11. Bölüm

195 45 8
                                    

Angela 'dan devam:
Akşama kadar alışveriş yapmıştık. Emma 'yı bu akşam bize davet ittiğimde itirazsız kabul etmişti. Zaten annemin evinde kaldığım için pek sorun olmazdı. Emma da kendi başına yaşıyordu. Ailesi o daha küçükken ölmüş. Bana her ne kadar alıştığını söylesede içinde bir yerlerde hala tıpkı o günkü gibi yanan bir alev olduğunu biliyordum. Eve geldiğimizde birlikte yaşama fikrini ortaya atacağımı aklıma kazıdım.

Sonunda eve geldiğimizde arabadan inip evin kapısına doğru yürüdük. Elimizdeki poşetlerin ağırlığı yüzünden penguen gibi yürüyorduk hatta. Birbirimize anlatacak çok şeyimiz vardı. Kapıdan içeri girdiğimizde elimizdeki poşetleri girişe bırakıp koşarak salondaki koltuklara yayıldık.

Hani derler ya beterinde beteri vardır diye. O laf çok doğru işte benim annem ve babam hayatta iken Emma 'nın ailesinden kimse yoktu yani yapa yalnızdı. Kimse onun yerinde olmak istemezdi açıkçası. Ama ailemizi kendimiz seçemiyorduk.

Benim için huzur en sevdiğin kitap, yağmurlu bir hava ve kulaklığımdan sızan Adele'nin o büyüleyici sesi hah kahveyide unutmayalım işte benim için huzur buydu.
Kimi en yakın arkadaşıyla konuşur ve herşeyi unutur geride barakırdı. Benim ise en yakınımdakiler sırtımdan vurmuştu kime güveneceğimi şaşırmıştım artık ama Emma 'ya güvenmek istiyordum ikinci defa birine bu kadar güvenmek istiyordum ilki Edward 'tı. Sahi Edward demişken bugün sadece birkez görmüştüm onu halbuki görüşeceğiz demişti garip.

" Heyy Angela beni dinliyor musun?" kendime gelmiştim bu aralar fazla düşünüyordum.

" Üzgünüm Emma sadece dalmışım" yüzüme sanki beni anlamak istercesine bakıyordu.

" Anlat bakalım? " direk konuya dalmıştı.

" Hiç aşık oldun mu? " bu soruyu beklemiyor gibi bir hali vardı.

"Bu ne-nerden çıktı? " omuz silkip konuşmasını bekledim gözlerini kırpmadan yüzüme bakıyordu dayanamayıp gözlerini kapattı pes etmişti. Gözünden bir yaş bacağına düşerken bu soruyu sorduğuma lanetler etmiştim.

" İki yıl önceydi biz okulda tanışmıştık ilk baş nefret etmiştim. Hani en büyük aşklar nefretle başlar diye bir söz vardır ya işte öyle başladı. Kanun dışı dövüşlere katılıyordu birgün beni biri aradı ve onun kötü durumda olduğunu ve hemen gelmemi söylediler. Bende saf gibi gittim tabi takıldığı gurup vardı kızlar erkekler karışık beni bir sandalyeye bağladılar bir kız Emly hani o kız en değer verdiğim özenle baktığım saçlarımı makasla tek tek kestiler yalvardım onlara ama beni dinlemediler ona baktım ifadesiz bir şekilde benim yalvarışlarımı izliyordu ona olan nefretim dahada büyüdü ---" salonda sadece onun hıçkırıkları yankılanıyordu. Boğazıma bir yumruk oturmuş gibi yutkanamıyırdum. Benim bile canım acımışken onu düşünemiyordum.

" Tamam gel buraya yeter bu kadar" onu kendime hızla çekip sarıldım. Elleri belime gidince hıçkırıkları daha da çoğaldı. Ona bunu yapanlara ödetecektim onların sitilyle.

" İ-iyi ki va-varsın ?" ellerim saçlarına gitmiş aynı kırılacak bir şeymiş gibi hafif ve narin bir şekilde okşuyordum o elma kokulu saçlarını. Bir kızın en değer verdiği şeydir saçları bunu yapmayacaklardı.

" Sende enerjini topla ve gülümse çünkü en yakın zaman da intikamımızı alıyoruz benim canım arkadaşım? " yüzüme yerleştirdiğim şeytani gülümseme beni oldukça korkutucu göstermesini umuyordum.

" Şöyle bakıp durma nerdeyse kabız olduğunu düşüneceğim" ona kaşlarımı çatık baktığımda bu sefer salonda kahlahası yankılanmıştı omuz silkip bende ona eşlik ettim.

" Biliyomusun? ---" sözünümü kesmişti.

" Hayır bilmiyorum " elime aldığım yatıkla kafasına kafasına geçiriyordum. O hala gülmekle meşguldu.

" Gerizekalı!! " dediğimde elini kalbine götürüp yere bayıldı ve dilini dışarı çıkarttı harbiden salaktı ama benim en iyi arkadaşımdı.

Şuan olduğum durumdan hiçte şikayetçi değildim. İkimizde koltuklarda yan yana oturmuş kaşıdaki duvara bakıyorduk. İkimzde tepki bile vermiyorduk. Emma yerinde huzursuzca kıpırdandı ona döndüğümde burnundan kan geldiğini gördüm. Hızla yerimden kalkıp önüne geçip yüzünü elimin arasına aldım o ise yüzünü çekmeye çalışıyordu.

" Bırak Angela birşeyim yok? "

" Nasıl yok burnun kanıyor neden? " bana kararsızca bakıyordu ikilemde kalmıştı.

" Çoğu zaman olur kendimi zorladığımda genellikle "

" Benden birşey saklıyorsun dökül "

" Bak ben bunu kolayca söyleyemem tamam mı zorlama? " ben bunu öğrenmeye niyetliydim.

" Hayır söyleyeceksin hemen "

" Benden nefret edeceksin? "

" Asla ne olusa olsun senden nefret etmem" koltuğun yastığını alıp içindeki tüm tüyleri aramıza döktü. Ne yapmaya çalıştışını anlamaya çalışıyordum. Ellerini tüylerim üzerinde gezdirmeye başladığında tüylerin bazıları havalanmaya başladı. Gözlerim yavaş yavaş büyürken tüm tüyler tarafımızda dolanmaya başlamıştı.

" Aman Tanrım!! Bu harika birşey " bana içten bir şekilde gülümsüyorsu cidden bu yüzden ondan nefret edeceğimi mi düşündü?

"Biliyorum " ellerini tüyleriden çekinçe tüm tüyler uçtuğu yerden yere düştü. Ona yarım ağızla bakıyordum.

" Annemin günlüklerinde yazıyordu ben ilk baş anlamasamda sonradan anladım birçok şey yazıyordu hala okuyorum onları bir türlü bitiremedim " nasıl bir günlüktü bu.

" Yanında hiç var mı? " başını sallayıp çantasından almaya gitti geri döndüğünde kahve rengi yanlarında farklı işlemeleri olan bir kitapla geri geldi. Fazla işçilik gerektiren bir günlüktü.

" Çok güzel fazla işçilik gerektiren bir günlük hatta? " bana sanki uzaylı görmüş gibi bakmaya başlamıştı.

" Neyden bahsediyorsun sen?"

" Görmüyor musun? Kitabın yanlarında farklı işlemeler var? " gözleri kitaba kayınca kafasını yavaşça bana doğrulttu ve şaşkınlıkla bana baktı.

" Se-sen onları nasıl gördün? " ikimizde birbirimizin yüzüne ifadesiz bir şekilde bakıyorduk ve ikimizde bir tepki vermiyorduk.

" Sen onlardansın!! " bağırdığında kendime geldim ayağa kalkmış geri geri gidiyordu. Gözlerine baktığımda sadece korku vardı. Elleri yüzümü işaret ettiğinde karşıda bulunan büyük boy aynaya gitti bakışlarım. Kotkuyla kendime bakıyordum. Ellerim istemsizce yüzüme gitmişti.

Ne oluyordu bana böyle? Bu ben olamazdım? Emma gidecek bir yer bulamadığı için sırtını duvara dayayıp yavaşça yere oturdu.

" Uzak dur benden!!!" benden korkuyordu. Ben daha ne olduğunu anlayamadan uzaklaşıyordu benden.

İşte o can alıcı soru!! Kimdim ben!??

Vampir Sözleşmesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin