Karanlık koskoca karanlık küçükken hep korkardım sığınacak bir yer arardım babamın güçlü kollarına gidip huzur ve güvenle uyurdum şimdi ne o kalmıştı yanımda ne huzur..
Bu düşüncelerleyken kapı çalmıstı genelde kimse ugramazdı bir tek Melis vardı en yakınım ilkokuldan arkadaşımdı onun olduğunu düşünerek kapıya doğru ilerledim açtığımda gördüğüm manzara şok olamamı sağlamıştı...
O beni kurtaran tekrar bu boktan hayata dönmemi sağlayan adam kapıya yaslanmıs o mükemmel olan gülüşlerini etrafa saçıyordu onu o günden sonra görmemiştim ne bir not ne de onu bulmamı sağlayacak bişey bırakmıştı arkasında ona bakarken umursamaz olmaya çalışıyordum sonunda konuşan o oldu
"Ee içeri davet edicek misin ?"
"Bunu yapmak zorunda mıyım "
Çarpıkca gülüp "sanırım evet sonuçta her türlü giricem " demişti ve beni iktirip içeri daldı bense göz devirmekle yetinip arkasından ilerledim. Bu rahatlik nerden geliyordu buna sanki ev sahibi o
"Bıraktıgımdan iyi görünüyorsun "
"Daha iyiyim "
"Buna sevindim " deyip yine o gülüşünü sergiledi. Şu muhteşem olanı ah ne diyorum ben daha onu tanımıyorum bile toparlan melek toparlan..
"Evime tanımadığım birini Alıcak kadar düşmüş olmamalıyım "
Gülüşü daha da yayıldı ve " ne demek tanımadığım biri tanıştığımızı sanıyordum " dedi. Tamam tanışmış olabiliriz ama bu kadar rahat olmamalıydı. Herneyse deyip koltukta yayıldım "kahve içer misin " dedi bu çocuk cidden kendi eviyle benimkini karıştırıyor sanırım bozuntuya vermeden "Bunu benim sormam gerekiyordu sanırım " diyip ayaklandım mutfağa doğru gittiğimde arkamdan geldiğini hissediyordum kahve kavanozunu elime aldığımda can konuşmaya başlamıştı "Türk Kahvesi sevmiyordun niye yapıyorsun " dediğinde gerçekten afalladim bu nasıl olur da her şeyi biliyordu hakkımdaki her bilgiyi hemde "bunları nerden biliyorsun bu konu canımı sıkmaya başladı "dedim hızlıca ve başını öne eğip ayaklarına bakarak "zamanı gelince melek zamanı gelince her şeyi sana anlaticam "dedi ve kafasını kaldırıp gözlerime baktı ilk kez bu kadar yakın ve uzun bakmıştım ve o sırada gözlerinin mavi olduğunu fark ettim bu değişik bir maviydi koyu ve etkileyici itiraf ediyorum gerçekten hoş biriydi. "Ne zamanı bu ya bak açık konuşalım sapık falan mısın " benden biraz uzaklaşıp gülümsedi yine ve yine... "zamani geldiğinde dedim şimdi bana kahve yap seninle sohbet etmek istiyorum 6 gündür konuşmuyoruz hızlı ol " dedi ve ağır adımlarla salona geçti bu çocuk gerçekten garipti bana emir verilmesinden hoslanmazdim ama merakima yenik düşüp hızlı bir şekilde kahveyi yapıp içeri geçtim. Koltukta iyice yayılmış etrafı inceliyordu sesizce yanına gidip "fazla rahatsın " dedim o ise beni umursamadan elimdeki bardağı aldı ardından saate baktı saat 11.34 olmuştu. Bana bakıp hafif tebessümle "uyku saattin geçti " dedi ve tekrar bir şok yaşayıp ona döndüm. Evet normalde hafta sonları 10 buçukda uyuyan biriydim. "Bu kadarı gerçekten fazla seni evimden kovmadan bişeyler anlatmak ister misin ?"dedim bana bakan gözleri iyice koyulasti ve kaşları hafif çatıldı ve "sana şu an sadece seni çok iyi tanıdığımı söylüyorum üsteleme zamanla dedim " onu daha önce böyle görmemiştim hep güldugunü sanıyordum içimden bir ses sanki yıllardır tanıyor demişti ve haklıydı onu toplasan 2 kere görmüştüm ama her gördüğümde herkezi kıskandıracak bir şekilde gülüyordu kendime hakim olamayip " ne kadar iyi tanıyosun " diye bir soru sordum bana uzunca bakıp derin bir nefes aldı ve beni gerçekten şaşırtan o sözcükler ağzından çıkmaya başladı "en sevdiğin rengin siyah olduğunu kahveyi sade ve şekersiz içtiğini en sevdiğin hayvanın kuşlar olduğunu ve onları özgür oldukları için sevdiğini her gece yatmadan önce 1 tane sigara içtiğini ama aslında aç sevmediğini bu yüzden sabahları da kahveden sonra içtiğini hayatında hiç aşık olmadığını insanlara guvenmedigini babanı hala çok sevdiğini ozledigini hafta sonları sabahlari erkenden sahile gidip 1 saat oturduğunu ve-" sözünü yarıda kestim bunların hepsi doğruydu her cümlesi doğruydu ama bu kadarı fazlaydı "yeter defol evimden " kendime hakim olamıyordum gözlerime bakti ve gülümseyerek "iyi geceler melek " dedi kapıya doğru ağır Adımlarla gitti. Son kez arkasına dönüp baktı ama bişey söylemedi. O gittikten sonra çok düşündüm saate baktığımda 5 olduğunu gördüm Neredeyse 1 paket sigara bitmişti daha fazla Dayanamayarak kendimi yatağa attım kafamda o gülüşüyle uykuya daldım...