Beni içeri davet etmişti. Evini nerden bildiğimi soracak olursanız okulun bazı sürtüklerine kibarca sormam yetmişti. İnanmadınız değil mi? Tamam okulun arşivine gizlice girmem gerekti zaten çok kolay olmuştu vee işte burdayım. Evinde siyah öncelikti galiba her yerde bir siyah bulunuyordu. Eliyle oturmamı işaret ediyordu yavaşça çaprazındaki koltuğa oturdum. Konuşmamı bekliyordu.
" Babam benden bıktığını söyledi o an nefret ettim ondan ama ilk önce ailemle aranda ne oldu? "
" Bak Angela gerçekleri benden duymamalısın yardım da edemezsin artık " lanet olası ne gerçeğiydi bu!!
" Lütfen Edward gerçekleri söyle çünkü artık kaldıramıyorum " yanaklarımdan usulca süzülüyordu göz yaşlarım. Edward yanıma gelip kafamı göğsüne bastırmıştı. Güvende olduğumu hissediyorumdum. Bu duyguyu sadece babamda hissederim zannediyordum...
" Ştt sen güçlü bir kızsın Angela hatta gördüğüm en güçlü kız " daha dün neler olmuştu ama şimdi ona sığınıyordum.
" Yanılıyorsun ben güçlü bir kız değilim " bu doğruydu işte sadece başkalarının yanında kolay ağlamazdım o kadar. Yüzümü iki elinin arasına alıp yüzlerimizi eşit hizaya getirdi. Gözleri çok şey anlatıyordu ama anlayamıyordum. Gözlerinin altı kızarmaya başlamıştı.
" Gözlerin? " ellerini yüzümden çekmişti başını göremeyeceğim şekilde eğdiğinde elleri ile gözlerini avuşturuyordu.
" Benden uzak durmalısın inan sadece senin iyiliğin için" dediği şeyle kalbime bir ok yemiş gibi hissettim. Neden böyle hissetmiştim ki? Ben ona sadece alışmıştım. Evet evet sadece alışmıştım.
" Be-ben neden böyle dediğini
an-lamıyorum ?" kafası hala eğikti tam kafasına dokunacakken bağırmıştı." Donkuma çık ve git hadiii!!! " hızla yerimden kalkıp kapıdan çıktım. Arabama bindiğimde annemin eskiden yaşadığı eve gitmeye karar verdim.
O eve uzun zamandır kimse girmiyordu. Şans eseri babamın telefonda biriyle konuşurken duymuştum. Birazda babamın çalışma odasını karıştırmışım adresi bulduğumda ise eve gitmiştim ama içeri adımı mı atamamıştım. Nihayet bugün o eve girecektim .
Sonunda varabilmiştim ama evin içinde ışıklar yanıyordu. Girip girmemekle kararsız kalmıştım. Ne olursa olsun ben o eve girecektim. Arabamdan hızla inip evin kapısına yürüdüm. Elimdeki anahtarı yavaşça deliğe sokup içeri girdim. Birkaç ses mutfaktan geliyordu. Ne yapacağımı şaşırmış bir şekilde etrafıma bakınıyordum. Karşı duvarda bir resim takıldı gözüme ama bu bizdik. Annem babam ve ben. Babam arkadan annemin beline sarılmış gülümsüyordu ben ise onun kucağındaydım. Gözlerimin dolduğunu hissedebiliyordum. Bir kırılma sesi duyduğumda arkamı döndüm. Benim yaşlarımda bir kız vardı. Arkasında duran iki çocukta sesi duyduğu için buraya gelmişti.
" Sende kimsin? " kız gözüme o kadar tanıdık geliyordu ki. " Heyy sana diyorum hemen çık bu evden!!" bağırmasıyla kendime gelmiştim.
" Asıl sen kimsin bee annemin evine senden izin alarak mı giricem " kız donmuş bir şekilde suratıma bakıyordu.
"A-annen mi? " kekeliyordu arkadaki gençler de şaşkındı.
" Evet annem sen kimsin ve bu evde napıyorsunuz? " kız hiçbir tepki vermeden hala yüzüme bakıyordu.
" Burası benimde annemin evi " bu sefer donma sırası bendeydi. Tanrım sen bana yardım et.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Sözleşmesi
Vampirİki siyahın aşkına tanık olmaya hazır mısınız? Her şeyi yavaş yavaş öğrenen ve nasıl bir bok çukuruna battığını fark eden genç bir kız? Peki kim genç kızı o bok çukurundan çıkaracaktı... Onların yolu o sözleşme imzalandığı an belirlenmişti? Ölenede...