3 BÖLÜM PATRON

380 13 0
                                    

Şuan tek yaptığım şey rahat koltuğumda oturup telefonumda aa oynamaktı . Ahh ben bunun için mi para alıyorum? Aslında benim gibi eringen birinin bu duruma sevinmesi lazım ama neden biliyorum böyle canım bir şeyler yapmak istiyor. Düşüncelerimi bölen şey telefonun sesiydi ki bu sonunda iş demek anlamına geliyordu. Sesli bir ohh be diyip telefonu açtım. Tanıdık ses kulaklarını doldurmaya başlamış

" Hayal odama gel" diyip geri kapatmış ve beni öylece bırakmıştı. Tanrım bu adamda hiç görgü denilen şeyden yok mu? En iyisi patronu daha fazla bekletmemek diyip karşı odaya yürümeye başladım gözlerim iki gözde takılı kalınca bana baktığını yeni kavramıştım. O zaman beni telefonda oynarkende görmüştü abi görüyorsun can sıkıntımı insan bir iş verir öyle değil mi?

Ahh gözlerimi yasartiyorsun Hayal

Matmazel canım sıkılırken neredeydin aşkısı haa

Güzellik uykumdaydim benim gibi bir leydinin buna ihtiyacı var Biliyorsun

He he anladım şimdi defolup uyumaya devam et düşündüm de de sen uyurken rahattım dedim ve matmazeli kovup kapıya vudum. Kafasını gir anlamında salladı- kapı camdan-
İçeri girip tam karşısına kumandanı selamlayan asker gibi dikildim. Hemen konuşmaya başladı

" Neden boş boş oturuyorsun Hayal?" ciddi misin? İş ver yapiyim Allah Allah

" Efendim yapılacak bir şey yoktu da" diyip şirince sırıttım. Napiyim düşündüklerimi söylemeye oturmalık yerlerim yemiyo yani

" İş mi istiyorsun?" deyince hemen kafa salladım sanırım hayatımda ilk defa iş yapmayı bu kadar çok istiyorum bence ben malım

" Peki ozaman bunlar şirketin yıllık kazançları bunları güzelce kronolojiye göre sırala ve bana geri getir" dedi ellerime bir sürü dosya bırakırken

" Şimdi başlasan iyi olur akşama kadar anca yetiştirirsin" diye devam etti dosyalar küçük bir dağ olmuştu ve yüzümü kaplıyordu acaba ben nasıl önümü görücem çok merak ettim doğrusu

" Peki Bulut Bey" diyip odaya gitmeye başladım. Aralık bıraktığım kapıyı ayağımla açıp dosyaları yere attım. Ağırlardı ve benim ellerim kopmuştu hem böyle dosyalar daha net gözüküyordu. Zeki ben işte. Anında ise koyulmaya başladım.....

Bittim saate baktığımda beşti ve daha yarısı vardı hay ben iş isteyen dilimi! Yoruldum ya yoruldum bu ne abi tonlarca var sanki. Kapı açılınca o tarafa döndüm. Bir adam gelmişti açık kahve saçları mavi gözleri vardı ve aman allahım o kaslar nedir ya? Kasları ceketinden dahi belli oluyordu ve tabiki de Bulutun ki kadar değildi saçmalamayın. Ben ayağa kalkmaya çalışırken kahkaha atıyordu Normalde kızardım ama bende dosyalarla ilişkiye girmiş birini görsem gülerdim yani. Ama hala kahkaha atarken bir anda cazgırlığım  tuttu

" İnsan bir yardım eder ya sen ne biçim bir insanın" diye cırladın bi anda o ise gülmeye devam ederken

" Ahh özür dilerim matmazel " diyip beni kaldırdı ve elimi öptükten sonra
" Bir an boş anıma denk geldi kabalığı mı görmezden gelin lütfen" dedi. Ama sen ne tatlısın yaa

Hayal bu adam da kim böyle

Bilmiyorum matmazel de yalnız böyle birinin bana kibar davranması falan şuan popişim tepe noktasında. Cazgırlığım dan sonra benden beklenmeyecek tatlılıkla
" Sorun değil lütfen sizde benim cazgırlığımı görmezden gelin " dedim kibarlık la

Hayal ikidir gözlerimi yasartiyorsun hep böyle olsan ne olur?

Matmazel bence bu kibarlığımdan dolayı bir ödülü hakediyorum ha

Evet

Defol. Neyse bir anda kapı açılınca sıçradım ve sağolsun topuklularım kibar adamın üstüne o alta ben üstte kalacak şekilde düştüm. Lanet

" Ihım ıhım Hayal hemen odama " dedi Bulut sert bir sesle ve odasına gitti. İyide ben hala adamın üstündeyim ve bu niye sırıtıyo

" Şey özür dilerim gerçekten . Ayağım takıldı." diyip üstünden kalktım. Oda kalkıp

" Sorun değil bu arada ben Hakan " dedi

"BendeHa-"

"Hayal öyle değil mi?" dedi bende evet anlamında başımı sallayıp

"Benim gitmem gerek patronu bekletmek olmaz öyle değil mi?" oda -yine- gülerek

" Haklısın" dedi ve gitti. Ben de yerdeki dosyalara son kez hüzünle bakıp Bulut un odasına yöneldim. Kapıyı tam tıklatıcakken sert bi ses gir dedi bende ikiletmeden girdim. Bulut

" Hayal iş yerinde böyle şeylerden hoşlanmam" dedi. Neden hoşlanmaz? Düşüncemi dile getirip

" Neyden " diye sordum oda sandalyesinde kalkıp önüme geldi ve masaya oturup

" Flörtleşmeden iş dışında umrumda bile değilsiniz ama işte bir daha görmek istemiyorum." ne!? O flörtleşme mi dedi ?! Benim niye haberim yok

" Ben kimle flörtleşmişim ki" diye sordum

" Hakanla her neys-" sözünü kesip kahkaha attım ve

" Bunu da nereden çıkardınız öyle bir şey yok ayrıca daha ilk günden tanımadığım biriyle flörtleşicek kadar ... Boş versenize bir daha olmaz Bulut Bey " dedim sonlara doğru sertleşen sözlerimle oysa

" Bir, bir daha sakın sözümü kesme Hayal iki, iyi şimdi çıkabilirsiniz " diyip kapıyı gösterdi adama bak ya bildiğin sürtük muamelesi yaptı bana ama bende Hayalsem bunu sana ödetirim . Piç herif beni diğer sürtüklerle karıştırıyor salak, mal , pislik ahhh neden aklıma küfür gelmiyor . Odama girip kalan işi sinirle bitirmeye başladım beni izlediğini hissedebiliyorum. Piç herif...

Sonunda iş bittiğinde Bulut un odasına Kapıyı tıklayıp girdim

" Bulut Bey işim bitti " dedim düz bir sesle " Başka birşey yoksa çıkabilir miyim?" diye devam ettim

" Çıkabilirsiniz " dedi çıkarken kapıdan kapıyı kapattı arkama dönmemle burun buruna gelmemizde bir olmuştu. Sanırım kızarmaya başlıyorum birbirimize fazla yakındık ama hayır ben tripliyim

" Özür dilerim" dedi kısık sesle

" Ne için" dedim safa yatarak

" Seni diğer kızlar yerine koyduğum için öyle olmadığını biliyorum" dedi yine kısık sesle her kelimesinde daha yakınlaşıyor dık ve bu benim kasılmama neden oluyordu. En sonunda dayanamayıp

" Bu .. Bulut Bey lütfen uzaklaşır mısınız ve sorun değil " dedim onu iterek

" Şimdi izninizle " diyerek bir şey demesine izin vermeden çıktım . Bir insanın yaptıklarıyla dediklerinin çelişmesi anca bu kadar olur. Hemen çantamı telefonumu aldım ve taksi çevirdim. Taksi geldiğinde bindim ve eve gitmeye başladım. Hala aklımda bana yakınlaşması vardı. Hayır tabikide etkilenmedim. Eve geldiğimde hemen üzerindekileri çıkardım ve dışa girdim. İyice yıkandıktan sonra günün yorgunluğuyla pijamalarımı giyip uyudum.

PatronHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin