Ayrılık

159 45 2
                                    

Mert abimden önce olayı anneme benim anlatmam çok doğru olacaktı. Herşey kötüye gidiyordu en kötüsü de Tolga ile ayrılma korkusu beni deli ediyordu. 
Ne yapıp ne edip olayın için den çıkmam lazım dı.
Korkuyordum ne tepki verceklerdi.
Terasta bir oyana bi buyana deli gibi dönüyordum. Tek çarem içeriye gidip herne olursa olsun anlatacaktım.
Anneme ne söyleyeceğimi kafamda toparlamaya çalısıyordum.
Evet evet, hadi Sena  yaparsın sonu ne olursa olsun seviyorsun oda seviyor ayrılmayacaksın.
Diyerek kendimi teselli ediyordum. Merdivenleri koşarak anne anne diye bağırarak iniyordum.
Annem her zaman ki gibi içeride vazgeçilmez dizilerini izliyordu. Bana git dizim var desede dinlemeyip televizyonu kapatıp karşısına oturmuştum.

—Kız sen ne yapıyorsun ..
—Annecim çok önemli bir şey anlatmam lazım
—Hayırdır.

Korkuyordum titriyordum ama demek zorundaydım. Annem meraklı gözlerle bana bakarken Tolga ile kapıdaki karşılaşmamızdan bu yana kadar her şeyi anlatmıştım. Sadec uzun uzun yüzüme baktı. Hiç bir kelime etmedi. Anneme;

—Banu aradı Mert abim teyzemgil bizim sevgili olduğumuzu öğrendi. Dedim ve hala bir kelime söylememişti. İçim az rahatlamaya başlamıştı. Kızmamıştı ve sinirlenmemişti. Azda olsa mutlu olmuştum.
Ama ki taki yanağıma gelen o hızlı tokatı yiyene kadar. Biliyordum böyle olacağını gözyaşlarımı tutamıyordum.

—Neden anne neden ben sevemezmiyim aşık olamazmıyım.
—Çabuk git karşımdan bütün herkeze rezil ettin bizi pislik.

Hıçkırıklara boğulmuştum resmen, koşarak odama gittim. Bağıra bağıra ağlamak bile beni rahatlatmiyordu.
Neden ayıptı sevmek sevilmek. Herkes gibi neden bir hayatımız yoktu. Nefret ediyordum. Hayatımdanda yaşantım dan da.

2 gün Sonra

Olayın üzerinden iki gün geçmişti. İki gündür odama kendimi hapsetmiştim. Annem olayı babama anlatmıştı.
Resmen evde yediğim dayaklara mahruz bir şekilde kalmıştım.
Gözlerim şis bir vaziyette hala penceremin önünde her gün saatlerce ağlıyordum. Eminim Tolga da korkmuştu.
Mert abimle arasının bozulmasından. Yoksa kesinlikle mesaj atardı.
Evet mesaj atmamıştı iki gündür ne ben ona ne o bana mesaj atmamıştık.
İlk defa iki gündür Tolga aklıma gelmemişti. Hemen bilgisayarın başına oturup facebook u açmıştım.
Bir tane mesaj vardı. Mesaji açar açmaz şok olmuştum.
Tolga beni engellemişti. Şuan mesaji okumak bile gelmiyordu içim den.

—Sena seni çok sevdim sensiz bi hayatın hayalini bile kurmamiştım.
Ama olmadı ailen karşı çıktı. Biz sırf bu ilişki yüzüznden çocukluk arkadaşım Mert le konşmuyoruz. Mert resmen seni öldürürüm diye tehtih etti.
Farkındaysan bana. Bunu Mert söyledi istemiyorum seni olacaklardan korkmaya başladım Elveda..

Sanki maili okuduktan sonra benden çok gözlerim üzülmüştü. Göz yaşlarını tutamıyordum. Küçük dünyam vardı sadece benim etrafım da dönen. Oda şuan başıma yıkılmıştı.
Onun yüzünden ne kadar da çok ailemi mahvetmiştim değmezmiş ben herşeye rağmen ondan vazgeçmemem sacmaymıs, ben herşeyi mahvetmiştim.
Çok sevmiştim hıçkırıklara boğulmamın sebebi tek sendin be güzel gözlü çocuk, git çok uzaklara sakın karşıma çıkma yeniden kokunu alırda mahvolurum diye korkuyorum.
Yaşayabilirmiyim düşünüyordum, gözlerinsiz,kokunsuz,bana bir daha prenses demeyeceğini biliyorum yaşayabilirmiyim.
İnsan en çok neyden korkarsa o başına gelirmiş.
Seni kaybetmekten korktum işte oda başıma geldi.
Hayat herşeye rağmen devam ediyor. Annemle babamın karşısına çıkacak yüzüm bile yoktu. Korkak bir aşk için herkezi mahvetmiş kırmıştım.
Gece uyuyamamıştim. Saat başı kalkıp ağlıyordum.
Ben onsuz nasıl alışabilirim sorusu beni perişan ediyordu.
Güneş doğmuştu. Sabaha kadar pencerimin önünde saatlerce anlamsızca bakıyordum. Epey bi vakit geçmişti , annemin sesini duyunca içeriye girdim.
Önüne oturup

—Beni affet yeminle herşey bitti.
—Yürü git kız affettim deli kız. Dedi ee dün olanlardan sonra annem sevinç sebebimdi. İyiki vardın sen can içim.

Kendimi ogünden sonra karanlık odalara kapatmıştım. Bu kadar bağlanmamın sebebini kendim bile bilmiyordum.
Belki beni şimdiden unutmuştu.
Aşkta gurur olmazmış.
Bende o yüzden günlerce aradım mesaj attım hiçbir şekilde ulaşamadım. Resmen peşin de koşuyordum.
Eminim sevse hemen bana geri donerdi sevmiyordu, dönmemesinin tek sebebi buydu. Belki haftalar geçiyordu ama hiç bir şeyin farkında değildim.
Kendi dünyamda kendimi arıyordum. Hayata küsmüş bir genç kız olarak dayanamayacağım günlerim geçiyordu.
Yine her zaman kigibi yatağımda müzik dinlerken uyuyakalmıştım.
Sabah telefonumun sesi kesilirce çalması deli etmişti beni.
Telefonumu açıp;

—Ne var be sabahın köründe
—Sena ben Tolga. Demesiyle yatağımdan fırlamıştım. Ben günlerce bu telefonu beklemiştim. Okızan o bağıran ben değilmişim gibi hemen sadece
—Tolga Tolga sen misin. Diyebildim..
—Benim Sena yeter artık peşimden düş sevmiyorum istemiyorum nefret ediyorum artık senden.
Ve telefonun dıt dıt ötmesi ile ne yapacağımı bilmiyordum. Yine çaresizdim yine paramparçaydım. Aşk seni bana yazmışsa unutamam korkak sevgili seni...

Gitme bitmesin diye bütün gece ağladım.

Her seferinde beni kıracak adama aşık olmuştum. Sadece günler sonra tek inandığım şey buydu..

4SENE SONRA....

Okurlarım bundan sonraki bölümü sizin yorumlarınız sonra yazmak istiyorum.. 6 sene sonra neler yasanacak

Korkak SevgilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin