20.Bölüm - Exo'rdium

670 82 47
                                    

-Luhan-

Sehun'un Yıldız Toz'una dönüşmesinden hemen sonra, Kai onun yokluğunu hissetmiş, aniden bedeni şeffaflaşmış ve dakikalar sonra o da ortadan kaybolmuştu.

Ritüel ve kehanet tamamlanmıştı tamamlanmasına ama Sehun'un iki dünyayı birleştirmesi daha önce hiç birimizin beklemediği bir sonuçtu. Dış dünya da nelerle karşılaşacağımızı bilmiyordum.

Acaba Kris'de ortadan kaybolmuş muydu? Bilge'ye baktığımda onunda bana baktığını fark etmiştim. Sanırım bu olacakları çok önceden öngörmüştü. Çünkü sakin olmasını başka türlü açıklamam mümkün değildi.

Ona hiçbir şey sormadan Kris'i bıraktığım yerde bulabilmek için yukarıya çıkmaya başladım. O anda farkında olmadığım şey ise Ren'in de peşimden gelmesiydi.

Yukarıya çıktığımızda ona dönüp baktığımda ağladığını görmüştüm. Sehun için ağlıyordu. Kolay olmadığını hiç birimizin bunu atlatamayacağımızı biliyordum.

Ona belli bir süre babalık yapan adam gözlerinin önünde toza dönüşmüştü. Bunun için kendisini suçladığını tahmin edebiliyordum. Çünkü isteseydi buna engel olabilirdi. Ama yapmamıştı.

Sehun'un dileğini dile getirmese de duyduğunu anlamıştım. Bu yüzden de olanlara engel olmamıştı. İsteseydi onun toza dönmesine engel olabilirdi. Ama bu seferde onun kendisini feda etmesi gerekecekti.

Sehun bunu yapmaması için onu bloke etmişti. Bunu şimdi daha iyi anlıyordum. Ren'in yanına giderek ona sıkıca sarıldım. Buna ihtiyacı vardı.

Bir süre birbirimize sarılarak mağaranın girişinde ağladık. Gözyaşlarımız dinmemişti. Yine de durmalı ve yolumuza devam etmeliydik.

Bunun bir son olmadığını ikimizde biliyordum. Tek bilmediğimiz bundan sonra onları nasıl bulacağımızdı. İkisini de artık hissedemiyordum. Diğer zamanlardan çok farklıydı. Bu yüzden korkuyordum. Aynı zamanda da endişeliydim.

Ren'de bir bilinmezliğin içinde boğuşuyordu. Onun da benim gibi hissettiğinden şüphem yoktu. Yaşayıp görmekten başka bir şansımız yoktu.

Zamanı gelene kadar Shangri La'da kalmalı ve sonrasında yenidünya düzenine ayak uydurmalıydık.

Ren'in zorlanmaması için elimden gelen yardımı yapacaktım. Her ne kadar sert görünse de yüreğinin sıcaklığını hissetmek zor değildi.

Onu bırakarak geri çekildim. Gözyaşlarını teker teker silerek ona gülümsemeye çalıştım. İyi olacaktık. İyi olmak zorundaydık.

Arkamı döndüğümde Kris'in bize tuhaf bir şekilde baktığını fark ettim. Ren'e sarıldığımı görüp yanlış anladığını düşünmemek için aptal olmak gerekirdi.

Ren bizi orada yalnız bırakırken, Kris'e elimle "gel" işareti yaptım. Beni ikiletmemiş ve hemen yanıma gelmişti.

Ben bana hesap sormasını beklerken, aksi gibi hiçbir şey sormamış ve bana sıkıca sarılarak asıl derdinin hesap sormak olmadığını göstermişti. O da biliyordu.

Aramızda birbirimize hissettiklerimiz dışında bir bağ olmamasına karşın, Sehun'un ve Kai'nin yokluğunu o da hissetmişti.

Kollarımı boynuna doladım ve birazda onun kollarının arasında ağladım.

Nasıl olacağını henüz kestiremesem de Sehun'u ve Kai'yi bulacak, tekrar bir araya gelmeleri için elimden geleni yapacaktım.

Sehun'a ve Kai'ye bir sözüm vardı. Bunu onlara borçluydum.

Yıldız TOZUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin