Sabahın ilk ışıkları odadan içeri süzülmekteydi . Bir sağa bir sola döndü küçük kız . Kalkma gücünü kendinde bulamıyordu bir türlü. Maviliği daha da belirene kadar bekledi . Kalkmıştı Elizya . Penceresine doğru yürümeye başladı . Deniz dalgalarının sesini buradan duyabiliyordu . Perdesini çektiğinde ise herkesin görmek için can attığı o deniz karşısında durmaktaydı . Kokusu tüyleri ürperten sesi bir ninni gibi gelen insanı açan görüntüsü ise herkesin görmek istediği nitelikteydi.
Ama Elizya benimsiyemiyordu bir türlü denizi. Onun tüyler ürpertici soğuğuna karşılık çölün sıcaklığını içinde hissediyordu Elizya. Çölden bir parça vardı içinde.
Küçükken dayısı ona bir kitap hediye etmişti .Hz. Muhammed (s.a.v.) in hayatı ile ilgiliydi bu kitap . Kitabın çoğu resimlerden , resimlerin çoğu çölden oluşmaktaydı . O günden beri Elizya çölün aşkını anladı .Çölde aşk başkaydı , bambaşka. "SİMYACI"
Annesinden gizli kitabı okuyordu Elizya Annesi koyu bir Katolikti. Dayısı ise sonrada seçtiği İslam yolunda ilerlemekteydi. Dayısına ayrı bir bağlıydı Elizya . Ona hep hediyeler alırdı dayısı . Kuran okurdu ve Elizyanın içinde bir şeyler yanıyordu sanki
Tak takk Elizya daha hazırlanmadın mı sen dersin yok mu bugün senin kahvaltıya hadii bakalım sonra hazırlanırsın
Bu gelen annesiydi dayısının ailesine ihanet ettiğini düşünen annesi. Dayısı her geldiğinde kapıdan içeri girdiği gibi ona söylenmeye başlardı ve onunla geçirdiği zamanı hiç haz etmezdi . Aslında korkusu diline vurmuştu bir nebze . Dayısının onu Müslüman yapma korkusu .
Ama annesi yakında Elizyanın çölünün Hasanı deniziyle birleşeceğinden habersizdi.
Asıl manalar asıl insanlar tarafından çıkarılır. Bu yüzdendir ki asıl insanlar azınlıktadır.
Elizya Lincoln üniversitesinde Arkeoloji bölümünde okumaktaydı .
Kahvaltı masasına oturduğunda geç kaldığını yeni farketmişti. Annesi bugün erken çıkarsa beraber öğle yemeği için bir yerlere gidelim diyordu . Onun aklında ise okulunun başlattığı bir uygulama vardı . Okul okulu dereceyle bitiren ilk üç kişiyi istediği bir yere arkeoloji çalışmaları için gönderiyordu . Elizya da son sınıfa daha yeni başlamıştı .Çok çalışması gerekiyordu .
Hayallerin önündeki kapıyı kırarak çıkmak çok kolaydır her insan yapabilir . Önemli olan o kapının kilidini açmak için uğraşmaktır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇÖLDE Kİ ADAM
Acak"İnsanları zorlayan o küçük beyninide alıp git buradan !" Küçük adamın söylediği ilk cümleydi bu. Hayatla bağını koparmaya ramak kalmış bir adama karşı. Karşısındaki çehrenin bakışları hiçbir şekilde unutamayacağı keskinlikteydi. Hüznünün berraklığı...