DENİZ KIZI MASALI

BALO HAZIRLIĞI

Simirna gözlerini açtığında masmavi bir denizle karşılaştı. Dizilerden, filmlerden İstanbul boğazının ne kadar güzel olduğunu görüyordu. Ama yakından daha da güzeldi. Gözlerini kırpmadan denizi seyrediyordu.

" Günaydın demeden denizi izlemeye başlamışsın." Kafasını çevirdiğinde Sevdem ablasının uyandığını gördü.

" Sana da günaydın. Boğazın tadını çıkartıyorum ne var yani."

" İyi demedik bişey. Sen neden İstanbul'a gelmeyi bu kadar çok istedin?"

" İstanbul güzel yer. Ayrıca o küçücük kasabada aşık olamam. Hikayemde bir İstanbul macerası olsun istedim."

" Hikayen?"

" Evet, hikayem. İstanbul'da yaşadıklarımızı yazacağım. İlerde önemli biri olduğumda yaşadıklarımı, kim olduğumu unutmamak için yazacağım." Sevdem ablası sadece gülüp geçmişti ama Simirna'nın içinde susmak bilmeyen heyecanlı, maceraperest ve fantastik ruhu onu asla vazgeçirmeyecekti. Hatta hikayesinde ablasıyla yaptığı bu konuşmayı da yazacaktı.

" Ne kaynatıyorsunuz kızlar?" dedi arka koltuktan seslenen Efsun.

" Hiiç, Simirna'nın hayallerini konuşuyoruz." Dedi Sevdem.

Otele yerleştikten sonra Efsun, Öncü Kılıç'ın verdiği adrese gitti. Simirna ve Sevdem otelde biraz dinlendikten sonra gezmeye çıktılar.

*** *** ***

Elindeki dosyaları imzalayıp yardımcısına verdi. Artık odasına gidip kafasını dağıtmak istiyordu.

" Öncü abi." "Adını duyduğunda arkasına baktı.

" Akad, senin burda ne işin var?"

" Dedemden kaçtım yine evlilik mevzusunu açtı."

" Sende kızdırma şu adamı da bir an önce evlen." Deyip odaya geçtiler.

" Bana diyene bakın, sen kırk mı olmuştun?"

" Yok elli. Otuz altı yaşındayım ben koçum. Sütten ağzım yandı yoğurdu üfleyerek yiyorum."

" Abi ben hatırlatmak için söylemedim. Unut artık şu kadını."

" Ben onu zaten unuttum. Onunla birlikte diğer kadınları da unutmuştum işte."

" Unutmuştun... Biri hatırlatmış galiba."

" Onun gibi bir şey."

" Tanıyor muyuz?"

" Çok soru soruyorsun. Zamanı gelince anlatırım. Balo için her şey tamam. Yiyecekleri hazırlayacak birini buldum. Sonrası sende."

" Bu balo çok önemli. Basında orada olacak ve yeni bir ses keşfedeceğiz."

" Değişik olacak. Balonun sonunda maskeler çıkacak ve sen yeni keşfini göreceksin."

" Aynen, kostümünü hazırla yarın büyük gün. Ben dedemi daha fazla kızdırmadan kaçayım." Tokalaştıktan sonra Akad odadan çıktı. O sırada sekreter içeri girdi.

" Öncü Bey, Efsun Erdem geldi."

" Al içeri hemen." Öncü, üstü başı düzgün olduğu halde yine de kendine bir çeki düzen verdi. Efsun'a düzgün görünmek istiyordu. Akad'a söylemediği ama unuttuğu duyguları tekrardan hatırlatan kadın geliyordu yanına. Efsun kapıdan içeri girdiğinde " Efsun Hanım hoş geldiniz. Buyrun oturun lütfen." Dedi.

" Hoş bulduk. Telefonda konuşmuştuk."

" Evet, yarın akşam bir balo var. Bu balo sizin denemeniz olacak. Eğer davetliler yiyeceklerden memnun olursa birlikte çalışmaya başlarız."