşlik ederken Seungwan gözlerini kapatıyordu.
"Gözlerim kanıyor şu an." Etraftakiler bize bakarken yüksek sesle gülüyorduk.
Karşıdan gelen Seulgi'yi gördüğümde utançla hareketlerime son verdim. Kahretsin, rezil oldum. Sehun'ıu durması için dürterken Seulgi yanımıza ulaştı. Sehun'sa beni takmayarak dansa devam etti ve Seulgi'yle konuşmaya başladı.
"Seulgi, sen dans kulübündeydin, değil mi? Bana eşlik et." Seulgi kahkahayla gülerken bense hayran olmuş bir şekilde ona bakıyordum.
"Teşekkürler Sehun. Ben böyle iyiyim." Seungwan Sehun'a gülerken Seulgi'ye açıklama yaptı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love Me Like I Do - Seulkai
FanfictionLOVE ME LIKE I DO KANG SEULGİ KİM JONGİN -seulkaiii