12.Bölüm/Karanlık Gözler

186 25 4
                                    

vote ve yorum😍





IYI OKUMALAR

Üzerime doğru attigi her adimda heyecanla karisik korku damarlarimi ele geciriyordu.  Burnumun dibine kadar geldiğinde gözlerimi kapattim bana dokunmasindan ölesiye korkuyordum. Titriyordum, şu an vücudumda kırk farklı duygu aynı anda yasiyordum.

"Hayatının hatasini yaptin ufaklik"  derken nefes alamadigimi hissettim.
Elini belime kadar uzanan saçlarıma attiginda aciyla bagirdim.

"Lutfen bak özür dilerim birak beni imdattttttttt." diye haykirdım. Lanet olsun ondan kacabilecegimi düşündüğüm icin aptalin tekiydim.

"Kes sesini" diyen adamın sesi fırtina oncesi sessizlik gibiydi adeta.

Ahh ne büyük bir aptallikti bu yaptigim. Sacimdaki güçlü eller çığlık atmama neden olsa da beni bu ormanda kimsenin duyamiycagini bildiğim halde cıgliklarimi durduramiyordum.
Bilegimi kavrayan elle onun arkasında bir yaprak gibi savruluyordum. O bir kasirga gibiydi bende kuru bir yaprak.

Ahşap eve  geldiğimizde beni içeriye sokup oyle bir firlatti ki  yere kapaklanmak neredeyse iki dakikamı aldı. Agir adimlarla üzerime geliyordu
o geldikçe bende sürünerek kaçmaya calisiyordum ki sirtimdaki   duvara toslayinca kollarimi kafama dolayip basimi dizlerimin arasına alıp cenin pozisyonunu aldım. Artik ne kadar isime yararsa bildiğim tüm duaları okumaya başladım.

Tepemde mistik yunan tanrilari gibi dikilince korkarak baktım ona. Her zamankinden daha karanlikti gözleri.
Kendimi görebiliyordum o karanlıkta. Ürkütücüydü.

" Ahh be ufaklik adam gibi dursaydın nolurdu şu bir kaç günlük beraberligimizde ama sen naptin benden kacmak gibi büyük bir hata yaptin oda yetmedi kafamda vazo parcaladın bu yaptigin cezasız kalmayacak." dedi kaçmaya yeltendigim an ayak bilegimi tutarak beni altina cekti. Evet onun ve vücudunun hemen altindaydım.
Sanki uzerimdeki bir  insan değildi de bir yük kamyonuydu o kadar agirdi
Yada bilerek tüm agirligini incecik vücuduma veriyordu.

Arka cebinden cikardigi kelepçeler gözüme ilistiginde altından kaçmaya calistim ama imkansizdi iki santim dahi kıpırdayamamıştım.

"Kıpırdama ufaklık rahat dur."

Soğuk gri metal kelepçeler bilegimi sardiginda  ustumden kalkip bu kez saclarımdan değil kelepçelerden tutup sürüklemeye başladı beni. Mutfak salon olarak dekore edilmiş evin mutfak kismindan gecerken  eline aldiği bezle yüzünü siliyor bir eliyle de beni peşinden surukluyordu.

Elime batan metalin soğukluğu içime kadar islemisti. Canımı yakiyordu hem de çok fazla.
Bagirip olmayacak hakaretler savurdum ona durup bakmadı bile bana.
Merdivenlerden inerken üç defa düştüm ama o bilegimdeki kelepçeleri çekerek kaldirdi beni yerden dengemi her saglayamadigimda daha çok yakti canimi.

Bodrum katı gibi bir yere indigimizde karanliktan hic bir şey gözükmüyordu. Bir odanin önüne geldiğimizde kapıya siyah botlarıyla tekmeyi savurunca tek darbesiyle kapi geriye doğru gürültüyle acildi.

Bileklerimdeki ellerini saclarima doladiginda beni yine bagirtarak arkami donmemi sagladı. Sac diplerim onun sert ceksiyle yine dayanılmaz bir acıyla dalgalandı.
Biraz daha boyle sıkmaya devam ederse kafa derim elinde kalıcaktı aptalın.

Ani bir hızla yere fırlattiginda diz kapaklarimdaki acı tarif edilemezdi yavaş olsana bee hayvan heriff

Bulunduğum odaya dair hic bir fikrim yoktu burnuma gelen migde bulandirici  küf ve pas kokusu haric bir şey görmek imkansizdi, karanlık herşeye engeldi. Karanligi sevmezdim ama bunu o piskopata belli etmiycektim tabiki onun karsisinda zayif görünmek istemiyordum. Odanin içinde sadece onun ve benim nefes aliş verislerimiz duyuluyordu. Soyliycek bir sey bulamiyordum. Hic bir sözüm yalvarisim beni bu hapishaneden kurtaramazdı biliyorum adamin kafasında koca bir  vazo parcalamistim sonuçta o psikopat Aras bunu asla göz ardı etmezdi.
Yalvarmaktansa kaderine razı ol kızım Miray   dedi iç sesim. Hakliydi.

İNTİKAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin