TP/15) Pişman

2.1K 142 51
                                    

Ve bir gün herkes dirildiğinde sen ve ben mahşer gününde buluşacağız...

Gözlerin kapandığında ve beynim bilinç altının tutsağı olduğunda kollarının arasından yavaşça çıktım.
Bedenimi örtecek bir kaç bez parçasını giyindikten sonra mutfağa indim.

Sarhoşluğumun etkisi tamamen kaybolmuştu. Sanırım üzerimdeki etkin onu yenmişti.

Biz açıkça sevişmiştik. Hayır, hayır... Sevişmek adı üzerinde sevgi barındırırdı. Sen kendinş bile hatırlamazken sevgiyi hiç hatırlamadın. Her gün bardan bulup eve getirdiğin kızlarıdan bir farkım yoktu.

Neden bir daha ihanet etmiş gibi hissediyordum? Seni kandırmıştım. Eğer ben olduğunu bilseydin. Asla öyle bir şeye kalkışmazdın. Göz yaşlarım yanaklarımdan boynuma doğru yol alırken beynim patlayacak gibiydi. Gün yavaş yavaş ağarıyordu. O sırada mutfağın kapısında dikildiğini farkettim. Kenara yaslanmış yarı açık yarı kapalı gözlerinle bana bakıyordun. Sonra hiçbir şey söylemeden kendini bir bardak kahve hazırladın.

Evet yine eskiye dönmüştük fakat ben artık bunu kaldıramayacak kadar bitkindim. Odama doğru ilerledim ve bir çantanın içine önüme gelen ne varsa attım. Üzerimi değiştirdim ve evin çıkışına doğru yürümeye başladım.

"Ne o? Beni baştan çıkartıp amacına ulaştıktan sonra evi terk mi ediyorsun?"

Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. "Ne?" Sana  doğru döndüm. "Senden iğreniyorum. Cılız bedeninin altında bir şeytan yatıyor Ga Yoon. Üç senedir gitmiyorken şimdi gitmenin sebebi ne? Yoksa utandın mı(!)"

Kulaklarım uğulduyordu. "Laflarına dikkat et!"

"Tabi ya patronun komadayken ihtiyaçlarını karşılayamamışsı-"

Sözünü tokadımla kestim. "Hiçbir şeyden haberin yok!"

Akan göz yaşlarımı sertçe sildikten sonra arkamı döndüm ve tam kapıdan çıkarken durdum. "Dün geceyi hatırladığında pişman olacaksın."

This Pain//Jackson WangHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin