Kiralık Aşk

Kiralık Aşk 26. Bölüm

Ömer ve Defne geceyi güzel geçirmişlerdi. Ömer sabah kahvaltı'dan sonra Sadri ustaya gidecekti, çarşı yolun üstünde olduğu için Defneyi de bırakmıştı. Sadri usta, oğlu Cihan ve Ömer Yeliz hanım hakkında araştırıyordu.
Cihan: Ömer abi kadın hakkında bilgilerimiz var mı?
Ömer: yani.. Fazla değil ama hiç yoktan iyi. Yeliz hanım 45 yaş civarında, kızıl saçları var, kahverengi de gözleri boyunu bilmiyorum. Bir de resmini gösteriyim sana. 10 senedir ortalıkta yok.
Cihan: ben emniyete gittiğimde detaylı bir şekilde araştıracağım. Öncelikle her ihtimale hazırlıklı olmalıyız.
10 sene uzun bir süre. Hayatta olup olmadığı bile belli değil.
Ömer: yardımın içim teşekkür ederim. İnşallah en kısa zamanda bir haber gelir.
Cihan: elimden geleni yapacağım. Polis olmama büyük katkın oldu Ömer abi sana bir yardım borçluyum. Eminim bulacağız Yeliz hanımı.
Sadri Usta: anlat bakalım evlat sen bu kadını neden arıyorsun?
Ömer: Yeliz hanım nişanlım Defnenin annesi oluyor. Defne annesini tam 10 senedir görmemiş çünkü kadın onları terk edip gitmiş. O gün bu gündür haber alınamamış. Sevinecektir.
Sadri Usta: Doğru düşünmüşsün eminim çok sevinecek annesini karşısında gördüğünde.
Ömer: Defne mutlu olsun başka bir şey istemiyorum. Neyse ben artık kalkıyım. Cihan bir habere ulaşırsan beni mutlaka ara lütfen.
Cihan: tamam Ömer abi. Numaran zaten bende var merak etme.
Ömer: ben kalkıyım o zamana. İyi günler ...
O arada Defne tüm Çarşı'yı seferber etmiştir, en az kırk kitapçı'da "Aşk ve Gurur" kitabını aramıştı ama ilk baskısını bulmak imkansız gibiydi. Son girdiği kitapçı da ilk baskısı vardı ama Defne cüzdanını evde unutmuştu.
Kitapçı: Aşk ve Gururun ilk baskısı.
Defne: sonunda buldum. En az kırk kitapçıya sordum. Fiyatı ne kadar?
Kitapçı: ilk baskısına çok nadir rastlanır. Fiyatı 100₺.
Defne: normalde bir kitap için o kadar para harcamam ama çok değer verdiğim bir insan olduğu için razıyım.
Defne çantasına baktığında cüzdanını evde unuttuğunu fark etmişti.
Defne: inanmıyorum ya cüzdanımı evde unutmuşum. Cebim'de 50₺ koymuştum size parayı teslim etsem geri kalanı da başka türlü ödesem. Mesela etrafı toplasam, kitaplarınızı düzenli yerleştirsem ne dersiniz?
Kitapçı: tamam öyle yapalım. Zaten kitapları düzene sokacak kimse de yok, bu sayede bana yardım etmiş olursun. Ben kitabı paketleyeyim sen düzeltmeye başla o zaman.
Defne: tamam
Defne tam bir saat içinde dükkanın içini ter temiz etmiş, kitapları bir düzene sokmuştu. Kitapçı çok memnun kalmıştı. Defne ardından kitabı almıştı
ve çantasına koydu sonra Ömer ile buluştu ve eve gittiler.

Ömer: işlerini halledebildin mi?
Defne: evet evet. Peki ya sen? Sadri usta nasıl?
Ömer: şahane. Her şey yolunda. Sadri Usta da iyi. Yemek yiyelim mi dışarıda?
Defne: Yemeği bugün ben hazırlamak istiyorum. Müsade var mı?
Ömer: madem öyle ben de şarap almaya gidiyim evde kalmamış.
Defne: iyi :) sen gelene kadar yemek hazır olur.
Ömer şarap almaya gitmişti ve o arada Defne yemekleri yapmıştı, masayı hazırlamıştı ve en sonunda kendi de şık kırmızı mini elbise giyinmişti. Yemekten sonra kitabı Ömer'e hediye edecekti sürpriz hazırdı.
Ömer: ben geldim aşkım.
Defne: hoş geldin.
Ömer: hoş buldum. Yemekler çok güzel kokuyor. Ellerine sağlık. Tabi sen de çok güzel olmuşsun.
Defne: daha bu sürprizin bir kısmı...
Ömer: sürpriz mi ne gerek vardı?
Defne: bunu sana aldım.
Ömer hediye paketini açtığında çok sevinir.