Yanlış Anlama

83 8 1
                                    

Caner, yaşananların üstüne Simirna'ya erken çıkabileceğini söyledi. Akad'ın söylediklerinden sonra kızın suratı bembeyaz olmuştu. Onu bunları hak etmediğini düşünüyordu. Simirna'dan hoşlanmaya başlamıştı. Bunu saklamıyordu zaten. Her zaman kendisine karşı dürüst olmuştu. Akad'la aralarındaki rekabet yüzünden genç kız devamlı arda kalacak ve üzülecekti. Buna bir çare bulmalıydı. Belki Simirna ona karşı bir şeyler hissetmiyordu ve hissetmeyecekti am yine de onu üzülmesine göz yumamazdı. Bu rekabetten onu en az zararla çıkartacaktı.

*** *** ***

Eve gidene kadar Akad'ın düşmanca bakan yüz ifadesi gitmedi gözünün önünden. Bu yaşadıklarının hiç birini hak etmiyordu. Sadece para kazanıp Yakut'a olan borcunu ödedikten gitmek istiyordu. Kimsenin kendisinden haber alamayacağı bir yer gitmek istiyordu. Eve geldiğinde ablaları olanlardan habersiz kardeşlerinin iş bulmuş olmasına sevinerek sarıldılar.

" Hadi gözün aydın, ne işi bu?"

" Akad'ın rakibi Caner Yurt'un asistanlığını yapmaya başladım." Deyince şaşırdılar.

" NE!" diye çığırdı ikisi de . Simirna, her zamanki gibi olan biteni anlattı ablalarına.

" Ay yok artık. Şimdi ne olacak ?" herkesin aklındaki soru buydu.

" Bilmiyorum abla. Akad giderken çok kötü baktı. İşler daha da karışacak. Yakut öğrendiğinde neler yapacağını düşünmek bile istemiyorum." Dedi Simirna.

" Parayı toplayıp Yakut'a verdikten sonra her şeyi anlatırız. Akad'da sana düşman olmaz." Efsun kardeşini avutmaya çalıştı.

" Abla benim derdim Akad'ın her şeyi öğrenmesi değil. Ben sadece beni sevsin istedim ama o bana düşman oldu. Onun da benden hoşlandığını sanmıştım oysaki. Neyse boş verin böyle olması gerekiyormuş." Çantasını odaya götürüp mutfağa geçti. Yemeklerden atıştırdı ama ağzının tadı yoktu.

Yine defterini aldı eline. Tek dert ortağı bu defter olmuştu. İyisiyle kötüsüyle her olanı yazıyordu. Patronundan da bahsetmişti.

Her tarafı tutulmuş bir şekilde uyandı. Elinde defter ve kalemi vardı. Saate baktığında yedi olduğunu gördü. Hazırlanmak için ayaklanıp banyoya gitti. Artık bir işi vardı ve geç kalmak istemiyordu. Hazırlanıp birkaç lokma da ağzına attıktan sonra şirkete geçti. Yukarı çıkmadan önce muhasebe bölümüne uğrayıp sigorta işlemlerini başlatmak için belgeleri verdi ve sözleşmeyi imzaladı. Artık resmen Akad'ın rakibi Caner Yurt'un asistanıydı. Güvenlikten de kartının aldıktan sonra yukarıya çıktı. Ebrar gelmişti bile.

" Günaydın." Dedi genç kız.

" Sana da, beş dakika geç kaldın" Elindeki dosyalarla asansöre bindi. Kendini açıklamasına bile izin vermemişti. Genç kız sandalyesine oturduğu sırada Caner'in geldiğini görünce ayağa kalktı.

" Günaydın Caner Bey." Dedi güler yüzle.

" Günaydın, nasılsın?" diye sormuştu, iş yerinde özel hayatı konusunda konuşmak istemiyordu bu yüzden; " İyiyim teşekkürler." Demekle yetindi. Caner odasına geçerken Ebrar gelmişti bile. Smirna'da ajandayı kontrol ediyordu.

" Bak Caner Bey işe geç gelir ama çalışanlarının tam zamanında gelmesini ister. Bil diye söylüyorum." Dedi elindeki dosyaları tutarken.

" İyi de Caner Bey az önce geldi, odasında." Deyince, Ebrar şaşırsa da belli etmemeye çalıştı. Dünden beri yani bu yeni asistan geldiğinde beri Caner Bey olduğundan farklı davranıyordu. İkinci asistanla bu derece samimi olmalar, şirkete erken gelmeler... Ebrar ne olduğunu anlamayarak yerine oturdu.

DENİZ KIZI MASALIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin