Bugün günlerden Sevgili Gelecekteki Kocam ❤❤❤
Evet. Sadece sizlere özel yazdığım tatlış bölümlere başlıyoruz. Kitapta olmayacak bu bölümler. Tadımlık, ufak anlar olacak. İnşallah seversiniz. ❤
Birkez daha hatırlatıyorum. Sayın İzmirli jelibonlaaar. Pazar günü saat 14.00'da Müptela standında olacağım. Betül'ün yanı başında. Lütfen geliin. Olur mu? Gelin ve sımsıkı sarılalım. ❤❤❤
Güzel okumalaaar. ❤❤❤
"Yine seni sevmekten başka hiçbirşey yapmadım bugün."
Çeyiz alışverişine çıkmak yada çıkmamak. Işte bütün mesele bu. Bütün mesele, çeyiz alışverişinde annelerin sözüyle kendi isteğim arasında kalmak.
Hayat bazen gerçekten zor.
Çok tatlı iki tane annem var. İkisini de çok seviyorum. Biri doğduğum anda bağrına bastı beni, diğeri onunla tanıştığım ilk an. Sevmekte hiçbir sıkıntımız yok cidden. Gel gör ki konu çeyiz olunca bu iki anne bir olup benim karşı safımda yer almayı seçti. Söz dinletmeye çalışan yerlerimin ne kadar acıdığını bilseniz üzülürdünüz.
"Nesil bak bu tunik çok güzelmiş gümüşüm."
Benim zevkime uymayan, rengini hiç beğenmediğim tunik mi? Evet bayıldım anne.
"Bak bu etek de harikaymış. Ya nasıl zarif şeyler var. Bizim zamanımızda hiç yoktu bunlar Meral hanım."
Sizin zamanınızda bu kıyafetler yok diye neden bunun ceremesini ben çekiyorum canım Ayşe annem? Neden?
"Ah hiç sorma. Bizim zamanımızda nerede bu süslü kıyafetler falan. Çeyiz alışverişine çıktığımı bile hatırlamıyorum ben."
Yaklaşık iki saattir yani alışverişe başladığımızdan beri bu muhabbet sekteye uğramadan devam ediyordu. Annem birşey beğeniyor, Ayşe annem de onun beğendiği herhangi birşeye kombin yapıyor, hangisi daha uyar diye dakikalarca sesli düşünüyorlardı. Bedir desen hiçbirşey demeden onların peşinden ilerliyordu. Onda da vardı birşeyler. Yoksa annelerimizin herşeye müdahale etmesine bu kadar izin vermezdi. Yada benim iki saattir mutsuz bir ifade ile onların peşinde dolaşmama.
İzin vermezdin değil mi Bedir?
"Nesil sen ne diyorsun kızım beğendin mi bu eteği?"
Saatler sonra ilk kez fikrim soruluyordu. İlk kez. Her sorulan soruyu bilen ama söz verilmeyen sınıfın çalışkanı gibi hissediyordum şuan. Yılların geride kalmışlığını sineyen çekmiş, mağrur ve gururlu.
Ancak yine hevesim kursağımdan bir adım ileriye geçememiş ve oracıkta kalmıştı. Garibim yıllardır hep benimleydi. Her seferinde aynı şekilde heyecanlanır ama yerinden bir gıdım öteye gidemezdi.
"Beğenir canım niye beğenmesin. Bak bu şal da çok güzel uyar ona," diyerek lafa giren annem Ayşe annemin yanına gitti. Beni içimde kocaman bir sinir topu ile başbaşa bırakarak.
Neden böyle yapıyorsunuz annelerim? Neden benim eğlenceli ve keyifli geçmesini umduğum alışveriş bu kadar kötü geçiyor? Neden Bedir bu kadar asık suratlı?
Reva mı bu bana?
Annemler benim ne kadar bozulduğumun farkında bile değildi. Alışverişin yaşı yoktu. 7'den 77'ye kadar herkese hitap ettiğini bir kez daha görmüştüm.
Sinirimi de alıp dükkandan dışarı çıktım. Bugün neden böyle olmuştu? Halbuki şimdiye dek bütün işleri tatlı tatlı halletmiştik. Ama bugün iki annemin de içine milattan önce hüküm süren kaynanaların ruhu girmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgili Gelecekteki Kocam; *MÜPTELA YAYINLARI*
Humor"Öyle böyle ilerleyen bir hayatım var. Yani... Vardı aslında... İş aramaya devam ederken aynı zamanda annemin uygun bulduğu eş adayları ile görüştürülmeye çalışılıyordum. Ta ki onu görene dek!" Nesil hanım kızımız; gayet neşeli, biraz geveze, aklınd...