BELA

153 8 1
                                    

~Gökhan'dan~
Sabah kalktım diyemicem. Çünkü kafam hala bana gelen dün akşamki mesaj ile ilgili karışık. Özel numaradan geldi.

Sizin yerinizde olsam sevgililerimi yalnız bırakmazdım. Benden sana tavsiye sevdiklerine dikkat et.

Ben bu mesajı Aylin ve Çağla gönderdi diye düşünüyorum.

O mavi gözlere senin yerinde olsam iyice bakardım. Dikkat et!

Kayra'ya da bu mesaj geldi. Bunları Deniz ve Defne'ye söylemedik. Ama Alp biliyor. Bende biraz kestirdim. Uyanıp üzerime siyah kot, siyah t-shirt giydim. Yaz geldi mq hanım evladı gibi hİrka giyemem. Saçlarımı hafif düzelttim. Kayra kot pantolon ve düz beyaz t-shirt giydi. Kapının önünde Defne ve Deniz'i beklemeye başladık. O sırada Kayra'nın telefonuna mesaj geldi.

Bugün büyük gün.

Yine özel numaradan gelmişti.
"Abi söylesek mi?" dedi Kayra düşünceli bir sesle. "Hayır. Onları korkuturuz. Deniz kolay atlatabilir. O güçlü. Ama Defne için aynı şeyi söyleyemem."dedim. Sesim tahmin ettiğimden daha gergin çıkmıştı. "Sence bi şey yaparlarmı? Çağla değil de Aylin zarar verir. Emre ve Semih'de yardım ederse..."dedi. Evet gerçekten Aylin tuttuğunu koparan bir kızdı. Sinirlenince gözü bir şey görmezdi. Sinir hapı kullanıyordu. Ve ikiside psikolojik tedavi alıyordu. Emre gerçekten çok sapıktı. Sarhoş sarhoş sokaklarda bağırıp kızlara sarkıntılık yapardı ve boş zamanlarında porno  izlerdi.  Semih psikopatın tekiydi. Emre kadar olmasada ondada sapıklık vardı. Sigarasını eline söndürür, sinirlenince cam çerçeve indirirdi. Gerçekten oldukça tehlikelilerdi.

       O sırada Deniz ve Defne geldi. Deniz oldukça güzel giyinmişti. Siyah şort  siyah kısa kollu bluz ve olmassa olmazımız hırka. Defne ise kot şort ve üzerinde yazı yazan beyaz bir t-shirt giymişti. Ve siyah hırka. Hırka bizim olmassa olmazımız. Hırkaya karşı ayrı bir ilgi duyuyorum. Her neyse. Bugün cuma. Sonunda yani. Okula gittik. Göt laleleri (hocalar) beynimi ütüledi. Sonunda öğle molası oldu. Defne'nin biraz ateşi çıktı ve midesi bulunmaya başladı. Deniz'in başı ağrıdı. Deniz'in arabası ile gittiler. "Fark ettin mi?" dedi Kayra. Neyi fark etcem mq. Ha ikisinin şortlarını fark ettim. Orda bi dur. "Neyi mq" dedim. Mq saçma oldu ama Gökhan olmak küfür etmek demektir. Gökhan olmak bunu gerektirir. "Şortlarını". "TABİ OLUM".

~Defne'den~
Eve gelir gelmez bonyoya girip kapıyı kilitledim. Kustum. Deniz yanıma gelmek istedi. Ama böyle küçük saçma şeylerle onu meşgul etmek istemiyordum. Ardından yanıma kıyafetlerimi ve havlumu alıp banyoya girdim. Su iyi gelmişti. Duştan çıkıp hızlıca üzerimi giyindim. Saçlarımı kuruttum. İçeriye gittim ama Deniz yoktu ve telefon yerdeydi. Kapı ise sonuna kadar açıktı. Hemen Deniz'in telefonundan Gökhan'ı aradım. Olayı anlatırken bir yandan da ayağımı giyiyordum. Kapıyı umursamdan çıktım. Birden bir erkek eli ağzımı sıkıca kapattı. Gökhan telefondan bana sesleniyordu. Ona cevap vermek istiyordum ama ağzımda ki sıkı el nefes almama bile izin vermiyordu. Tanımadığım kişi yüzünü göstermeden  telefonu yerden aldı. "Vayy Gökhan. Böyle bir mallık yapacağın aklıma gelmedi. Çok kolay oldu. Varya dikkat et derim. Ne olur ne olmaz. Belki de..." diye devam.edecekti ama Gökhan ona fırsat vermeden konuşmaya başladı. " BAK VARYA ONLARA BİR ŞEY YAPARSANIZ SİZİN EBENİZİ SİKERİM PİÇLER!!!" "Defne'de sana selam söylüyo." dedi ve telefonu kapattı. Beni sertçe çekiştirerek kapıya götürdü. Elinden kurtulmaya çalıştım ama güçlü kolları beni sıkarak hareket etmemi engelledi. Gökhan gibi sıkıyordu o bana her zaman sarılırken beni sıkardı. Niye şimdi onu düşünüyordum ki. Başıma bu dertleri açan o değil mi?! Benim ona sövmem gerekirken onu hatırlıyorum. İçimden Gökhan'a minik minik söverken beni çok tatlı mavi renkli olan bir mercedes in (arkası uzun böyle iki tane 3 kişilik koltuk var arkada camları filmli.) içine attı. Tam o sırada çığlık attım ama koskaca sokaktan kimse yoktu. "Uslu dur!" diye kulağıma fısıldı. Sessiz demesine rağmen bana bağırmış kadar oldum. Arabaya beni bildiğin beni fırlattı ve yanıma oturdu. Önümde Deniz vardı. Gözleri kapalıydı. Yüzünr vurmaya başladım. Aynı anda "Deniz uyan!" diye bağırıyordum. Sonunda ayıldı. Eski bir kulübenin önünde durduk. Deniz ile bir adam indi ve Deniz'i sürükleyerek kulübee soktu. Bağırmak için ağzımı açarken güçlü eller ağzımı kapattı. Arabanın kapısını kilitledi ve sürücü koltuğune geçti. Dikiz aynasında mavinin en güzel tonu olabilecek gözler beni buldu. Sadece bir cümle söyledi. "Sus,konuşma"

Bizim TayfaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin