Yeni bölümm! Keyifli okumalar :))
Multi: Güneş
-Aras Güven-
'Arda var ya hani, diyeceğim şey onun hakkında.'
Aynı cümle kafamın içinde dönüp duruyordu. Arda! O benim en yakın arkadaşım, hatta kardeşim gibiydi. Ona asla kin beslemezdim. Ama Miray bana onun hakkında ne sorabilirdi ki? Daha da önemlisi ben neden bunu bu kadar düşünüyordum?
Onu boş verin, birinci soruda yoğunlaşalım biz.
Ondan hoşlanıyor olabilir miydi?
Belki de sevgilisi var mı diye soracaktı.
Neden düşünüyordum bu lanet şeyleri? Tamam, ben genelde kızları öpmek isterdim. -ki genelde istedim mi öperdim- Hatta Miray'ı da ilk gördüğümde öpmek istemiştim, her kız gibi. Şimdi ne değişmişti? Bilmiyorum ve delirmek üzereyim.
Bir yandan da içten içe Miray'a kızıyordum. Arda'yla olmazdı değil mi? Bu kız yüzünden delireceğim!
Bu düşüncelerle spor salonuna doğru yürüyordum. Birden çığlık sesleri duymamla olduğum yerde kaldım.
a) Birisi veya birileri, insan katlediyordu.
b) Birisi birini fena beceriyordu.
İkinci seçenek daha fenaydı bence.
Duymazdan gelmeye çalıştım, ama duyulmayacak gibi değildi. Sonra sesin kızların soyunma odasından geldiğini anladım. İki kız sesi.
a) Kavgacı kızlar.
b) Hormon mağduru lezler.
Bence kız kavgası tarihde görülmüş en kötü olaydı. Lezler daha insancıl en azından.
"O benim Burcu! Hadi bir daha söyle!" Çığlık sesinin arasından Miray'ın sesini algılamamla hızla soyunma odasına koştum ve kapıyı açtım. Hiç beklemediğim bir manzarayla karşılaşmıştım. Burcu boynunu tutarak yerde oturuyordu. Kıpkırmızıydı ve derin nefesler almaya çalışıyordu. Miray ise saçları karışmış bir şekilde öfkeyle ona bakıyordu. -ben dedim lezbiyenler daha iyi diye- Ardından bana döndü. Beni görünce yüzünde ki öfke gitmiş, yerine 'ben masumum' bakışları atan bir kız gelmişti. Tekrar Burcu'ya baktım. Nah masumdu!
Öfkeliydim ama hiçbir şey demedim ve Miray'ı kolundan tutup çekiştirmeye başladım. Hesap verecekti. Ama Burcu için değil, Arda için!
-Miray Üstün-
Aras nereye giderse, bende kolumu tuttuğu için oraya gidiyordum. Sonra nereye mi gittik? Erkeklerin soyunma odasına! İçeri girmemle gördüğüm kaslı yaratığa ağzım bir karış açık bir vaziyette bakmam bir oldu. Ta ki Aras "Çık lan dışarıya!" diye kükreyene kadar. Evet, bildiğin kükredi. Kaslım hızla üzerine bir tişört geçirip gitti. Gitmeseydi daha iyiydi.
Onun gitmesiyle Aras kapıyı kapatıp birde üzerine kilitledi. Ardından bana döndü ve kolumdan tuttu tekrar. Sırtımın duvarla temas etmesiyle ellerini iki yanıma koyup bana doğru eğildi.
Bir yanım 'Ay çok romantik!' diye bağırırken, diğer yanımda 'Bu benim burda ırzıma geçe kimsenin ruhu duymaz!' diye ağlıyordu.
O sessizce bana bakarken dayanamayıp "Ne?" dedim.
"Neydi o öyle?" dedi, beklediğimin aksine çok daha sakin olarak.
"Bana ne kadar inanırsın bilmiyorum ama, önce o bana saldırdı." Yalan, bana inansın istiyordum.
"Neden yaptı peki?"
![](https://img.wattpad.com/cover/66566993-288-k470338.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜVEY (Düzenleniyor)
Novela JuvenilHayattan çok fazla bir beklentim yoktu. Yalnızca beni annem kadar çok seven biri daha olsun istemiştim. Sanırım bu listenin başında da babam vardı. Kendisi birkaç yıl önce annemi çok üzmüş, sonrada yurt dışında kendisine yeni bir yuva kurmuştu. Biri...