Kurtadam #21 ve FanFiction #158! Mükemmelsiniz! Hepinize çok çok teşekkür ederim. Konuştuğumuz gibi, yorumlarınızı bekliyorum. İyi okumalaar. :D:D:
Peter, açıkça Alex'in öldüğünü belirttiğinde Stiles Peter'ın boğazına atladı. Bir kurtadama ilk defa kafa tutmuyordu ama sonunun daha önce de çok iyi bittiği söylenemezdi. Alex'in öldüğüne inanmıyordu. Peter'ın yumruğuyla yere yığıldı fakat yumruk aynı zamanda kendisine gelmesini sağladı. Stiles sakinleştikten sonra Derek konuşmaya başladı.
''Eğer Alex cadılar tarafından kaçırıldıysa, canlı kalacaktır. Cadılar resmen Alex'e tapıyor, onu öldüremezler.''
Derek'in söyledikleri oldukça mantıklıydı. 5 kişi kafa kafaya vermiş Alex'i kurtarmaya çalışırken hava daha da soğumaya başlamıştı. Rüzgar Lydia'nın saçlarının arasından yavaşça geçerken Lydia şüpheyle yürümeye başladı. Lydia'yı anlamak son zamanlarda oldukça zordu, özellikle garip hareketler yaptığında amacını çözemiyorlardı. Ama bir nedenden dolayı ona güveniyorlardı da. Lydia ''Beşgen tamam, şimdi ortasını bulmalıyız.'' deyince hepsi dürtülmüş gibi kuzeye doğru yürümeye başladılar. Aniden esen rüzgarla etraflarında birkaç kurtadam belirdi. Beşi de ınların sadece kurtadam olmadıklarına emindi. Derek, Peter ve Scott savunmaya hazırlanırken, Stiles ve Lydia bir kenara sinmişti. Stiles bir sopanın kurtadamlar üzerinde işe yaramayacağını çok iyi kavramıştı. Şimdi ise yapabileceği bir şey olduğunu zannetmiyordu. Derek, kumral olanın üstüne atladığında, Scott sarışın olana, Peter ise samuray görünümlü kadının canına okumak üzere pençelerini savurmuştu. Peter yaralandıktan sonra hepsi Peter ile beraber ortalıktan kayboldu. 4 kişi kalmışlardı ve daha da tedirginlerdi.
Biraz daha yürüdükten sonra çamurlu bir yola girdiler. Çamurda yürümek fazlasıyla zordu çünkü çamur bataklığa dönüşmek üzereydi. Lydia'nın o yola girmek istemediği belliydi. Hepsi çamurlu yolda ilerlerken, Lydia arkada kalmıştı. Ani bir sessizlikten sonra ani bir çığlık duyuldu ve arkalarını döndüklerinde Lydia'yı orada bulamadılar. Stiles çıldırmak üzereydi. Sevdiği ya da değer verdiği herkes gitmek zorunda değildi. Scott ise hiçbir şey anlayamamıştı. Neler olduğunu bilmiyordu. Fakat Alex'e değer veriyordu ve onu kurtarmayı denemeliydi. ''Hepimizi teker teker götürüyorlar.'' dedi Peter. Ve yürümeye devam ettiler.
Fakat Peter, Lydia'yı aramak konusunda ısrarcıydı. ''Bakın, o kız bana lazım. O bir Banshee ve güçlerini nasıl kullanacağını bile bilmiyor! Onu bulmaya gidiyorum ve siz yolunuza devam ediyorsunuz.'' dedi ve Stiles ile Scott'a arkasını döndü. Ne Stiles ne de Scott, Peter'ı umursamadıkları için onun gitmesine izin verdiler. Oysa sadece iki kişi kaldıklarının onlar için avantaj değildi. ''Onu bulmalıyız, Scott. Ne olursa olsun bulmalıyız. Nefes alamıyorum, biliyor musun? Daralıyorum.'' dedi Stiles. Scott kafasını salladı. Lydia'dan sonra ilk kez Stiles'ın birisine aşık olduğuna şahit oluyordu. Aşık olmak Stiles'ı kesinlikle değiştiriyordu.
Nehire tekrar geldiklerinde ortalıkta ne bir köprü ne de başka bir yol vardı. Suya girmek mecburiydi. Yavaşça suya girdiler ve akıntıya karşı durarak yürümeye çalıştılar. Scott birden bacağını kırdı. Yarası duruyordu ve daha da yanmaya başlamıştı. Yara gittikçe kötüleşip yayılıyordu. Sonunda Scott akıntıya dayanamayıp nehirde yuvarlandı ve uzaklara gitti.
Stiles karaya çıkar çıkmaz gözündeki yaşı tutamayıp ağlamaya başladı. Herkesin gideceğini ve tek başına kalacağını başından beri biliyordu. Ama bunla nasıl başa çıkacağı hakkında en ufak bir fikri yoktu. Ayağa kalkıp yürümeye devam etti. Islanmış pantolonu bileğine değdikçe irkiliyordu. Soğuk hava iliklerine işlemişti. Alex'in sesini duymasıyla kendisini çukurun içine attı. Ortalıkta Alex yoktu fakat Stiles'ın bunun bir tuzak olduğunu anlaması uzun sürmemişti. Çukurdan çıkmaya çalışmasıyla toprağın ayağının altından kayması bir oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Teen Wolf
Fanfiction**Alex, Londra'da aile içi karışıklıklar olduğu için Beacon Hills'e, Linda teyzesinin yanına taşınıyor. Bundan sonra işler Londra'dakinden daha da karışık olmaya başlıyor. Nasıl mı?** **İkinci sezonda da macera devam ediyor! ''Küllerinden doğan'' da...