Okul çıkışı gözden uzak bir yere, okulun inşaat halindeki merdivenlerine gittiler. Stiles'ın endişeli olduğu her halinden belliydi. Her adımını arkasına bakarak atıyordu. Ayrıca sabah Alex denen kız sinirini acayip bozmuştu, şimdiden o kıza karşı kesinlikle bir koruma kalkanı oluşturmuşa benziyordu. Merdivenlere geldiklerinde Stiles nefes nefese kalmıştı. Scott, Stiles'ın neden bu kadar endişeli olduğunu anlayamamıştı. Sonunda Stiles araştırmalarını dile dökmeye başladı.
''Cadılar... Pekala, birçok türde cadı vardır. Farklı bölgeden olan cadılar, farklı amaçları olan cadılar, farklı türde cadılar. Peki, Scott, peşimizdekinin ne olduğunu biliyor musun?''
Hafif esen rüzgar, Scott'ı da en az Stiles'ı endişelendirdiği kadar endişendirmişti.
''Hayır, bilmiyorum.''
''Ben de bilmiyorum.'' diye cevap verdi Stiles. ''Bildiğim tek şey peşimimizdekinin bir tek cadı olmadığı.''
O sırada rüzgar şiddetlendi ve sonbaharda sararan yapraklar etrafta dönmeye başladı. Scott ve Stiles, korkuyla ortalığa bakmaya başladılar. Ormandan gelen çığlık sesiyle etraflarında oluşmaya başlayan çember dağılıp ormanın içine doğru bir yol çizdi. Scott pençelerni çıkartarak yaprakların oluşturduğu yola doğru ilerledi. Stiles ne kadar Scott'ın peşinden gitse de bu yaptığının sonucunda ölüp ölmeyeceğinden emin değildi. Biraz ilerledikten sonra ağacın dibine oturmuş olan Alex'e rastladılar. Stiles Scott'a ''Hadi ama.'' bakışı atsa da Scott koşarak korkudan titremiş halde olan Alex'i yerden kaldırarak onu sakinleştirmeye çalıştı. Stiles sırtını ağaca yaslayarak Scott ve Alex'in konuşmasını dinledi.
''İngilizce sınıfından adı Colin olan mavi gözlü bir çocuk, bunu yapması gerektiğini söylerek hızla beni buraya getirdi. Başta ne olduğunu anlayamasam da daha sonra pençelerini çıkardı, Scott, onun pençeleri vardı.''
Alex neye uğradığını şaşırmış bir şekilde ağlamaya başladı. Olanları bir türlü hazmedemiyor, sakinleşemiyordu. Scott ne kadar ona her şeyi biliyormuş gibi görünse de bir açıklama yapmamasından rahatsız oluyordu. Scott'ın telefon numarasını aldıktan sonra eve doğru yürümeye başladı. Alex ormandan çıktıktan sonra Stiles Scott'a bakarak '' Onun peşinden ben mi gitmeliyim?''
Scott ''Benim işlerim var, bilirsin ya, Derek'in yanına gitmeliyim... Görüşürüz!'' diyerek geçiştirdi ve hızla ormanda çıktı. Stiles istemese de Alex'in peşinde düştü. Kahverengi saçlarının savrulmasını izlerken, aynı rüzgarın bir daha estiğini fark etti. Alex eve girdikten sonra çığlıkla bozulan rüzgar Stiles'in donup kalmasına neden oldu. Bu çığlık yaz tatili için Beacon Hills'ten giden ve bir daha da haber alınamayan Lydia'nın çığlıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Teen Wolf
Fanfic**Alex, Londra'da aile içi karışıklıklar olduğu için Beacon Hills'e, Linda teyzesinin yanına taşınıyor. Bundan sonra işler Londra'dakinden daha da karışık olmaya başlıyor. Nasıl mı?** **İkinci sezonda da macera devam ediyor! ''Küllerinden doğan'' da...