This Pain//Jackson Wang

TP/1) Hayalet

"Sevgi nedir?" diye sormuşumdur kendime yüzlerce kere. Her seferinde bulduğum cevap aynıydı benim için. Bencillikti. Hayatlarımızı karartmayı göze aldığımın farkında değildim başta. Şimdi geriye bakıyorum fakat yine de üzülmüyorum. Mutlu değilsin benimle. Farkındayım. Bende seninle mutlu değilim. Yan odada başka bir kızla beraber inlediğini duymak kolay değil fakat yinede bırakamıyorum seni. Bencillik dedim ya,o kadar bencil olmuş ki sevgim sana beni bile önemsemiyor.
Yine özür dilerim. Bugün evliliğimizin 1825. günü. Evlilik yıl dönümümüzde beraber uyumamız gerekirken sen yan odada, başka bir kızla olsan da seni seviyorum...

Psikopatça düşüncelerimi defterimin son sayfasına yazdıktan sonra yatağıma uzandım.

Kesilen seslerin ardından evin dış kapısı açılıp kapanmış ve duş sesi gelmeye başlamıştı. Sonunda odamdan çıkabilir ve bir şeyler atıştırabilirdim. Yavaş ve temkinli adımlarımla mutfağa ilerledim. Dünden kalan pilavdan biraz kaseye koydum. Bu sırada suyun sesi kesilmişti ve mutfağa doğru gelen ayak seslerini duyabiliyordum. Kaseyi mikrodalga fırına attım ve beklemeye başladım. Bu sırada sen gelmiştin mutfağa. Beni görmezden gelip bir bardak su içtin. " Sana da pilav ısıtmamı ister misin?" Sorduğum soruyu duymazdan geldin, bardağı tezgahın üzerine bırakıp odana girdin. Ben her zaman ki gibi gülümsedim yine gözümden akan yaşla beraber. Alışmıştım hayalet olmaya.

Bir anda aklima gelen güzel olduğuna inandığım hikayenin başlığından da anlayacağınız gibi acı dolu Jackson Wang'ın başrol olduğu bir kurgu. Umarım hosunuza gider. (Bu yazı neden bu kadar ciddili oldu ksksk)
NOT: KIZ HAYALET DEĞİL SMMSMKSKS