Teen Wolf

Hybrid

Alex, Lydia'nın odasındaki büyük pencereden değişik bir manzaraya bakıyordu. Hala olayın şokunu atlatamaması bir yana, kendini Lydia'nın yanında kaldığı için büyük bir yük gibi hissediyordu. Dışarıda loş, korkutucu bir hava vardı. Sanki Beacon Hills'in tüm canlı renkleri bir kutuya kapatılmış gibiydi. Teyzesinin ölümünden beri derslerine yoğunlaşamamış ve bütün sosyal hayatı yerlebir olmuştu. Lydia ise Alex için çok üzülmesine rağmen elinden gelen tek şeyin onu ağarlamak olduğunu düşündükçe daha çok üzülüyordu Bir süre sonra  çaldı. Telefonla konuştuktan sonra hızla odasına çıkarak Alex'i buldu. ''Stiles ve Scott bol hakkında birtakım bilgiler edinmiş.Buraya geliyorlar.'' diyerek odadan çıktı ve tekrar salona indi. Alex ise pijamalarını çıkartıp güzel birşeyler giyinmeye karar verdi. Böyle takıntıları olan bir kız olmasa da o an sadece içinden bir kaç değişiklik yapmak gelmişti.

Stiles ve Scott da herkes gibi Alex için çok üzülüyorlardı. Salona geçtiklerinde Alex ve Lydia koltukta oturuyorlardı. Vakit kaybetmeden söze başladılar.

''Pekala, olay yerinde bulduğumuz sembol bir çeşit melez sembolü.'' Alex ''Ne melezi be?'' dermiş gibi bir bakış attı.

''Bu az görülen bir melez çeşidi. İnsanların mutasyona uğraması gibi bazı doğaüstü varlıklar iş birliği içerisinde hareket edebilir. Ancak Tyle soyundan gelen cadılar bu potansiyele sahiptir. İş birlikçilerinin kim olduğunu öğrenmek ister misiniz?'

Kurtadamlar.

Ortamın havası değişmiş, aralık pencerelerden gelen rüzgar gittikçe şiddetlenmeye başlamıştı. Sonbahar yapraklarının evin etrafında bir çember oluşturarak dans ettiğinden kimsenin haberi yoktu. Şiddetlenen rüzgar, yine bir çığlıkla sona erdi. Herkes olduğu yerden ayağa fırladı. Rüzgarın bitmesine rağmen ortada hala bir karmaşa vardı.

''Bayan Martin nerede?''

Scott'ın bu sorusu, Lydia'nın çığlıyla cevap bulmuştu. 

''Anne!''