TP/13) Pencere

1.8K 130 5
                                    

Saat gece 4:47. Uyku girmeyen gözlerimi pencereye dikmiş binanın girişini gözlüyordum. Belki bir ihtimal gelirsin diye. Fakat saatler ilerledi, ilerledi,ilerledi.

Saat şuan 11:24. Hala yoksun ortalıklarda belki bir kadınla berabersin belkide Mark ve Jae Bum'lasın ve ya Yugyeom'un barında birşeyler içiyorsun bu saatte.

İlk seçenek hariç hepsine razıyım aslında. Pencerenin önüne çektiğim sandalyede saatlerdir uyanık kalmak başımı ağrıtırken aynı zamanda gözlerime meydan okuyan bu güneş  ışığına rağmen uyuyakalacağımı hissediyordum. Yerimden kalkmam gerekiyordu fakat buna bile dayanamayan bedenim savaşını kaybedip uykuya daldı.

Belimin ağrısı ve yoğun üşüme hissi  ile kafamı pencerenin çıkıntısından kaldırdım fakat belimi doğrultamıyordum. Açık pencereden esen soğuk rüzgar iliklerime kadar üşütmüştü beni. Sandalyeden her doğrulmaya çalıştığımda belimin ağrısı buna engel oluyordu. Hareket etsem de etmesem de canım fazlasıyla acıyordu. Bir kaç dakika olduğum yerde bekledim acının geçmesini umarak. O sırada kapı açılmış ve sen gelmiştin. Sesimi çıkartabildiğim kadar bağırdım. " Jackson!" Hareket etmeye çalışırken acı içindeydim. Kıvranamıyordum bile. Bu sefer avazım çıktığı kadar bağırdım. "Jackson!"

Daha sonra odama gelen ayak seslerini duydum. "Ne var?"
Gözlerim dolu doluyken konuştum. "Yardım eder misin? Kalkamıyorum."
Elimden tutup çekmeyi denerken acı içinde bağırdım. " Ah! Dikkatli ol!"

"Belin tutulmuş." Beni kucağına alıp yatağa yatırdın. "Sıcak su torbası alıp geliyorum, bekle."

Yatakta yatarken acım biraz olsun azalmıştı. Elinde torbayla birlikte geldin ve yan yattığım için açıkta kalan sırtıma torbayı dayadın. Sıcağın etkisiyle rahatlamıştım. Yatağın kenarındaki battaniyeyi üzerime örttün ve odadan çıktın.

Valla ne kadar içime sinmesede daha fazla beklemeyin diye yayınlıyorum güzel ve aksiyonlu bölümler yoldadır. Öptüm 😘

This Pain//Jackson WangHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin