4.Bölüm - Lu Han

1.1K 120 38
                                    

Yaptığım sessizlik büyüsü sayesinde, Sehun'u, Akademi'nin hemen yakınlarındaki kasabaya kadar takip edebilmiştim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Yaptığım sessizlik büyüsü sayesinde, Sehun'u, Akademi'nin hemen yakınlarındaki kasabaya kadar takip edebilmiştim. Gerçi bir ara sanki hissetmiş gibi durmuş ve dönüp uzun bir süre benim olduğum tarafa bakmıştı.

Beni görebilmesinin imkânı olmadığını bilecek kadar, sağlam diyebileceğim bir görünmezlik kalkanı beni gizliyordu. Yine de tedirgin olmuştum. Soluğumu tutmuş bir şekilde sonraki adımını beklemeye başladım.

Duraksamasının hemen ardından, kasabayı bir uçtan bir uca resmen dolaşmıştık. Açıkçası içimden bir his bunu beni fark ettiği için yaptığını söylese de, kendime yaptığım büyü yüzünden aşırı güvendiğim için, mümkün olabileceğini düşünmüyordum.

En sonunda hem okuldan hem de kasabadan uzaklaştığımızda aniden karşıma çıkan tüyleri alabildiğine parlak gri bir kurt, tüm duyularımı ayaklandırmıştı. Anlık bile olsa dikkatim dağılmış ve Sehun'u gözden kaybetmiştim.

Gri kurt ise geldiği gibi aniden ortadan kaybolmuştu. İşin ilginci gözlerinin bana bir yerlerden tanıdık gelmesiydi. Ama nereden olduğunu bir türlü çıkartamamıştım.

İçimi çekip bir süre Sehun'un bu ormanlık alanda nereye gidebileceğini hesaplamaya çalışıyordum.

Gece vakti bu ıssız ormanda ne gibi bir işi olabilirdi ki? Bir süre daha orada oyalandıktan sonra beklememin bir anlamı olmadığını düşünüp Akademiye geri dönmeye karar verdim.

Belki ben oralarda oyalanırken Sehun çoktan kendi odasına dönmüştü. Balonun ise çoktan bittiğine emindim. Muhtemelen babam beni orada görmediği için döndüğümde fırçalayacaktı.

Derince bir iç çekip geldiğim yolu geri yürümeye başladım. Onu neden buraya kadar takip ettiğimi de bilmiyordum. Netice de Müdür'den izin almamış olsa da, o bir yetişkin ve nihayetinde benim gibi bir öğretmendi.

Akademiye vardığımda, susadığım için içecek bir şeyler almak adına yemekhaneye doğru yöneldim. İçeriye girdiğimde, Lu Han en köşedeki masalardan birinde üzgünce oturmuş, masanın üzerinde duran ve içinde kokusundan kakao olduğunu anladığım kupaya boş gözlerle bakarken görmüştüm.

Derin bir nefes alıp yavaşça yanına gittim. Fakat o anda kara kara ne düşünüyorsa geldiğimi bile fark etmemişti.

"Lu Han? Uyuyamadın mı?"

"Lu Han? Uyuyamadın mı?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yıldız TOZUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin