KUTLAMA

106 11 1
                                    


"Simirna sen nerdesin? Neden geç geldin?" Efsun, kardeşinin gece kulübünden geç gelmesinin nedenini merak ediyordu. Melis'te yanlarındaydı.

"Kulüpten çıkarken Yakut bana mesaj attı. Etrafıma bakındım, gördüm onu. Size de gidin ben geleceğim dedim işte."

"Senin başını ağrıttı hiç yoktan. Özür dilerim." Dedi Melis.

"Şayan'ın oyunu ortaya çıksın diye yaptınız. Kızmadım ki." Bütün gece sohbet ettiler. Sabaha karşı uyumuşlardı.

***** ***** *****

Odasının perdelerini açtı ve güneş ışığının içeri girmesine izin verdi. Kollarını havaya kaldırıp gerindi ve aşağıya indi. Kahvaltı sofrası hazırdı ama onun başka planları vardı. Dedesi masanın başında bekliyordu.

"Kahvaltı etmeyecek misin?"

"Arkadaşlara sözüm var dedem. Bu seferlik affet."

"O kız da geliyor dimi?" sesindeki ima anlaşılmayacak gibi değildi.

"Evet dede. Şayan'da geliyor."

"Onunla evleneceksin derken ciddiydim."

"Daha dün karşılaştık dede. Evlenmek için çoook erken. Ben çıkıyorum akşama görüşürüz." Deyip çıktı evden Akad. Arabasına atladı ve Öncü'yü aradı. Önce Efsunları sonra da Şayan'ı alamaya gideceklerdi. Eser zaten Öncü'nün yanındaydı.

Simirnaları aldıktan sonra Şayan'ı almaya gittiler. Şayan, Simirna, Melis ve Eser Akad'ın arabasında; Efsun, Sevdem, ve Bülent Öncü'nün arabasındaydı.

Denizin karşısında büyük bir eve geldiler. Evin arkası da ormanlıktı. Arabadan inip eve geçtiler. Akad herkese bir oda ayarlamıştı ve herkes eşyalarını odalarına yerleştirdi.

"Etrafı gezmeye ne dersiniz?" deyince, Akad'ın peşine takıldılar. Bir çok çiçek çeşidinin olduğu bahçeden geçerek hayvanların olduğu yere geldiler. Onları sevip besledikten sonra arka bahçedeki parka geçtiler.

"Böyle güzel çiftliğe bu park olmuş mu yani?" dedi Şayan ortaya.

"Bu park benim için yapıldı. Tabi oldukça eskimişti. Bende yıktırmak istemedim, yenilettim." Derken çocukluğu gözlerinin önünden geçti.

"Hımm. ... Ee yıktır artık. Lazım değil ki büyüdün sonuçta."

"Yıktırmak aklımın ucundan bile geçmedi. Yıktırmam da burayı. Annemin fikriymiş bu."

"Anladım." Dedi yarım ağız gülerek. Simirna salıncakları görünce dayanamayıp sordu.

"Salıncağa binebilir miyim?"

"Tabi, istediğin gibi davran." Simirna beklediği cevabı alır almaz çocuklar gibi koşup bindi salıncağa. Herkes Simirna'nın bu haline gülüyordu. Uzun zamandır bu evde mutlu kahkahalar atılmıyordu. Kendisi bile kullanmıyordu bu parkı. Simirna'yı keyifle izledi.

"Çocuk musun sen Simirna? İn artık şu salıncaktan." Diye bağırdı Şayan ama Simirna onu duymadı.

"Çocukluk arkadaşını tanımıyor musun Şayancım, Simirna çocuk gibidir." Arkadaşını savundu Melis.

"Ben Simirna'nın pijamalarıyla denize girdiğini bile bilirim. Neyden keyif alırsa onu yapar." Ablası Efsun'da devreye girmişti.

"Bizde bir gün olsun çocukluğumuzu yaşayalım o zaman. Ne olur sanki." Bülent, Sevdem'in elinden tutup parka doğru koştu. Ardından Öncü ve Efsun'da gitti. Eser ve Melis de onları öyle güzel eğlenirken görünce dayanamayıp tahterevalliye bindiler. Akad'ın da içindeki çocuk uyanmıştı ve delicesine oyun oynamak istiyordu.

DENİZ KIZI MASALIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin