Öncelikle geçen bölümde de söylediğim gibi zamanınızı bana ayırdığınız için tekrar çok teşekkür ederim. Final tam istediğim gibi oldu ama gelişme bölümünü daha fazla uzatmak isterdim. Okullar açılacağı için sadece derslerimle ilgilenmeyi düşünüyorum ve bu yüzden bugün final veriyorum. İlk kitabımdı ve okunmaz diye düşünerek kendimi sürekli korkutmuştum ve sürekli yayınlamaktan vazgeçmiştim. Bu cesaretimin tek sebebi Büşra abladır. Onun yazdığı hikayeler gerçekten harika. Özellikle Kötü Çocuk. Bir dahaki yaz cesaretimi daha çok toparlayıp ve daha çok zamanımın olacağını düşünürsek aklımda bir senaryo fikri daha var onu kaleme almak istiyorum. Ve bu fikri bulmamı sağlayan Ters Yüz Cinayet kitabıyla Gökçer abi. Ona da çok teşekkür ediyorum ve Wattpad’te onun kitabını da bulabilirsiniz. Sürükleyici bir polisiye kitabı yazmakta.
Aslında yazmak istediğim çok şey var ama fazla uzatmak da istemiyorum. İlham kaynağım Görkeme kocaman öpücükler yolluyorum.Yağmur Soykan, Aleyna Karaca, Görkem Özcan, Gökçer Yeniçeri ve daha birçok kişi… Bu hikayeyi yazmamda payı olan herkese çok teşekkür ediyorum. Kendinize çok iyi bakın çakma prens ve prenseslerim.
Sabah erkenden uyanıp duşa girdim. Babam uyanmadan mutfağa geçip tost hazırlamaya başladım.
Otobüs yolculukları hep midemi bulandırmıştır. Fazla yemek istemediğim için küçük bir tost yeterli olurdu.
Tostları hazırlayıp kahvaltılık bir şeyler çıkarttıktan sonra babamın uyanmasını bekledim. Bu arada unuttuğum bir şey var mı diye tekrar odama çıkıp kontrol ettim.
Mutfaktan seslenen babamın sesini duyduğumda aşağı inip yanağını öptüm.
‘’Günaydın’’
‘’Günaydın kızım.’’
‘’Bugün gidiyorum.’’
‘’Evet biliyorum. Az önce sekreterim aradı şirkete gitmem gerekiyor ve sanırım seninle burada vedalaşmak zorundayım.’’
Babamla ilk ayrılışımız ve benim ona evde veda etmem gerekiyordu öyle mi? Oysa ben bütün gece otobüsün camından babama el salladığımı hayal etmiştim. Tek başıma o otobüse binmek istemiyordum ki ben.
‘’Gitmek zorunda mısın yani hiç vaktin yok mu?’’
‘’Üzgünüm tatlım. Kahvaltıdan sonra valizini aşağıya indiririm. Taksin sekiz buçukta evin önünde olacak ona göre zamanını ayarla. Biraz sonra vedalaşıcaz.’’
Babamın beni uğurlamaya gelmemesine canım sıkılmıştı ama sonunda Rüzgarın yanında olacağımı bilmek beni mutlu ediyordu.
Sessizce kafamı sallayıp tostumun son lokmasını da ağzıma attıktan sonra babamın da kahvaltısını bitirmesini bekledim.
Kahvaltılıkları buzdolabına yerleştirmek için ayaklandığımda ‘’Sen git üstünü değiştir ben hallederim’’ dedi.
Kafamı sallayıp odama çıktım. Dünden hazırlamıştım kıyafetlerimi. Yoksa hayatta yetiştiremezdim.
Kot şortumu ve tişörtümü üstüme geçirdikten sonra spor ayakkabılarımı ayağıma geçirdim. Yolculuk sırasında üşüme ihtimalimi düşünerek hırkamı da koluma alıp aşağıya indim.
‘’Hazırsan valizini aşağıya indiriyorum.’’
‘’Evet indirebilirsin.’’
Çok geçmeden elindeki valizle aşağıya indiğinde hırkamı valizin üstüne koydum.
‘’Dikkatli ol kendine iyi bak ve her gün aramayı unutma olur mu?’’ dediğinde sımsıkı sarıldım babama.
İlk defa ayrılacaktık birbirimizden ve onu özleyip özlemeyeceğim konusunda hiçbir fikrim yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
♔ÇAKMA PRENS ♔
Novela JuvenilÇocukluk aşkına yıllarca 'prenses' diyen Doruk, Yağmur'un da ona 'prens' demesini bekledi. Doruk kuzeni Rüzgar gelene kadar umudunu hiç yitirmemişti. Yıllarca saklanan gerçekler ortaya çıkacak. Yağmur kimi seçecek ? 'Prens' demesini bekleyen Doruk'u...