Evet şaşırmıştım. Notta bi numara vardı.
Belkide bana gelmemiş bir nottu ama üzerindeki S harfi bana geldiğinin bi ip ucusu olabilirdi. Eminim bana gelmişti kime gelebilirki. Bunu kimin yazdığını tahmin etmek okadar da zor değildi. Yada tahmin ettiğim kişi değilde başka biri ise belki rezil olabilirdim gerçekten.
Numarayı aramadan kimin olduğunu öğrenemezdim. Buda benim bi gizli aşığım olabilirmiydi. Tolga gibi evet oda gizli aşığım dı fakat bende onun gizli aşığıydım. Herşey karşılıklıydı.
Ama sadece korkak sevgili olarak kalmıştı aklımda.
Off ya şu anda bile aklıma geldi nefret ediyorum. Beni gerçekten her ne olursa olsun seven biri karşıma çıkabilirmiydi acaba.
Ama ki ben Tolga'yı unuttuğuma bile emin değildim.
İlk aşklar unutulmazmış ben seni unutabilirmiyim ki ah sürmelim ah.
Fazla duygulanmıştım , işine bak be kızım. Notu buruşturup cebime koyduktan sonra çıkma vaktim gelmişti.
Çantamı alıp kafeden çıkmıştım.
İşten geldiğim de yorgun olduğum için yemek bile yemeden hemen yatıyordum.
Bugünde aynı şeyi yaptım. Ama uyuyamamıştım. Buruşuk kağıt bana ben ona bakıyordum.
Ne yapacağımı bilmiyordum. Arasam kim çıkabilirdiki.
En iyisi aramıyım hiç bulmamış gibi atsam bu sefer de meraktan ölecektim.
Ah biz kızlar yokmu merağımız yüzün den başımıza neler neler açarız. Telefonumu alıp numarayı çevirip aradığım da telefonum dııtt dııtt ötmesi bile beni hem tedirgin yaptı hem de heyecanlanmama yetmişti.
İnce sempatik bir ses ;
-Alo efendim. Demişti bu sesi tanıyordum. Hatta tanımak gerçekten çok kolaydı. Emreydi bu , o numarayı gerçekten bana mı bırakmıştı yada başka bikıza bırakmış olabilirmiydi.
Gurur yapmıştım. Rezil olmakta istemiyordum. Emre konuşana kadar bi kelime bile etmemiştim.
-Alo cevap vermiyecekmisin? Alo,alo Sena evet senin olduğunu biliyorum emindim arayacağından.
Bu ne ya böyle sanki çok hevesliymişim ona beni küçük düşürmüştü , utanmıştım.
-Evet benim sen ne demeye numaranı veriyorsun bana .
-Bu zamana kadar aramız da arkadaşlıktan başka hiç bir duygu olmadı. Ama gerçekten ben seni tanımak istiyorum. Seni tanıdığım günden beri çok kararsızdım söylesem mi söylemesem mi diye ama içim de tutamazdım. Deyip birde oh be çekmişti.
Ne tür bi öküz allahım ya insan biraz kibarca utanarak söyler de bi anlamı olur nefes almadan saydırmıştı hepsini.
Emre'ye
-Ne diyeceğimi bilmiyorum ben seni hiç bir zaman o anlamda düşünerek bakmamıştım . kusura bakma kapatıyorum.
Deyip telefonu yüzüne kapatmıştım. Bilmiyorum Emre fazlası ile iyi biri idi. Beni hak etmiyordu. Çünki içimde Tolga 'ya karşı bu kadar yoğun duygularım acılarım varken onunla sevgili olup ona bunu yapamazdım.
Gerçi artık Tolga 'da önemsiz di belki beni unutmuştu bile.
Eminim ki ona hissettiklerim aşk sevgi değil sadece aklıma geldikçe kalbimin acıma sebebiydi. Belki Emre ile hayatımı yeniden başlayıp değistirebilirdim. Belki beni çok mutlu edecekti ama korkuyordum bir daha paramparça olmaktan bir daha mahvolmaktan.
Belki gerçekten seviyordu , şuan belki telefonu yüzüne kapattığım için çok üzülmüştü.
Korkuyordum evet ama insan acı çekmeden bir şeyler yaşamadan hiç bir zaman bir sonuca varamazdı.
Naptım ben ya tam bi öküzüm . Çocuğun resmen bana ne zaman dan beri yoğun duygularını mahvetmiştim.
Belki bende Tolga'nın bana yaptğını ona yapmıştım. Hayır ya olamaz ben yaşadım ve ona yaşatamazdım.
Işığı yakıp hemen telefonu elime aldım. Ve Emreyi arıycaktım. Baya uzun çalmıştı ama telefona bakmıyordu. Haklıydı ne desede.
Ama ki obenim gibi değildi, hemen;
-Efendim.
-Emre şey çok özür dilerim. Daha yeni fazla kabalık ettim. Affet heycanımdan hepsi.
-Yok özür dilemene gerek yok. Haklısın benim sana böyle bir şeyler hisettmem ve demem yanlıştı.
-Hayır hayır herkesin duyguları var Emre yarın kafenin yanındaki parka gel.
-Peki.
Oh be az da olsa içim rahatlamıştı.
Bilmiyorum sabah ne diyecektim ama bir şeyleri konuşmamız gerekiyordu artık. Ah salak sena kızım sen değilmiydin kuğul sempatik yakışıklı diyen çocuk ayağına kadar geldi işte neyin inadı bu. Kendi kafam daki sorunu cevabını kendim bile bulamıyordum. Duygularım dan emin değildim Emre yi bir tarfım istese sanki bir tarafım istemiyordu.
Oflaya puflaya yattım.
Sabah nerdeyse erkenden parka gidip oturmuştum. Daha ne diyeceğimi bile bilmeden Emreyi parka çağırdım tam bi malım bunu gayet iyi biliyordum.
Emre geliyordu. Oda bende sanki her zaman şakalaşan aynı işte çalışan biri gibi değildik. İkimiz de utanıyorduk. Yanıma gelip;
-Günaydın
-Günaydın Emre.
-Evet hava soğuk istersen ne demek istiyorsan söyle ve işe gidelim.
Güzle bir soruydu bende bilmiyordum be diyeceğimi Emre.
-İstersen her şeyi unutabiliriz . Hiç yaşanmamış gibi devam edelim senin için bu iyi olacak.
-Hayır Emre hayır olmaz senin duygularını için de gizlice yaşamana izin veremem bende boş değilim sana karşı.
Bunları dedikten sonra Emre nin yüzündeki o masumca gülümsemesi beni mutlu etmişti.
Evet ilk başlarda bende hoşlanmıştım. İnsan kırılmadan yada sevinmeden bir şeyler yapmadan hiç bir şeye karar veremezdi.
İkimiz de gülüyorduk. O benim için çok değerli olduğundan onun mutlu olmadı beni sevindiriyordu. Kafeye kadar hiç konuşmadan yürümüştük. Kafenin girişine yaklaştığım da Emre bana dönerek
-Sena'cım bak şimdi deyip. Koşmaya başlamıştı.
Durrr .. Emre of şimdi hangi tür rezil olcaz acaba diyerek arkasından koştum.
Emrenin bağırmasi ile çok kötü utanmıştım. Uf rezil oldum ya.Emre ne yapmis olabilir ?
Sena nasil bir hayati secti yeni hayatinda neler olcak?BEGENILERINIZI VE YORUMLARINIZI FIKIRLERINIZI BEKLIYORUM...
WATPETGILLERIM ..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korkak Sevgilim
Teen FictionSena (Ben) 16 yaşında Tolga 17 yaşında Mert(Senanin kuzeni banunun abisi cok kiskanc ) Banu(senanın kuzeni) Sevda (senanin ablasi) Banu ile Tolga aynı mahallede oturdukları için çocukluk arkadaşlar.