Öncelikle, içimde bir burukluk var bu bölümü yazarken. Bu sıralar her sıkıntı üst üste geliyor. Çok sevdiğim patenimde hasar meydana geldi, telefonum kırıldı, kullanılamaz durumda ve bazı özel durumlar. Her şey o kadar üst üste geliyor ki. Bir de güneşte yandım, kollarım, ensem, yüzüm çok acıyor. Daha yaz gelmeden güneş çektim anlayacağınız.
Tabi neredeyse hepiniz bu kısmı atladınız. Neyse, canınız saolsun. İyi okumalar.
Yattığım yerden çığlık atarak kalktım. Bu nasıl bir kabustu böyle? Bütün gece uyuyamamış, sabah güneş doğarken az buçuk uyumuştum ve sonuç! Sakin adımlarla camın önüne gittim ve dışarı baktım. Etrafta duyulan tek ses denizin minik dalgalarının sesiydi. Cama sırtımı vererek odaya döndüm. Ayda benim yattığım yerin hemen yanında, Bertuğ kapının kenarında yatmıştı. Büyük ihtimalle bir sorun olursa diye orada yatmıştı. Yüzüne bakarken istemsizce gülümsedim. Yakışıklı yüzü gevşemiş, gülümsemek üzere gibiydi. Kalbimin hızlandığını hissettim. İlk zamanlarda korktuğum, serseri çocuğa karşı içimde bir şeyler değişmişti. Hissediyordum ama hep arkaya alıyordum bu hissi. Ama artık emindim. Onu seviyordum.
''Anka?'' Ayda'dan gelen sesle kafamı ona çevirdim ve dalgınca 'hı' diye mırıldandım. Casmin'in ölümü dün gece olmuştu ve düşündüğüm şeyler gerçekten saçmaydı.
''Buradayım'' diye mırıldandım ve yanına oturdum. Sarı saçlarını elleriyle düzelterek oturur pozisyon aldı.
''Günaydın hanımlar'' dediğini duydum Bertuğ'un. Kafamı ona çevirdim, kalkmış mutfak olduğunu düşündüğüm yere gidiyordu.
''Ben avlanayım'' dedim ve kalkıp okumla yayımı aldım. Yiyecek lazımdı, biraz da su.
''Ben suyu arıtabilirim'' dedi Bertuğ mutfaktan. Onu onaylayıp evden çıktım.
Eve elimde iki sincapla dönüyordum. Mutluydum. Evdekileri doyuracak sonra da ne yapacağımıza bakacaktık. Kumsalda olacaklardı, evden çıkarken öyle söylemişti bana Bertuğ. Sincapları eve bırakıp yanlarına ilerledim.
Gördüğüm şeyler, kalbimi ikinci kez parçalamıştı.
Bertuğ, Ayda'yı kucağına oturtmuş, boynunu sürekli öpüyordu. Ayda'da kıkırdıyordu Gözlerim dolmaya başlamıştı. Ne sanıyordum? Beni seveceğini mi?
Her şeye rağmen beni aşırı inciten şey gizlemeleriydi. Ne sanıyorlardı beni? Çocuk mu?Onlara muhtaç, minik bir kız mı? Cesurdum ben. Yaşardım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Savaşçı #DÜZENLEMEDE#
Fiksi IlmiahDünyanın orta kesimlerinde ki bir bölgede, neredeyse tüm dünyayı kapsayan bir savaş olmuştu. Savaş hala az olsada devam ediyordu. Bizim minik kasabamızda 3 adet ayrı toplum vardı. Bu sene benim içinde olduğum toplumdan biri gidecekti ve ben acı gerç...