He Ran üzerindeki eşofmana, saçındaki topuza bakmadan aşağıya indi. Anne ve Babası uyuyorlardı. Yoongi'nin evlerinin önüne kadar gelmiş olduğu düşüncesi kalbinin ritmini artırırken derin bir nefes alıp kapıyı yavaşça açtı.
Yoongi kapının önüne bıraktığı motorsikletine yaslanmış elindeki kaskıyla stresli bir biçimde oynuyordu. Kapının açıldığını hissedince kafasını kaldırıp baktı. Önce He Ran'ın şişmiş, kırmızımsı gözleri çarptı gözlerine. Sonraysa bu haliyle bile güzel olduğunu düşündü Yoongi.
Eşofman belki de bir insana ancak bu kadar yakışabilirdi. Hele topuzundan bahsetmek bile istemiyordu. He Ran yalpak adımlarla Yoongi'ye yaklaştı. Aşırı ağlamaktan gözleri ve başı ağrıyordu.
Okul çıkışı gördüğü o manzara.... Hayatında yaşadığı en kötü dakikalardı belki de. Yoongi'yi ve başka bir kızı öyle görmek canını yakmıştı, hiç yakmadığı kadar. Yoongi kızın bu halini görünce hem o kıza hem de kendine kızdı.
He Ran gibi saf bir insanın üzülmesi canını sıkıyordu. Hele ki onun yüzünden üzülmesi kat kat canını sıkıyordu. He Ran, motorsikletin biraz önünde durup Yoongi'ye baktı.
"Neden geldin?" Titrek çıkan sesine lanetler okurken, Yoongi motosikletten yaslandığı bedeni çekti. Bu hareketiyle birlikte He Ran bir adım geri atmıştı.
"Bugünü konuşmak için geldim." He Ran kafasını sağa çevirip baktıktan sonra tekrar Yoongi'ye baktı.
"Konuşacağımız bir şey yok."
"Var. Sana açıklamama izin ver. Bugün gördüğün her şey bir yanlış anlaşılmaydı He Ran. O kızı tanımıyorum, yanıma geldi ve bir şey söylemeye başladı bir anda üstüm-"
"Neden bana açıklama yapıyorsun?" Sesi tüm sokakta yankılanırken Yoongi'nin gözlerine kenetlemişti gözlerini.
"Bana açıklama yapman için bir şeylerin değişmiş olması gerek. Görüyorum ki değişen hiçbir şey yok." Yoongi He Ran'a doğru bir adım atarak konuştu.
"He Ran ben sadece-" ama He Ran onun sözünü keserek susmasını sağladı.
"Yoruldum anlıyor musun? Yaptığın, söylediğin şeyler için ağlamaktan yoruldum!" He Ran'ın hıçkırığı boğazını tıkarken gözlerindeki yaşlar inci gibi düşüyordu yanaklarına. Yoongi He Ran'a doğru bir adım attı.
"Karşılıksız bir şeyin peşinden umutla koşmaktan yoruldum, 3 yıldır sana aşık olmaktan yoruldum!" Yoongi daha fazla dayanamayıp kızı kollarının arasına çekti. Göğsünde ufacık kalan kızın gözyaşları t-shirt'ine damlarken kendine lanet etti.
Onu ağlattığı, 3 yıldır ona bir hayaletmiş gibi davrandığı için kendinden iğrendi. Kız hala Yoongi'nin onu kollarının arasına aldığını fark edemeyecek kadar kırgındı. Yumruk yaptığı elini Yoongi'nin göğsüne yavaşça vurup mırıldandı.
"Seni sevmekten nefret ediyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i don't care ❆ min yoongi✔
Fanfic❝Senden uzak kalmak ölüm gibi. Yaşamama izin ver lütfen.❞