Göz kapaklarım yer çekimine meydan okurken odamda uyandım . Tek başıma. Başıma bir ağrı girerken, bedenim "Akşamdan kalmasın!" diye haykırıyordu. Zihnimde yankılanan bir kaç cümle ve sahne dün gece neler olduğunu hatırlatıyordu.
"Hala midemi bulandırıyorsun."
Dudakları uzun süre sonra dudaklarıma değmişti. Hala midesini bulandırsamda dün geceyi tam olarak hatırlamasam da. Dudaklarını özlemiştim.
Yatağımdan kalktım ve mutfağa doğru ilerledim. Buzdolabı bomboştu ve açtım. Açlığı bir kenara bırakma kararı alıp salona girdim. Kan çanağı gibi gözlerinle tek bir yere odaklanmış bakıyordun. Geldiğimi farkettiğinde gözlerini bana diktin. "İmzala şunu."
"İmzalamayacağım." dedim bakarak kağıda. "Güzelce söylüyorken imzala."
"Hayır" dedim gözlerimi ona dikerek. "İmzala şunu!" Güldüm. "İstediğin kadar bağır ama imzalamayacağım. Hiç bir şey yapamazsın."
Sinirle elini kaldırdın. " Sen bir kadına vuracak kadar aşağılık değilsin." Daha da sinirlenirken masanın üzerinde duran vazoyu yere fırlattın. "Evet ben bir kadına vuracak kadar aşağılık değilim ama sen kocanı aldatacak kadar adisin!" Üzerime doğru yürürken söylediği her bir kelime kalbime saplanıyordu.
"Midemi bulandırıyorsun!"
"Neyine yetemedim ki?!"
"Yeterince sevmedim mi seni?"
Histerik bir gülüş attın.
"Yoksa iyi beceremedim mi?"
Sonrasında yüzlerce kelime söyledin böyle ama en çok bu takıldı aklıma.
"Eminim eve gelmeden önce birileriyle düzüşüp geliyorsundur!"
Sen ceketini alıp çıktın. Bense olduğum yerde kalakaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
This Pain//Jackson Wang
FanfictionBu acı beni öldürebilirdi. Ben yinede seni seçtim.