Hayata Karşı

70 15 1
                                    

Annem bize bi anneme bakıyorduk.
Annemin bana attığı ters bakışla çok kötü bir şekilde ürpermiştim.
- Sena oluyor hayırdır.
-Anne istersen içeriye girelim öyle anlatsam.

Evet beklediğim olmuştu.
Annem bni kolumdan tutup içeriye fırlatmıştı.
-Kız sen eve herkezin oğlanlarınımıda getirecektin yüz karası. O an Emre'nin;
-Teyzecim bir dakika bi anlatsaydık.
Annem iyice deliye dönmüştü. Ağzına ne geliyorsa bağırıyordu. Annemin elinden tutup
-Anne bir dakika lütfen Emre o Ali Akay 'ın oğlu deyince annem bir an dura kaldı.
Ne Emre ne ben ne de annem hiç bir şey söylemiyorduk.
Annem
-A kızım neden söylemiyorsun ilk başta.
-Anne dinlemedinki.
Herneyse içeriye buyrun buyrun.
Emreyle içeriye girip yan yana oturmuştuk.
Ahh anne ahh Ali Akay'ı duyunca yine aklında fırtınalar kopmuştu.
Ee sonuçta zengin iş adamı. Hiç kaçırır mı bu fırsatı.
Annem böyle paragöz durumu Emre'nin karşısında beni çok kötü utandırmıştı.
-Ee anlatın bakalım.
Emre'de bende bişey diymemiştik ama Emre'nin utnadığı fazlasıyla belliydi.
Konuya ben başladım.
-Şey biz aynı yerde çalışıyoruz bayadır da görüşüyoruz anne sana demek istedim ve Emre ile tanışmanı istiyorum.
Annem gülerek.
-Öylemi çok mutlu oldum kızım hayırlısı olsun.
Emre ile annem baya bi ısınmışladı. İkisinin sohbetlerini dinlemek beni çok mutlu ediyordu. Emre gözlerinin içinin gülmesi bile beni güldürüyor ve ona saf saf bakmamın sebebi oluyordu.
Mutluydun ilk başta kötü olsada herşey çok güzel gidiyordu.
Emre gidecekti artık kapıya kadar eşlik ettikten sonra yanağıma küçük bir öpücük kondurup gitti.
Hemen annemin yanına gittim.
Annem kolumdan asılıp kız gel gel
-Sakın bu oğlanı kaçırma ha kısmet ayağına kadar gelmiş bak.
Off anne ben odama gidiyorum.
Odama çekilip yatağımın üzerinde duran tişörtümü elime alıp dolabıma koyacakken
gözlerim dolmuştu.
Bunu Tolga ile buluştuğumuz da giymiştim.
Resmen içim parçalanmıştı.
Nede çok isterdim kokusuna alıştığım birini annem ile tanıştırmayı.
Ama herşey güzel gidiyor gibi görünsede her onu hatırlatan her hatırayı gördükçe mahvoluyordum.
Özlüyordum kokusu derince burnuma geliyordu.
Onu düşündükçe gözyaşlarımı tutamıyordum.
Yine bugün de onu düşünerek uyumuş kalmıştım.
Ama gece arka arkaya gelen mesaj sesiyle yatağımdan fırlamıştım.
Telefona uzandığım da hiç beklemediğim anda şuan da bana Tolga'dan mesaj gelmişti.
İnanmıyorum seneler sonra yeniden hala bana inatla mesaj atması beli delirtmişti.
Ne yapmaya çalışıyordu hem defolup gidiyor hemde itina ile tekrar dönüyordu.
-Ben akkıllandım Sena seni bırakıp gittim aklımdan çıkmıyorsun bir şans lütfen.
Artık gerçekten nefret ediyordum hem özlem hem nefret ikisini bir arada yaşıyordum ona karşı.
Bir daha dönsem birdaha üzecekti beni bunu biliyordum.
Hemen cevap verdim.
-Ben yakında nişanlanıyorum beni rahat bırak.
Emre ile beraberliğimizi bilsin ki oda ben kadar mahvolsun.
Aslın da mesajın cevabını beklemiştim ama nerde herzamanki öküz işte gene öküz kesin yatmış uyumuştur.
Mal beni de uykumdan kaldırdı.
Telefonu kapatıp hemen geri yattım.
Sabah evden çıkana kadar açmadım telefonu.
Telefonu açtığım da bir tane mesj gelmişti.
Tolga;
-Sena pişmanım değeri bilemedim özür dilerim ama sen benden başka kimsenin olamassın bunu bil ömür boyu peşindeyim.
Allahımın katıksız malı ya attıgı mesaj umrumda bile değil di.
Koşa koşa inip kapımın önünde bekleyen Emre'nin boynuna atladım.
Ee tabi dün annemde öğrendiğine göre beyefendi beni kapının önünde bekliyordu.
Çok güzel büyük hayallerimiz vardı.
Evlenmeyi düşünüyorduk.
İkimizde istiyor ve buna hazırdık.
Babamla da konuşmam lazımdı tabiki ben değil annem konuşacaktı. Babamla konuşacaka kadar cesaretli değildim.
Bugün kafe baya bi kalabalık gözüküyordu.
Hemen içeriye girer girmez işe başladık.
Bugün kafede gece güzel bir doğum günü organizasyonu düzenlenecekti.

Baya bi yorulacaktık.

Her yeri çok güzel bir şekilde süslenmiştik.
Akşam olmaya başladığın da misafirler gelmeye başlamıştı.

Korkak SevgilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin