ÇAKMA SİNDİRELLA

166 19 2
                                    


Balo kapısındaki görevlilere elindeki davetiyeyi uzattıktan sonra kapılar açıldı. Balo başlamıştı ve Simirna merdivenlerden aşağıya indi. Etrafına baktığında her yer rengarenkti. Bütün renkler vardı ama hiç bir renk karmaşası yoktu. Her şey oldukça mükemmel görünüyordu. 

Etrafa bakmaya devam ederken davetlilerden biri onu çekti ve dans pistine getirdi.

" Bakmakla olmaz. Baloya geldiysen dans edeceksin." dedi ve dans etmeye başladılar. O kadar iyi dans ediyorlardı ki diğer dans edenler dansı bırakıp onları izlemeye başladı. Erkekler, Simirna'nın yaptığı kıvrak hareketlere bakarken; kadınlar Simirna'ya kıskançlıkla bakıyordu. Müzik sustuğunda Simirna partneriyle birbirini tebrik ederken alkış sesleri yükseliyordu. Kalabalığa selam verdikten sonra partnerinin yanından uzaklaştı. Dans edenleri biraz daha izledikten sonra kendini dışarıya attı. Büyük bahçede en büyük ağaca yapılmış salıncağa oturdu ve gözlerini kapatarak kendisini sallamaya başladı. 

Salıncak daha yükseğe çıktığında birisinin salladığını anladı. Gözlerini açıp kafasını çevirdiğinde prens kıyafetli bir adam gördü. 

" Partiden erken sıkılmışsın." diyerek konuşmaya başladı genç adam.

" Yoo, partiden sıkılmadım. Biraz hava almak istedim sadece." 

" Seni izledim. Güzel dans ettiniz. Partnerinle bir bütün gibiydiniz." 

" Teşekkür ederim. Ben değil ama sen partiden erken sıkıldın galiba?" dedi genç kız.

" Kulaklarımı rahatlatmak için çıktım. Birazdan şarkı söylemeye başlayacaklar. "

" Müziği kim sevmez değil mi?" 

" Müzik benim işim aynı zamanda." dedi gülerek. 

" Ne kadar güzel çok şanslısın. Sevdiğin işi yapıyorsun. Çoğu insan bundan mahrum kalıyor maalesef." 

" Galiba o çoğu insandan biri de sensin." 

" Sayılır. Salıncağı durdurur musun?" Salıncağı durdurmaya çalışırken elleri birbirine değdi. İkisi de heyecanlanmıştı. Simirna salıncaktan inerken ayakkabısı ayağından çıktı. Genç adam ayakkabıyı düzeltip kızın önüne bıraktı ve rahat bir şekilde giymesi için elini tuttu. 

" Teşekkür ederim.

" Rica ederim. Ayakkabın camdan sanırım. " 

" Cam görünümlü. Adın ne?" 

" Akad." 

" Daha önce duymadım anlamı ne?" 

" Doğru kişi." Genç kız ablalarıyla yaptığı konuşmayı hatırladı. Doğru kişiyi bulacağını söylemişti ve elini tuttuğunda heyecanlandığı bu adamın adının anlamı doğru kişiydi. Bu bir işaret miydi yoksa? 

" Anlamı çok güzelmiş." 

" Senin adın ne?" Simirna cevap vereceği sırada telefonuna Efsun ablasından mesaj geldi. 

Ben mutfaktayım. Yanıma gel de nasıl olmuşsun bir göreyim. Yazıyordu mesajda. 

" Gitmem gerekiyor. Güzel sohbetin için teşekkür ederim." 

" Asıl ben teşekkür ederim." Simirna giderken, Akad onun ismini merak ediyordu. 

Biraz kaybolmuş olsa da sonunda mutfağı buldu ve ablasının yanına gitti. 

DENİZ KIZI MASALIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin