6.Bölüm - Ren

1.1K 129 25
                                    

Söylediğim şeyden ötürü Lu Han'ın şu anda verdiği tepki, az önce vermiş olduğum kararı tekrar sorgulamama neden olmuştu.

Bana öyle bir şekilde bakıyordu ki, başka hiçbir şey söyleyememiştim. Gözleri yaşadığı şoktan dolayı irice açılmış, ağzı da sanki birazdan kopartacağı çığlık için iyice aralanmıştı.

Aniden gözlerini kırpıştırarak derin bir nefes bıraktı. Kendi kafasının içinde bir şeyleri ölçüp biçtiği çok açıktı.

En sonunda kaşlarını çatarak sağ işaret parmağını göğsüme doğrulttu.

"Şaka yapıyorsun değil mi? Sırf gerçekte neler olduğunu saklamak için konuyu saptırmaya çalışıyorsun!

Bana inanmakta güçlük çektiğinin farkındaydım. İçimi çekip gözlerinin içine hiçbir şey söylemeden baktığımda, kaş çatmayı bırakmış başını yana doğru eğerek yatak örtüsüne odaklanmıştı.

"Sence böyle bir konuda şaka yapar mıyım Lu Han?"

Burnundan bir nefes vererek kafasını kaldırıp tekrar bana baktı. Başını iki yana salladı. Hala nasıl olduğuna anlam veremediği için gözlerindeki şüphe parıltıları kaybolmamıştı.

"Seni çok iyi tanımıyor olsam da, bana böyle bir konuda yalan söyleyebileceğini de sanmıyorum. Yine de kendi çocuğunun bunu sana nasıl yapabildiğini anlamıyorum."

İçimi çekip tebessüm edince, kafasının daha da karıştığına emindim. O daha meraklanmadan anlatmaya başladım.

"O henüz 5 yaşında ve ne yazık ki şu an gücünü kontrol edemiyor."

"N-Nasıl yani? Ama... O-O pençe izleri?"

"Sakin ol lütfen Lu Han, az sabırlı olursan sana neler olduğunu açıklayacağım."

"Peki..."

"Ren 5 yaşında ve o beyaz bir kurt, diğer kurt adamların aksine erken dönüşüm geçirmeye başladı. Her dolunayda yanında olmam gerekiyor. Aksi takdirde kendine ya da bir başkasına zarar verebilir."

Lu Han'ın kafasının daha da karıştığı belliydi. Benim gibi birinin büyücü olup da, nasıl beyaz bir kurt çocuğun babası olabildiğimi anlamıyordu. Ona hak veriyordum. Durumun içeriği aslında hem çok basit hem de bir o kadar da karışıktı... Şu anda yaşadığı şokun üzerine, bunu ona anlatabileceğimi sanmıyordum.

"Beyaz bir kurt mu? S-Sen... Ş-Şimdi beyaz bir kurt mu dedin? Sehun ne dediğinin farkında mısın? Yoksa... Sen... Bir kurt adam mısın? Ama eğer öyleyse Akademi böyle önemli bir konuyu göz ardı etmez, durumu biz diğer öğretmenlere açıklardı. Cidden iyice kafam karıştı. Üstelik geçtiğimiz yüzyılda beyaz kurtların neslinin, sırf gücü paylaşmak istemedikleri için, diğer kurt sürüleri tarafından katledildiğini tüm Kiran bilir. Bu olaydan sonra tüm kurt sürülerinin Kiran'dan sürgün edilmesinden bahsetmiyorum bile... Bu katliam Hirona'da, neredeyse büyük bir kargaşaya neden olmuştu."

Hiçbir şey söylemeden öylece Lu Han'ın yüzüne baktım. Hem başıma gelenleri açıklamamı istiyor, hem de sürekli beni bu şekilde bölüyordu. Neyin ne olduğunun elbette ki bende farkındaydım. Ren beyaz bir kurttu. Nasıl olduğunu bende bilmesem de, belki de türünün tek hayatta kalan üyesi o olmalıydı.

Çünkü ne araştırma yapmak için gittiğim yerlerde, ne de Kiran'ın çevresindeki ormanda, o türden bir kurtta rastlamamıştım. Henüz çok küçük olmasına karşın, içgüdülerine göre hareket ettiği için böyle erken dönüşüm geçirmişti.

Yıldız TOZUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin