SH-40- Cânân ~♥

83.1K 2.5K 639
                                    

Evet, yine ben geldim! Güzel mi güzel bir bölümle hem de. Şu ana kadar bana 'Ya ama en güzel yerde bıraktın,insafsız yazar!' dediğiniz her seferde güldüm. Galiba bu bölüm, kahkahalarla güleceğim. Ben size deyim. Bölüm sonu çok fena :)

Ve bu güzel bölüm hatırına, satır aralarını boş geçmeyin derim :)

Bir deee, unutmadan, artık bir instagram sayfamız var. Henüz yeni açtık ve hepinizi bekliyoruz. İlk açtığımızın duyurusunu yapamadan çalındı maalesef. @wtsonserisi_sizi kullanıcı isimli Son Hediye Wattpad instagram sayfasına hepinizi bekliyorum. Bölüm öncesi spoilerler, bölümden alıntılar, karakter resimleri, sizlerden gelen çalışmalar hepsi sayfamızda olacak. Hatta eğer duyuruyu önce yapsam Berfin'in resmini ilk oradan paylaşacaktım. Hepinizi bekliyorum 😄

Multimedia: Berfin...

Keyifli okumalar!

~~~ 40. Bölüm ~~~

Küçük sinir patlamaları Ares Demirhan'ın başına hep bela olmuştu. Çabuk parlayan mizacını Yasemin bilmiyor muydu yahu? Gözleri derginin üzerindeyken, avını görünce gözleri kısılıp onun üzerine atılacak bir şahin görünümünü aldığında; Yasemin korkması gerektiğinin farkındaydı.

"İş için, böyle bir fotoğraf çekinemezsin." Ses tonu tüyler ürperticiydi konuşurken. Yasemin'in vücudundaki tüm tüyler diken diken olmuştu adam konuşunca. "Hem de seni seven adamla."

"Alper beni sevmiyor." Yasemin sesinin çıktığı ölçüde adamı yanıtladı. Ses tonu kısık ve korkulu idi. Bu adamı sinirlendirdiğinde olanları çok iyi hatırlıyor ve kıskandığında onu ona sarılarak sakinleştiremeyeceğini adı gibi biliyordu.

" Seviyordu." Ares Demirhan ölümcül bakışlarını kadının üzerine dikti.

"Ama şimdi sevmiyor Ares." Yasemin adama bir adım attı. " Hem o zamanlar hepimiz küçüktük. Şuan bizim bir kızımız var. Elbette bana o gözle bakmıyor."

"Kahretsin." Ares elindeki dergiyi kadına gösterdi. " Alper'i geçtim, tamam mı? O adam ya da bir başkası, tanıdığım bir başkası, benim olana o gözle baksa gözlerini oyarım. Ama..." Adam sustu. Yasemin bu sakinlikten, ölüm sessizliğinden korkarak bir adım geri attı. Nitekim adamı tanıyordu. Ares de onu yanıltmayarak bağırarak devam etti. "Ama 78 milyon insanın gözlerini nasıl oyayım?"

"Ares..." Genç kadın onun zıvanadan çıktığını anlamakta gecikmedi. Adam da onu tanıdığını ispat eder bir biçimde elindeki derginin ön yüzünü kopardı. Kağıdı parçalarken gözü dönmüş gibiydi. Yasemin'in yanında gülmeyi seven adamı şimdi görseniz, bu Ares mi, derdiniz. Ares mi bu? Soğuktu, evet, mesafeliydi dışarıdan. Ama asla bu kadar çıldırmazdı. Gözlerinden zar zor ateş fışkırırdı. O anlar da geri dönülmez olurdu. Şimdi ki gibi. Yasemin'in Ares'i sakinleştirmesi imkansızdı.

Masanın üzerine attığı derginin kapağını elinde tutan adam onu iki parçaya ayırdı. " Ben tüm Türkiye'deki dergileri nasıl kaldırayım şimdi?" Kıpkızıl kıvılcımlarla parlayan gözleri, bir haftadır kesmediği sakalları ile uyum sağlıyor, dudak uçuklatıcı bir yakışıklılıkla Yasemin'i korku denizine davet ediyordu.

Genç kadın şüphesiz bunu hak etmişti. Farkındaydı. Onu sinir edeceğini biliyordu. Yalnızca... Açıklama girişiminde bulunmaya karar verdi. Girişiminde bulunacaktı çünkü Ares bu sinir küpü haliyle açıklamasına izin vermeyecekti. "Ares," dedi yumuşacık bir ses tonu ile. "Ne olur sakin ol. Bak-" Sesi adamın kükremesi ile kesildi.

SON HEDİYE #Wattys 2016 ~ DÜZENLENDİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin