10.bölüm İlk öpücük

20 1 0
                                    

nda "60" gördükden sonra ilk önce gözlerimin iyi görmediğini sonraysa delirdim sandim.sunuz😘
"O kadar da kalin değilmiş kaşın."
"Hayvan,öküz."
Deyip yumruklarimi omuzuna atmaya başlad.im. Rahatlıyordum.
Birden ellerimi tuttu.
"Zaten acıtmıyor boşa vurma."
Ellerimi yanima koydum. Kizginlikla yüzüne bakmaya başladim. Ne yapa bilirdim.
"Peki. Öyle bakma."
"Öküz"
"Sinirle bakma korkutuyosun."
"Kork hayvan"
"Özür dilerim. Peki kaşlarin kalin demekle hayvanlik,öküzlük, ukalalik, odunluk ve bir de amöblük yaptim. Aff etdinmi?"
"Peki. Belki."
"Ne yapsam tam aff edersin."
"Kendin bulmalisin."
"Bir az saksıyı çalışdırıyım."
Dedi ve 5 dakika geçmemiş elleriyle kafami tuttu, beni öptü
Bu ukala ne yapiyordu.
Kendimi kurtarmak istedim. Bir az çabadan sonra birakti.
Hayvan gibi sırıtıyordu.
"İlk öpücüğümü senden mi alacaktim pis odun." deyip kazağımla dudaklarımı sildim.
"İlk öpücüğün değilki ikinci. Gerçi ilkinide benden almiştin ama."
"Odun, öküz, ukala, züppe,..."
Deyip yumruklamaya başladim.
"Kizim vurmasana."
"Acitmiyor değilmi?!"
Deyip odadan çıkartmak istedim. İte ite odadan çikardim. Sonraki hedefim evden çıkarmaktı.
"Oğlum yemek yeseydin?" annem dedi.
"Yok anne. O zaten yeyip gelmiş. Değil mi Emre bey?"
"Fatma teyze bende acıkmışdım zaten. "
"Annemin ismini nerden biliyosun lan?"
"Ben yalniz ölüm tarihimi bilmem dünya güzeli." deyip ukala bakişını attı.
"El üzünüzü yıkayında gelin."
Banyonun yolun ona gösterdim. Kendimde arkasında geliyordum. İlk o girdi banyoya kapı açıktı.
"Çok tatlisn çok
Seni veren Allaha şükürler olsun
Çok güzelsin çok
Ben güzelden anlarim."
"Ya okumasana iğrenç sesin kafamda yanki yapıyor."
"Sana okumuyorum. Yakişikli kendimi şımartıyorum! "
Ellerini yikayip yanima geldi. Tam gözlerimin içine bakti.
Öpecekmiydi?
Öpecek gibi bakiyordu!
"Çok isterdim ama elin çok ağır be! Sana ikinci dramayıda yaşatmayi istemem" dedi.
Kötü bakışımı attıktan sonra ellerimi yıkamak için banyoya girdim.
"Ne bekliyorsun."
"Bekleyeni bekleriz. "
İkimizinde yüzünde gülümseme oluşdu. Belki de ilk defa böyle gülüyorduk.
Yemek masasına geçtik. Hala kizginliğim geçmemişdi. Üstüne üstlük tam karşımda oturmuşdu yakışıklı hayvan. Yemeğimi yerken arada kötü kötü yüzüne bakıyordum. Oysa ukala ukala sırıtıyordu.
"Her zaman böyle sus-pus musunuz?'
"Yok. Her zaman Şebnem makineli tüfenk gibi konuşur." babam dedi.
"Yalniz ben konuşmam." dedim. Öyle konuşmuşdu ki sanki evin en çok dır dır yapanı kendisi değildi.
"Şebnemin çocukluk anılarını anlatın. Belki lazim olur."
Hayir
Sakın
Baba yapma
Sakın
" Hayir baba söyleme!"
"Ya söyleyin." ikna edici bakışlarını attı.
"Bir defasında ben işden geldim. O zamanda Şebnem yeni konuşmaya başlamışdı.Heceleye heceleye konuşurdu. Öyle çok benden nefret etmezdi. Severdi. Sarıldı bana öptü. Neyen böyye geç geydin dedi. Cevap bulamadım. Sonra geçtik içeri. Baba niye geç kaldin dedi. O kadar dedi ki sinirlendim. Tokat attim. Tokatda öyle böyle deyil. Çok acıttı. Kendimde sonradan çok kötü oldum. Gitti bizim dışarda ki, ağacın tepesine çıkti. 5-6 saat kaldı orada. Ne kadar yalvar yakar sonuç yok. Sonunda acıktımı ne oldu dışarı çıktı. Geldi yanıma sinirle bana küçük elleriyle tokat attı. Bir daha beni vuyma! Seni öydüyüm dedi. Bir güldüm bir güldüm o gün. Sonra kim gelse bunu anlatirim."
Babam söylediyi her kes bu hikayeye gülerdi. Oysa gülmedi. Hatta çok sinirli gibi bakıyordu.
"Bununla gurur mu duyuyorsunuz?!"
"Nasil yani?"
"Bir küçük kiz sizi seviyor. Neden geç kaldığınızı söylüyor. Sizse ona okkalı tokat atıyorsunuz. Ve bunu her önünüze gelene söylüyorsunuz. Ne kadar da şiddet meraklısısınız!" dedi.
İlk defa beni anlayan birisi çıkmışdı ortaya
Benim tarafımı tutmuşdu.
Ona sım sıkı sarılmak istedim.
Masadan kalkdı.
"Fatma teyze çok teşekkürler. Zahmet verdim." dedi ve odadan çıktı.
Karnımda kelebekler uçuşuyordu.
Kapının yanında ikimiz kaldik. Ayakkabılarını giyip çıkıyordu. Hemen elini tuttum. Göz göze geldik.
"Gel buraya sinirli ukala!" dedim.
Sonra kafasını kendime çektim.
Yanağına küçük öpücük kondurdum.
Oysa güldü.
Elini yanağıma getirdi.
"Çok teşekkur ederim. Beni anlayan ilk insansın."
"Ne mutlu bana. Bir kadini anlamayı başardim."
"Aaa. Tamamen unutmuşdum. Bunu al! Arada işle ilgili yazarim sana. Lütfen kabul et!"
"Hayir ya kendin al hem bu yeni ben bunu kullanmam."
"Peki o zaman benim şimdiki telefonumu sana veriyim, bunu kendim alayım. Bunu da kabul etmesen artik zorla cebine koyacağım."
"Peki."
Bay ukalanin telefonuna bakmaya çok meraklıydım. Bütün sırlarını bilecektim

Yarı Yol(tamamlandi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin