♔ÇAKMA PRENS ♔

Ç♔P-3

Çakma Prens tanıtım videosunu hazırladım. Umarım beğenirsiniz. Olaylar yavaş yavaş gelişmeye başladı. Son kahramanlarımızla da tanıştınız. İyi okumalar :))

Sabah telefonun zil sesiyle uyandım. Telefonu açıp kulağıma götürdüm. ‘’Efendim Doruk’’ dedim en uykulu sesimle.

‘’Günaydın prenses daha uyanmadın mı sen? Hazırlan 15 dakikaya ordayım’’

 Bir şey söylememe izin vermeden telefonu yüzüme kapatmıştı.

Banyoya gidip yüzümü yıkadıktan sonra saçlarımı at kuyruğu toplayıp odama gittim. Okul kıyafetlerimi giydikten sonra kırmızı converse’lerimi kutusundan çıkartıp ayağıma geçirdim. Çantamı vestiyere koyup mutfağa gittim.

 ‘’Günaydın baba’’ kahvaltılık bir şeyler çıkartıp masaya koyarken arkasını dönüp gülümsedi. ‘’Günaydın tatlım. Meyve suyu mu çay mı istersin?’’ diye sorduğundan ‘’Ben hallederim sen otur babacım’’ dedim.

Buzdolabından meyve suyunu çıkartıp bardaklara doldurdum. Salamı ağzıma atarken babamı izliyordum.

‘’Doruk’un kuzeni gelmiş. Hafta sonu bir şeyler yapalım diyor.’’ Ağzındaki peyniri bitirdikten sonra cevap verdi. ‘’Neden olmasın?’’

‘’Cumartesi günü beni almaya gelicek, 4 gibi.’’

‘’Tamam. Cumartesi günü öğleden sonra toplantım var öğlen evde olmam selam söylersin kerataya. Kuzenine de hoş geldin dileklerimi söylemeyi unutma.’’

‘’Tamam baba merak etme.’’

Kapı çaldığında babamın yanağına öpücüğümü kondurup koridora çıktım.

Kapıyı açtığımda Doruk en sulu öpücüklerinden birini yanağıma kondurdu. Kolumdan tutup çekiştirerek ‘’Hadi prenses geç kalmak istemiyorsan hızlı olmalısın’’ dedi.

‘’Dur Doruk çantamı almadım bıraksana kolumu ya’’ ne acelesi var bu çocuğun. Kolumu serbest bıraktığında vestiyerden çantamı aldım.

 Doruk çoktan arabaya binmişti. Yanına oturup. ‘’Sana da merhaba Doruk’cum’’ dedim iğneleyici ses tonumla.

‘’Özür dilerim prenses güzelliğin karşısında ne yapacağımı şaşırdım bir anda’’

Şebek. Onun gülüşünü kimsenin gülüşüne değişmem .Sümüklü Doruk’umun şebek gülüşü…

Yol boyunca hiç konuşmamıştık. Hızla arabadan inip kapımı açtığında ‘’Önden buyrun prensesim’’ diyerek elimi öptü. Kapımı kapatıp elimi tuttuğunda okula doğru ilerledik.

Eskiden sevgili olduğumuza dair dedikodular çıkmıştı. Ama artık herkes bize alıştı. Biz böyleydik el ele kol kola gezerdik ama sevgili değildik. Hala bizi kıskanan kızlar da vardı tabi. Zaten dört sevgilisinden sırf beni kıskandıkları ve benden uzak durmasını istedikleri için ayrılmıştı. 

Dorukla koridorun başına kadar yürüdük. Sınıfımın önünde ayrıldıktan sonra içeri girdim. Beş altı erkek benim sıramda toplanmış bir şeyler yapıyorlardı. Ne olduğunu anlamak için sırama doğru ilerledim. Bu sınıftan olmayan iki erkeği ittire kaktıra sıranın önene gittiğimde yeni kızımızla karşılaştım.

‘’Seni tanıyor muyum?’’ diye imalı bir soru sorduğumda gülümseyerek ‘’Sanmıyorum yeni geldim. Adım Elif.’’ Dedi.

Beklediğimiz sarışın kızımız tam karşımdaydı işte. Bir dakika karşımda mıydı? Hem de benim sıramda? Yeni kız benim sırama oturmuş erkekleri de başına toplamıştı öyle mi? Tamam sakin ol Yağmur. Sen bir prensessin. Unutma prenses…