Hasan artık sık sık çöldeki ağacına gitmekteydi. Handan kovulmaları o kadar sıklaşmıştı ki artık hana ait hissetmiyordu.
Ve orada yaşamaya alışmış gibiydi ya da o öyle zannetmekteydi.
"Hiçbir zaman ayrılamadığın bir yerden gözle görülür şekilde kopuşunu izlemek insanın yaşadığı büyük acılardan biridir . "
Bir çıkış yolu bulmalıydı Hassan . Mutlu değildi gülüyordu ama mutlu değildi .
Böyle giderse çölün suyu ; Hassanın gözyaşları olacaktı.
Körü körüne düşünmek düşüncelerin soyutta kalması insanın yaşadığı ikinci acıdır.
Hayallerin hayalde kalacağını bilmek insanı yıkar.Çölde gezinen bir adam düşün kör , sağır ve dilsiz .
Bir de çölde gezinemeyen bir adam düşün eli yok ayağı yok.
Hangisi daha iyi sizce ?
İkisininde hayalleri var fakat hayallerinin önünde kendi engelleri var. Kendinin engelleri var. Kendi bir engel aslında önünde...Hayat aslında o kadar da kolay değil seni anlatan . Gözyaşları akarken aklından geçen .
Aydınlık daha da karardı Hassanın gözlerinde.
Aydınlık var mıydı ki Hassanın gözlerinde ...Artık her ağaç altındaki her dalın yaprağında Hassanın anıları vardı. Çöldeki ağaç tekti , sahibide bir tek Hassandı . Çoğu kervan o ağaçtan bir yaprak götürürken sadece birkaç çocuk ona su verirdi. Ömrünün az olacağını düşünürdü hep Hassan .
Ama sonu görmeden sona karar vermek sadece zayıf insanların kararıydı ve Hassan güçlülüğünü farkına varmadığı halde güçlüydü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇÖLDE Kİ ADAM
Random"İnsanları zorlayan o küçük beyninide alıp git buradan !" Küçük adamın söylediği ilk cümleydi bu. Hayatla bağını koparmaya ramak kalmış bir adama karşı. Karşısındaki çehrenin bakışları hiçbir şekilde unutamayacağı keskinlikteydi. Hüznünün berraklığı...