T CETVELİ

-11-

İşte tam da bu
Tam da bunun üzerine bir şiir yazılırdı
Ayrılığı bu sevdanın öyle lezzetli ki
Kalemim ellerinden yaşamasaydı kırılışını
Ve gidişinden kurumasaydı mürekkepler yazılırdı
Yağmurlu iklimlerde yaşama hevesim yoktu böyle önceleri
Ama tam da bu an bir fırtına bekliyorum işte
Alabora olmak için
Sahi ne zamandır böyleyim ki
Ne zamandır böylesine bağımlıyım topraklı soluklara
Asfaltlı nefesler dururken
Ne zamandır hevesliyim böyle tökezleyip düşmeye
Üzerimden silkelemeye tüm kabuklarımı
Tüm kelimelerimi
Böyle anne diyişimin ilkinden biriktirdiğim
Tüm bozuk devrik cümlelerimi ona buna saçmaya
Ne zamandır meraklıyım
İşte şimdi tam da bu an yağmurlu iklimleri çok seviyorum
Ve işte şimdi tam da bu an bir şiir yazılırdı
Böyle ne biliyim çam kokulu olanlarından
Sonbahar yapraklarından uçurtmalardan bozma
Rüzgarlı bir şiir
Ya da ne biliyim
Rüzgar güllerinden bozma
Gökkuşaklarından  toplama
Ama her zamanki gibi bir tutam hüzünlü
Bir tutam bir şiir yazılırdı işte
Ellerinden yaşamasaydı katlini
Ellerim ararken ilham dedikleri
Benim fırtınam da fırtınam diye tutturduğum çocuk gibi
Ararken bu illetin failini
Geç kalmasaydı işte tam da şu an olduğu gibi bir şiir yazılırdı
Belki maviyi anlatırdı da
İçten  içe kahverengi derdi
Ama yalan dolan da olsa bir şiir yazılrdı bu gece
Hele ki damağımda kalmışken ayrılığın lezzeti
Denizlerden çalınmış tuzlu ve gökyüzünden budanmış topraklı tadı Kirpiklerimden sıçrarken tenime Bulaşırken parmaklarıma
Ve o parmaklar sarılsaydı sıska bir kaleme
belki üşürdü ellerim
Sıcaklığın çekilmeye başladığı an
Ve seyrine dalar senin gün batımının Çayın kırmızılığıyla kıyaslarken
İçimdeki içten içe savaşlarda dökülen kanları
İçim lavlara hizmet ederken nasıl
Ellerimin buz kestiğine
Bardağın  sıcaklığına aldırmadan Titreyişine ellerimin
Hayretle bakarken
Gün batımına karşı otururken
Evvela bir iç çekişle başlayıp
Bir şiir yazılırdı illa ki...