9.Bölüm/Karşı Konulmaz

194 28 2
                                    

Umarım hikayeyi begeniyorsunuzdur vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin:)))





IYI OKUMALAR

Gözlerimi açtığımda şafak sökmek üzereydi. Açık olan pencereeden tenime değen rüzgar havanın buz gibi oldugunu gösteriyordu ama umrumda degildi. Bi an önce burdan, bu adamdan kurtulmalıydım. Biraz daha burda kalırsam olucakları kestiremiyordum. Arasın babam denilicek o adamla ne işi vardı. O adam napmıştı Arasın kardeşine. Üstelik tüm bunların benimle ne ilgisi vardı. Biraz daha bu evde kalıp düşünmeye devam edersem aklımı kaçırıcaktım. Bi an önce bi yolunu bulup çıkmalıydım burdan. Yataktan kalkıp banyoya girdim. En azından elimi yüzümü yıkayıp biraz kendime gelmeliydim. Dün geceki histeri krizimden sonra kendimi oldukça bitkin hissediyordum. Aynanın karşısına gectigimde kendimi tanimakta güçlük çekmiştim. Rengim bembeyaz göz altlarım ise mosmor olmuştu. Üç gündür banyo yapmadığımıda düşünürsek iğrenç kokuyordum. Aslında bi duş alsam hiç fena olmazdı ama evde tanimadigim bi adam varken bu mümkün müydü.
Neden olmasın dedi iç sesim on beş dakika yeterliydi benim için. Suyu açıp küvetin dolmasını beklerken kapıyı kilitledim ve üzerimdekileri bir çırpıda çıkartıp kendimi suya bıraktım.

Banyodan çıktıgımda duş almanın gercekten iyi bi fikir oldugunu düsündum. Biraz olsun kendime  gelmiştim. Islak saçlarımı dağınık bi topuz yaparak topladım. Gözüm kenarda duran kıyafetlere kaydıgında sessiz bir küfür mırıldandım. Banyoya girerken hiç ne giyicegim aklıma gelmemişti. Tekrar kokmuş kıyafetlerimi giyemezdim heralde duş almamın ne anlamı kalırdı o zaman. Böyle üzerimde havluylada kalamazdım.

Kapının arkasında bi dolap vardı. Acaba içinde giyebilicegim biseyler var mıydı

Tam dolaba doğru bi adım atmıştım ki  Arasın "Miray"  diyerek odaya dalmasıyla olduğum yerde kalakaldım .

"Yarım saattir Miray diye bagırıyorum kızım sağır mısın" beni gördüğünde susmasıyla afallaması bir olmuştu.
Afallar tabi çocuk bende el kadar bi havluyla kız görsem bende afallarım. Dedi icimdeki cadı.
Napabilirim yani düşünememistim iste kıyafet olayını ve simdi de sadece el kadar bi havluyla kalakalmistim bu serserinin önünde.

Utançdan ölünebiliyosa ben şu an ölebilirdim. Yanaklarımın kıpkırmızı olduguna kalıbımı basarım.

Aras gözleriyle sanki havlunun içini görebiliyormuşcasina bastan aşagı tüm bedenimi süzmüştü. Sanki her an düsücekmiş gibi tuttugum havluyu dahada sıkı tuttum.

"Ne bakıyorsun be çık giyinicem" ne giyiceksem artık. Rahatsız olmuştum. Sadece bi an önce defolup gitmesini istiyordum. Yeterince rezil olmustum zaten. 

"O ağzını var ya..."

"Naparsın haa naparsın tehtit etmekten başka bildigin bir sey yok"
Söyler söylemez  pişman olmuştum. Attığı kahkaha tüm odayı doldurmuştu.
Ee yuh ama gülmek bi insana bu kadar mı yakışır. Yabancı artistler yanında halt etmiş. Allah boş zamanında özene bözene yaratmış resmen. Bu diger insanlara haksızlık olmuyor mu böyle bi gülüşüyle insanın akıl sağlığıyla oynanmaması gerekiyo.

Son bi adım attıgımda kaçıcak yerim kalmamıştı. Sırtım soğuk duvara değdiginde o sırıtarak üzerime dogru geliyordu. Çok yakındı. O bayıldıgim bergamot kokusu burnuma  geldiginde ister istemez kokusunu icime cektim. Umarım bunu farketmemistir. Bu yakınlık hic dogru degildi. O bu kadar yakınımdayken kendimi kontrol edemiyordum. Her an buharlaşıp uçabilirdim.

"Ne yapıcağımı gösterebilirim istersen" dediginde nefesi yüzüme çarpıyordu kalbim yerinden çıkabilirdi şu an. Burnunu burnuma degdirdiginde nefes almayı unutmuştum dizlerimin bagı kopmustu sanki. Ne yapıyordu bu adam bana böyle. Neden kalbim yerinden cikicakmis gibi atıyordu. Daha önce hiç bir erkekle bu kadar yakın olmamıştım. Ben ya öperse naparım diye düsünürken dudaklarını yanağımda hissetmemle vücudum titremeye başlamıştı. Bir eliyle yanagımı hafifçe okşarken dudakları ise öpmeden yanagimda dolasıyordu.

Bi anda tüm dünyam kararmıştı zemin ayaklarimin altindan cekilmisti sanki son yaşam kırıntılarım da beni terk etmişti. Odugum yere yıgılmadan beni yakalayıp başımı omzuna dayamıştı.

"İyi misin"
Sesi telaşlı mı çıkmıştı bana mı öyle gelmisti. Yok canım niye telaşlı çıksın üç günlük tanıdıgı kız icin endiselenecek hali yoktu ya. O serseri umursamaz kendinden baskasini dusünmeyen adamın beni düsünücek hali yoktu tabiki.

Yavaşca yatagın üzerine oturdugumda biraz olsun benden uzaklasinca rahatlamistim. En azından artık nefes alabiliyordum. Cevap bekleyen gözlerle yüzüme bakıyordu. Acaba şu an ne kadar tatlı oldugunun farkında miydi
Tanrımm ne diyorum ben kendine gel Miray o adam seni kaçırıp zorla buraya tıkan adam unutma diye kendime boş teselliler veriyordum.

"Bakma öyle iyiyim. Başım döndü sadece biraz." zaten yeterince utanıyordum böyle bakmak zorunda mıydı

"Kızlar üzerindeki etkimin oldugunu biliyordum ama bu kadarını beklemiyordum dogrusu ufaklık."

Birde dalga geçiyor ya hayvan pislik öküz yontulmamış odun nolucak!

Gülme be vicdansız gülme bizdeki de kalp sonuçta.

"Kendini begenmis egoistin tekisin sen. Çık odadan hemen giyinicem."

"Bana emir veremezsin Miray. İstersen giyinmene yardımcı olabilirim"

Şaka mıydı bu şakaysa hic komik degildi. Nerden buluyordu bu cocuk bu cesareti nasıl bu kadar rahat olabiliyordu.

"Bence en güzel yardımı odadan defolup kapıyı arkandan kapatarak yapabilirsin." dedim ve goll miray attı gol olduuu

"O dilini var ya kesicem. Bakalım o zamanda böyle konuşabilecek misin"
Ay çok korktum gerçekten. Arkasını dönüp çıkıcakken son anda aklıma gelenle önüne geçtim anlamsızca yüzüme bakıyordu.

"Iıım şeyy...  giyicek bi şeylerin var mı acaba benimkiler kirlilerde" yüzünü buruşturup hiç bisey söylemeden odadan çıkıp gitti.

Bende banyoya geri dönüp kapiyi kilitledim. El kadar havluyla odanin ortasinda daha fazla dikilemezdim.
"Al şunları" diyen arasın sesini duyunca kapının kilidini açıp elindeki şort ve tişörtü aldım.

"Teşekkürler"

"Giyindiginde aşagıya gel yemek hazırliycam."

"Tamam"
Aras ve yemek hazırlmak. Kötü çocugumuz yemek yapmayı biliyo muydu gercekten. Yada beni zehirleyerek öldürücekti belli mi olur. Bunları dusunmeyi sonraya erteleyerek elimdeki kıyafetlere baktım. İster istemez burnuma götürüp koklama gereği duydum.
Imm o bayıldığim kokusu yine beni benden almıştı. Resmen bu kokuyla bütünleşmişti.

Üzerime iki beden büyük gelen şortu gecirdigimde bagciklarini sıkıca bağladım. Her an üzerimden çıkıcakmis gibi hissediyordum. Oldukça bol olan tişörtüde şortun üzerine indirdigimde şort biraz kısa kalmıstı ama baska secenegim olmadigi icin böyle idare etmek zorundaydım. Topuz yaptığım saclarimi da kuruması icin saldığımda hersey tamamdı.
Ama ne kadar aç da olsam asagi inmek istemiyordum. O yakinlasmamizdan sonra yüzüne bakamıyordum. Kapı arasında kalmış öylece inip inmemek konusunda düsünürken burnuma gelen nefis koku karnımın guruldamasıyla cevabını vermişti zaten. Daha fazla dayanamayarak aşagıya indim. Kokunun geldigi yöne dogru döndügümde yemek yapan Arası görmemle daha çok şasirmistim.
Allahım sen beni sınamak için mi gönderdin bu çocugu. Bi insan yemek yaparken nasil bu kadar seksi olabilir.
Ahh! Seksimi nediyorum ben be bu cocuk fabrika ayarlarimla oynamıştı resmen.

"Yakışmış"

"Haa" söyledigi sözle düsüncelerimden sıyrılmıştım.
Yüzüne baktigimda eglenir gibi bi hali vardi. Üzerimdekileri kastettigini anladigimda yine utanmistim.

Bi dakka bi dakka Aras Keskin bana iltifat mı etmişti. Bügün kıyamet falan kopucakta benim mi haberim yoktu.






Okudugunuz icin tesekkur ederim lütfen vote ve yorum yapmayı unutmayın.. bölümler hakkındaki düsünceleriniz benim için çok önemli:)))

İNTİKAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin