Zor Sevdam

46 13 0
                                    

Mektubu elimin içinde çevirirken üzerinde ki sürmeli yazısını görünce bir anda elimden bıraktım.

Yatağımın üzerinde ki mektup bana ben mektuba bakıyordum.

Sürmeli Tolga'ya taktığım lakaptı.

Ne yapacağımı şaşırdım.

Mektubu açıp okumasam meraktan açıp okusam da yeniden kötü şeyler olacak diye çok korkuyordum.

Bir anda gözlerim doldu.

Ben hiç bir zaman mutlu olamayacaktım galiba.

Hangi günüm güzelse her zaman bir engel çıkıyor du önüme.

Belki Emre ile olan bir sınavım dı buda.

Her şeye ve önemli olarak ta Emre için yola devam edecek ve hiç bir şeye kafamı yormayacaktım.

Kendi kendime cesarete getiriyorum.

Ve bi söz verdim.

Kendime bu mektubu açtığım da ne olursa olsun moralini bozmayacak ve kafamı karıştırmayacaktım.

Mektubu elime alıp tedirgin bir şekilde açmaya başladım.

Birazcık batmış ve pislenmişti.

Göz korkutuyor ve meraklandırıyor du.

Elime direk küçük bir kağıt geldi.

Üzerinde bi kırmızı leke vardı.

Nerdeyse kağıdı tutamayacak kadar elim titriyordu.

Çok kötü irkilmiştim.

İçinde çıkan diğer kağıdı da açıp okumaya başladım.

'Meraba Sena beni eminim tanımışındır.

Ben Tolga hani tanıdın diyorum ya belli olmaz senin sağın solun unutmuş ta olabilirsin.

Bugün başka birine yar oldun o zaman bende kara toprağın yarı olacağım umarım hep mutlu olursun'...

Ne diyor bu gerizekalı ya bunu birilerine demem lazımdı.

Kendi başıma kötü işler açıyordum.

Yatağa yatıp kime desem kime desem derken ilk başta tabikide Emre geldi.

Aklıma.

Hemen telefonu elime alıp mesaj attım.

'Sabah erkenden beni al anlatacaklarım var'..

Bir oyana bi buyana derken uyumak imkansızdı.

Kendine bir şey yaparsa ben vicdan azabından mahvolurum.

Gerizekalı ya ben bu kadar arkasından koşarken o başka kızlara gitsin.

İş ciddiye binsin ben evleneyim derken karşıma çık dağ domuzu resmen ya.

İçim kıpır kıpır dı.

Ne yapıp ne edip Emre ben ve o yüz yüze konuşup her şeyi tamamen bitirip.

Olayı düzgün bir şekilde kapatmamız lazım dı.

Gözümden bugünün yorgunluğu felan derken uyku aksada uyumak mümkün değildi.

Nerdeyse sabah olmuştu.

Annemin mutfakta tıkır tıkır sesleri geliyordu.

Koşarak annemin yanına gidip.

-Kız hayırdır sabahın köründe sen neden uyandın.

-Anne ben sana dün demeyi unuttum biz Emre ile köye gideceğiz.

Korkak SevgilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin