ÇÖLDE Kİ ADAM

Hassan ve Çöl

Hassanın gözleri ağrıyor açılmaktan .
İnsanları daha çok tanımaktan.
Kötülüğe yenik düşen ıslak yanaklardan .
Yaklaşan güneşin sıcaklığından .
Gözleri ağrıyordu Hassanın .
Çölü geçemeyeceği korkusu sardı Hassan ı .
Yanından bir bir kervanlar geçiyordu onu.
Daha da kaplıyordu korku Hassan ı .
Onu geçenleri gördükçe daha çok hırs yapması gerekmiyor muydu Hassan ın ?

Babasına yola çıkmadan önce verdiği sözleri hatırladı Hassan .

Başlangıçtaki ışığın kaynağının ne olduğunu zannediyorsun dedi kendi kendine...

Tünelin sonundaki ışığın kaynağının ne olduğunu zannediyorsun dedi yenileyerek ...

Bir kervanla asimile olup gidebilirdi belki .

O zaman Hassan olur muydu çölü geçen "

Ölümü hatırlattı bu yavaşlığı ona .

Sonuçta hayattaydı Hassan , Hassan ın hayatı , Hassan hayattı...

KENDİNE DUR DİYEBİLEN NEFİSLERE İHTİYACIMIZ VAR.
ARANAN KAN BULUNDU .

HZ. YUSUF ZÜLEYHA ' YA NASIL DUR DEDİ .

GÖZLERİNİ ÇEVİRDİ HARAMDAN .

"YUSUFUM" DEDİ ZÜLAYHA AMA YUSUF "ZÜLEYHAM" DEMEDİ.

SAKINDI ...

Züleyhanın gözlerinde yine o bakış .
Günahının arkasına saklanmış Masumluğu...

Ağıtlar yakılması için sevmek lazım mıdır yoksa sevmek içinde ağıt var mıdır ?

Yüzarsifin tapınağa karşı direnci,
Züleyhanın yusuf a karşı duvarının yıkılışı.

Saf duygular ve yüzarsifin Yusuf oluşu.

Allah ın selamı üzerine olsun ey mısır halkı ...

Cehaletin bedeli ağır oldu .
Yusuf a sus diyen her dil yara oldu.
Öldürülen her beden Nil e su oldu.
7 yıllık bolluk 7 yıllık kıtlığa derman oldu mu ?

"Duymayan kulaklar aç,
Duyulmayan diller tok."

Allah ın selamı üzerinize olsun Ey Mısır halkı !

Yaşasın Yüzarsif Mısır ' ın bilge azizizi yaşasın Yüzarsif !

Mısırlı kahinler buğday peşinde tapınağın ambarlarını buğdayla doldurmaya çalışıyorlar çaresiz.

Eğer Yusuf olmazsa mısır onların, Eğer Yusuf varsa Mısır Allah ' ın .

Bir şeye tersten bakınca daha mı düz geliyor insana ki hep yanlışı seçiyor.

İşte o sabah gözlerini başka bir yerde açtı kız.
Anladı ki Züleyha Yusufu'na kavuşacak .
Açılan kapılar daha kapanmadı ...

Kızın buraya gelmeden önce dayısının dedikleri yankılandı kulağında .

"Başkalarının senin için bir şeyler söylemesi o bir şeyleri doğru yapmaz. "

Sen gözlerini her sabah mavilikte açtığındandır onların söyledikleri.

Oysaki hayallerinden bir an bile kopmayan insanların aklı havada değil tam olarak yerindedir ;

"Ama gözleri başka yerde olanlar farklı yerde görebilir.""

""Bu yüzden başkalarının dedikleri bir şeyden ibarettir. Onları çoğaltıp kendine pay çıkartman senin acizliğindir. ""

Kendi bildiklerin her zaman doğru demiyorum mutlaka yanlış vardır fakat o bir şeyler bunları doğru yapmaz aksine daha da yanlışa götürür .

"Unutma ki sözünü tahtından indirecek yine senin sözündür. "

Umursama insanların kendini büyük görüp seni küçük gösteren bakışlarını .
Olabildiğince büyültki göz bebeklerini anlasınlar içindekini...

"Bu zorlu yolda kaçmayı nasıl
başardın ? "

"Sadece kaçmayı denedim o kadar ...

"Ama aslında kalan günlerimi saymışım haberim yok...

Yine mi suskun o masum bakışların altıdaki biriken sözler.

Yine mi söylenmemek üzere dağıldı kafandaki bulanıklık.

Hem mutsuz olmaktan hemde mutsuz etmekten sıkıldım
. Bu yüzden gitmek istiyorum .

Uzaklar belki mutsuzluğumu benden uzaklaştıracaklardır.

Gölgemin boyu boyumu aştığı saatte buradan göçüp gideceğim bilinmeyen diyarlara.

Bir daha ki gelişim ise gölgemin kaybolmasıyla olacak .

Umutsuzca arkamda bıraktığım bu diyarlar benim kanımla boyanacak .

Ya geç ya da erken farketmemenin verdiği pişmanlık .

Oldukçada sinsi ...

Hassanda bunu bilerek yaşadı belli ki...