Ömer: uyarım uyarım. Bundan eminim o kadar zor olmayacaktır. Evin her yerinde senin dokunuş olsun istiyorum evimiz senin gibi olsun. Senin yokluğunda senin kokunu, dokunuşu herşeyini his etmek istiyorum.
Defne: ya sen bu kadar tatlı olmak zorunda mısın. Ben seninle ne yapıyım?
Ömer: Aklından ne geçiyor mesela?
Defne: eşek ben şimdi öyle bir şey mi İmah ettim. En fazla yanağına öpücük kondururum. O da ben istersem.
Ömer: bende dudaktan istersem o öpücüğü?
Defne: kusura bakmayın Ömer Bey hep sizin istediğiniz mi olacak?
Ömer: "ÖMER BEY"??? yine sizli bizli mi olduk Defne hanım. Ben bunun hesabını evde sorarım sana.
Defne: pis ya. Görürsün sen. Bunun revancı olacak daha. Ya biz ne ara eve yaklaştık farkına bile varmadım.
Ömer: sen anahtarı al kapıyı aç bende bavullarını taşıyım içeriye.
Defne: zahmet etmeseydin ben taşırdım.
Ömer: yok artık bir de müstakbel eşime mi taşıtacağım. Hadi sen kapıyı aç.
Defne: müstakbel mi dedin? Ay yere yığılacağım şimdi ama. Heyecan bastı bir anda. Ömer tabi duymadı. Bavullumla meşkul. Neyse Defne topla kendini ve kapıyı aç.
Defne kapıya doğru yönelmişti kapıyı açmak için. Hemen arkasından da Ömer bavullar ile geliyordu.
Ömer: bavulları benim odama taşıyım sonra kendin eşyalarını yerleştirirsin istediğin gibi.
Defne: Şey... ben kıyafetlerimi nereye koyacağım? Malum senin bir tane dolabın var o da ağzına kadar dolu.
Ömer: ha ben onu hiç düşünmedim. Yarın dolap bakmaya gideriz böyle iki kişilik olanından. Bu evde artık iki kişi olarak yaşayacağız yakında.
Defne: Ömer ben buraya düşüp bayılıyım diye mi yapıyorsun.
Ömer: sen niye hala bu kadar heyecanlısın anlamış değilim.
Ömer Defneyi kucağına alıp oturalım üzerine oturtmuştu. Defne de Ömer'in boynuna sarılmıştı Başbaşa kalmayı özlemişlerdi.
Ömer: hani benim öpücüğüm arabada söz verdin bana.
Defne: gıcık. Ben öyle bir şey dediğimi hatırlamıyorum ama.
Ömer: ben sana hatırlatmasını bilirim. Gıdıklandığını unuttum mu sandın. Şimdi benden kaçış yok.
Defne: Ömer sakın. Sakın deneme bak çok fena olur.
Ömer: iyi madem benden günah gitti.
Ömer bir süre Defneyi koltuğun üzerinde gıdıklamıştı. Defne daha fazla dayanamamıştı Ömer'in hamlesine.
Defne: tamam pes ediyorum aşkım. Sen kazandın. Yanağından öpeceğim. Söz.
Ömer: iyi madem öp bakalım.
Defne Ömer'in yanağından öpeceği an Ömer yanağını çevirmişti Defnenin dudağını öpmek için. Öpüştüklerinde kıvılcımlar saçılıyordu adeta. Birbirlerini çok özlemişlerdi.
Defne: normalde kızmam lazımdı sana ama kızamıyorum bile.
Ömer: çok özledim seni Defne. Hemde çok. Yatalım ister misin. Geç de oldu.
Defne: tamam uyuyalım. Benim de baya uykum geldi.
Dişlerini fırçaladıktan sonra Defne bavuluna yönelmişti pijamalarını aramak için ama gördüğü manzaraya karşı ağzı açık kaldı.
Defne: Ömer!!! Ben eve dönmem lazım. Pijamalarımı evde unutmuşum.
Ömer: saçmala ne eve dönmesi. Benim kilerden birisini veririm şimdi. Dert ettiğin şeye bak.
Ömer pişmanlarından birini Defneye vermişti. Lakin Ömer short ve t-shirt tarzında pijamalar giyiniyordu hep.
Defne: iyi madem ben bunları giyinip geliyim.
Giyindiği shortun kısa olması biraz rahatsız etmişti Defneyi. Ne de olsa Ömer ile aynı yatakta yatacaktı Adamın kudurtmak istemiyordu ilk geceden.
Ömer: wooooow ne de güzel olmuş benim aşkım. Gözümü senden alamıyorum. Ne giysen yakışıyor maşallah.
Defne: Ömer ya... Çok kısa olmadı mı? Yani biraz utandım.
Ömer: utanma. Zaman'ı geldiğinde sen benim bende senim vücudunu göreceğiz. Bunda utanılacak bir şey yok Defnem.
Defne: yapma n'olur. Şimdi bunları düşünmek istemiyorum.
Ömer: neyse tamam senin dediğin gibi olsun. Susuyorum. Ama sarılarak uyumamızda sakınca yoktur dimi?
Defne: ben öyle bir şey demedim ki Ömer. Tabi ki olur. Uyuyalım.
Defne Ömer'e sarılmıştı ve uyumuştular ta ki zil çalana kadar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kiralık Aşk
FanfictionKiralık Aşk Bildiğin herşey göründüğü gibi değilse... Tam her şey bitti dediği anda kapısını çalan mucizeye hayır diyemeyen Defne, 6 aylık bir aşk oyunu teklifini kabul eder. Buna göre, ülkenin en başarılı iş adamlarından biri olan Ömer ile evlen...