Cinsellik

385 12 4
                                    


Bu konuda fazla yorum yapılmaz. Bu kapılar, çoğunlukla kapalıdır ve tehlikeli yerlerdir. Burada istediğinizi söyleyemezsiniz. Oysaki problemlerin çoğunda, sorun bu kapının arkasındadır. Toplumsal baskılar, kişisel inançlar, duyguların net ifade edilememesi, bu kapıyı hep kapalı tutar.

Cinsellik, insan doğasındaki en gizemli güçlerden birisidir. Bu güç, duyguların da yardımıyla, muhteşem bir enerjiye dönüşebilir.

Bu gücü bastırmak ya da onu yok saymak oldukça mantıksız bir düşüncedir. Bundan kaçmak, onu reddetmek, insanları çok daha mutsuz olmaya doğru iter.

Cinselliği yalnızca fiziksel yönüyle düşünmek, son derece yanlıştır. Ya da bunu sadece bir ihtiyaç olarak görmek. Elbette cinselliğe bakış açısı, kişiden kişiye, toplumdan topluma değişir.

Burada cinsellikle ilgili teorik bilgiler olmayacak. Bu bölümde, cinselliğin aldatma eylemine olan yansımasını inceleyeceğiz. Eğer bir aldatılma durumu söz konusuysa, bunun cinsellikle ilgili kısmına bakacağız bu bölümde.

Cinsellik, eşleri birbirine bağlayan çok özel bir duygusal durumdur. Burada fiziksel yönü çok da fazla önemli değildir cinselliğin. Çünkü cinsellik denen şey, karşı cinse duyulan cinsel bir ilgiden kaynaklanır. Doğada her şeyin eşit ve karşıtı vardır. Soğuk ve sıcak, gece ve gündüz, yaz ve kış.

İşte bizim de doğadaki bu dengeye yansıyan görüntümüz, kadın ve erkektir. Doğadaki bütün dengeler, birbiri ile etkileşim halindedir. Kadın ve erkek de, bu etkileşimden ayrı tutulamaz.

Karşı cinse yönelik bir şeyler hissetmek, bir ayıp değildir, bir suç değildir. Elbette ki burada ahlaki ve insani yaklaşımlar söz konusu olduğu takdirde.

Manavdan karpuz seçer gibi, hoşlandığınız herkesi seçemezsiniz. Sizden hoşlanmayan, size ilgi duymayan birisinden, sırf siz hoşlandınız diye karşılık bekleyemezsiniz.

Ben burada ilişkilerin dini ya da ahlaki yönüyle ilgili çok fazla açıklamalarda bulunmayacağım. Bu konu, bu kitabın dışındadır ve bütünüyle sizin temel değerlerinize bağlı olacaktır. Ama ortak bazı noktalar vardır ki bunlar değişmez. Öncelikle, bizim özgürlük alanımız, bir başkasının özgürlüğünün başladığı yerde biter. Bu evrensel bir insan hakları yasasıdır. Hiç kimse bir başkasına zorla sahip olamaz. Kimse bir başkasının kendisini zorla sevmesini isteyemez.

Bu kitapta, var olan cinselliğin, aldatma eylemini nasıl tetiklediği anlatılacaktır.

Cinselliğin yaşandığı bir ilişkide, sadece fiziksel beraberlik, tek başına duygusal tatmini asla sağlamaz. Çünkü cinselliğin gücünü her iki kişinin de hissedebilmesi için, sevginin mutlaka ama mutlaka olması gerekir. Sevgi olmadan sadece fiziksel bir beraberlikten söz edilemez. Sevgiyle desteklendiğinde ve beraber olduğunuz insana değer verdiğinizi hissettirdiğinizde, o zaman ilişkinize bunun yansıması muhteşem olacaktır.

Çünkü burada söz konusu olan, duygusal mükemmelliği, tam anlamıyla gerçekleştirmektir.

Ama beraber olduğunuz insanı sevmiyorsanız ve onunla beraber olmak, ona dokunmak bile istemiyorsanız, o zaman cinsellik, ilişki için duygusal mükemmellik olmak yerine, gerçek bir kâbus haline gelecektir. Sevmediğiniz bir insanın yüzüne bakmak bile çok zordur. Kaldı ki, o insanla duygusal beraberliğinizin en özel anlarını yaşayacaksınız.

Çoğu evlilikte ya da beraberlikte, bu nokta insanlara en acı veren şeydir. Zoraki olarak bir insanla beraber olduğunuzda, bunun bilinçaltınızda bırakacağı iz çok acı olacaktır.

Aldatmaya Gittim Dönücem (Raflarda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin