~Gökhan'dan~
Defne yola çıktığımızdan beri müzik dinliyor. Ben ise oyun oynuyorum. Sonunda evin yakınlarına geldik. Saat geç olmuştu. Defne annesi ile konuşuyordu. "Yarın biriniz beni doktora götürcekmiş. Annem randevu almış." dedi. Eve geldik. Allah'ım sonunda. Daha eve gidip tüm kıyafetleri açcaz. Sonra onları tekrar yerine koycaz. İşte tatilin en kötü yanı. Tek iyi şey. Bavuldaki tüm kıyafetlerim temiz. Bide onları yıkardım. Kendi bavullarımı götürdüm. Defne ve Deniz'e yardım etmek için tekrar aşağıya indim. Onların bavullarınıda taşımaya yardım ettim."Gökhan. Kendimi kötü hissediyorum." dedi Defne. "Gel seni eve götürim." dedim ve koluna girdim. Eve getirdim. Defne üzerini giyinmek için beni odadan attı. Ne alaka artık sevgiliyiz. Yani plajdada onlardan daha beterini giyiyorlar. Neyse. Bu konuyu tartışmayalım. Kapıyı açtı. Yine minionlu pijama giymiş. Ama bu seferkini beğendim. Kısa şort, ve askılı. Evet bunu cidden beğendim. Yatağına atladım. Havuza atlarcasına. "Yuh be hayvan. Yatak kırıldı." dedim. Sırıttım. Yanıma geldi. "Bu pijamalarını aşırı derecede beğendim. Özelliklede alt kısmını." dedim. Beni pataklamaya başladı. Tabii beceremedi. Ama eli baya sert. Sırtıma vurduğunda anladım. "Pis sapık." diye söyleniyordu bana vururken. Ellerini yakaladım ve onu altıma aldım. "Bende seni çok seviyorum." diyip onu yanağından öptüm. Ve sonra yatağa uzandım. Defne gelip başını koluma koydu ve bana iyice yaklaştı. Sonra bana sarıldı. Bende ona sarıldım. "Seni seviyorum öküzüm." dedi. "Bende." dedim ve ona daha sıkı sarıldım.
Deniz bizi uyandırdı ve kahvaltı yaptık. Sonra doktora gitmek için hazırlandık. Defne duştayken Defne'nin telefonuna mesaj geldi. Ve bende merak edip baktım.Kimden : Kıvırcığımmm
Nabiosun.Kime : Kıvırcığımmm
Defne'nin sevgilisiyim.Kimden : Kıvırcığımmm
O zaman Defneye iyi bakıcaksın. Çünkü o önceden çok değişikti. Umarım şimdi düzelmiştir.Kime : Kıvırcığımmm
Ne gibi şeyler. Şu an zamanım yok. Senin numarını aldım. Akşam aricam.Kimden : Kıvırcığımmm
Tamam.Ne yaşamış olabilirki. Çok merak ettim. Defne geçmişten konuşmayı pek sevmez zaten. Bende üzerine gitmezdim. Neyse bunu öğreneceğim. Herkes hazırlandı. Beraber gittik. "Bak Defne neren ağrıyorsa söyliceksin. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar anlatcaksın. Yoksa seni döverim." dedi Deniz. Deniz döver belli olmaz ona. Her boku yapar o. Her neyse. Sonunda hastaneye geldik. Özel bir hastaneydi. Mal gibi 10 dakka bekledik. Sonra bizi içeri aldılar. Eh sonunda. "Hastamız kim?" diye sordu kadın doktor bize. "Ben" dedi Defne. "Adın ne?" diye sordu. "Defne" diye cevap verdi. "Sıkıntıların ne? Mesela ne oluyor?" diye sordu kadın. "Kalbim ağrıyor. Nefes almakta zorlanıyorum. Sürekli halsiz hissediyorum. Kan tükürdüm ve bayılıyorum." dedi. "Kaç yaşındasın?" diye sordu. "20." dedi Defne. "Şimdi sana bi kaç test yapcaz. Emin olmak için." dedi. Neyden emin olcakki. Brn bunaldım burda ve biraz hava almak için dışarı çıktım. Kayra'da peşimden geldi. Beraber dışarı çıktık. "Sence doktor neyden şüpehelendi?" diye sordum Kayra'ya. "Abi boşver ya. Bilme benim düşüncemi." dedi. Ona ters ters bakınca söylemek zorunda kaldı. "Abi bence kalp hastası. Çünkü kalbim sıkışıyo diyo. Bunun daha ne gibi bi açıklaması olabilir." dedi. "Benimde aklımda bunlar var." dedim. Biraz daha dışarda durduk ve sonra içeri girdik. Sonuçlar hemen çıktı. Kayra Defne'yi dışarı götürdü. Deniz ile ben kaldım. "Maalesef bu testler benim aklındaki ihtimalleri doğruladı. Maalesef Defne kalp hastası ve dönüşü olmayan bir yola girmiş. Kan tükürmeside kalbi yüzünden. Bu kan tükürmeler bir zaman sonra kan kusmaya kadar gidebilir. Ona ilaçlar vericem. Ama o ilaçlar bile hastalığını artık durduramaz. Şu an çok hızlı ilerliyor hastalığı. Bu ilaçlar sadece hızını yavaşlatmak için. Tek çaremiz nakil. Nakil olmassada bu ilaçlar bir yere kadar fayda eder. Ama kalp nakili bekleyen çok hasta var. Yani sizin bi akrabanızdan yakınlarınızdan olur ancak. Nakil olmassada... Ölür. Ama acı çekerek ölür. Ama hızlı olup bir yerlerden bulmanız lazım. Eğer bulamassanız da son zamanlarını iyi değerlendirsin. Onu mutlu etmeye çalışın. Ani duygu değişimleri hastalığını daha kötü yapar. İyi günler." dedi. Başımdan aşşağı kaynar sular döküldü. Odadan çıktìk. Deniz bir an sendeledi. "Gökhan ölcekmiş." dedi. "Öyle deme. Belki buluruz. Ağlamayıda kes. Defne'ye nasıl söylicez onu düşün. Üzülmüştüm. Ve üzülünce sinirleniyordum. Bi insanda böyle bir psikoliji olamaz ya. "Eve gidince söyleriz." dedi Deniz. Arabaya gittik. Yol boyunca hiç konuşmadık. Eve gelince Alp ve Su'yuda çağırdık. "Deniz sen mi ben mi?" diye sordum. "Sen." dedi. Ona laf bile söyleyemiyordum. "Offf. Öncelikle bu haber hepimizi üzdü. Off ama bunu başta Defne olarak herkesin bilmesi lazım." dedim. Kelimelerim arasında derin derin nefesler alıyordum. Bunu nasıl söylicektim ona. "Defne. Kalp hastasıymış. Bu yüzden kan tükürmüş ve bu kan tükürmeler kan kusmaya kadar gidebilirmiş. Hastalığı önüne geçilemez hale gelmiş." dedim. "Deniz bunuda sen söyle." dedim. "Hayır. Ben diyemem." dedi. Ben sanki diyebiliyorum. "Çok hızlı ilerliyormuş. İlaçlar sadece hızını azaltmak içinmiş. Tek çare nakil." dedim. Ve Alp o en kötü soruyu bana sordu. "Eğer nakil bulamazsak nolucak?" diye sordu. "Şey olcak işte." dedim. "Ne olcak " dedi. "Şey işte şey." dedim. "Ölcek." dedi Deniz hıçkırarak. Sonra Defne hızlıca kalktı. Bende kalktım ve peşinden gittim. Benim geldiğimi görünce hemen odasına gidip kapıyı kapatmaya çalıştı. Ama ayağımı koydum. Kapatamadı. Kapıyı açtım. İçeriye girince kapattım. Defne sırtını duvara sürterek yere oturdu. Yanına gittim. Ona sarıldım. Ağladı. "Hemen mi ölcem? Tam sevdiğime kavuşmuşken mi? Ama masallarda böyle olmazdıki. Prenses prensine kavuşur mutlu yaşarlardı. Neden bize öyle olmadı. Ben ölmek istemiyorum. Helede tam sana kavuşmuşken." dedi. "Ölmiceksin. Bulucaz biz sana o nakli. Ama sen yeterki ağlama." dedim. "Onlar bana böyle baktıkça daha kötü oluyorum. Hiçbir şey artık eskisi gibi olmicak. Fark ettim ki ben. Şimdiden değiştiler. Deniz bana hiç öyle bakmamıştı. Siz orsayken Kayra ile sarıldık. Onda bile fark ettim. Alp ve Su onlar bana hiç böyle bakmamıştı. Şimdi ben onların yanı bile gitmeye utanıyorum. İkide bir "İyi misin Defne? , Sen kalk ordan Defne otursun, Defne istediğin bi şey varmı, Defne bi şey olduğunda söyle" dicekler. Ben göz önünde durmayı sevmemki. Gelip bana sebepsiz yere sarılcaklar. Gereksizce bana bakıp ağlicaklar. Ama ben istemiyorum. Onlara söylesen bile böyle davranmayın diye onlar bana hep aciycak. Ben onların için artık hep acınması gereken biri olarak kalıcam. Böyle davranmasalar bile ben onların bana aciyacaklarını biliyorum. Artık sadece acınası bir insan olarak kalıcam." dedi. "Hayır Defne. Yalnış düşünüyorsun. Bu herkesin başına gelebilir. Biz sana acımıyoruz. Biz sadece üzülüyoruz. Bak Defne. Burdaki kimse sana ihanet edip seni bırakıp gitmez. Hadi gitti diyelim. Ben seni sonuna kadar sevicem. Hep senin yanında olucam. Bunu aklına yaz. Şimdi ikimizinde hava almaya ihtiyacı var. Gidip eczaneden ilaçlarını alalım." dedim. Onu ayağa kaldırdım. "Ağlama." dedim. "Biz gidiyoruzz." diye bağırdım. Sesimi oldukça neşeli göstermeye çalıştım. "Nereye?" diye sordu Deniz. "İlaçlarımı almaya." dedi Defne. "Dikkatli olun." dedi Kayra. "Tamam baba." diye cevap verdi Defne. Biraz olsun açılmıştı. Elini sıkı sıkı tuttum. Eczaneye gidip ilaçları aldık. Teyze sağolsun nasıl ve nerede kullanılcağını bir kağıda yazıp verdi. Onu mutlu edicek bir şey yapmalıydım. Ama ne. Ben düşünürken çoktan eve gelmiştik. Alpler gitmişti. Kayra ve Deniz'de televizyon izliyordu. Bizi görünce oturur pozisyona geçtiler. "Ben acıktım." dedi Defne. "Bende." dedim. "Bende" dedi Kayra. "Bende" dedi Deniz. Defne kalkıp dolaba baktı. "Hiç bir şey yok." dedi. "Off. Ne yicez." dedi Kayra. "Pizza yiyelim." dedi Deniz sevinçle. "Kim almaya gitcek." dedi Defne. "Buldum. Alp ve Su'ya söyleyelim. Onları çağıralım. Gelirkende pizza alın diyelim." dedi Kayra ve Alp'i aradı. "Televizyondada bi şey yok." dedim. Sonunda Alp ve Su'da geldi ve hayvan gibi pizzaya daldık. Çok güzel doydum. Çok güzel doydum ne mq. Biraz sohbet ettik. Ama ben onları dinlemedim. Herkes yattı. Defne uyudu. Kayra ve ben hala ayaktaydık. Defne'nin arkadışı olan kızı aradım. Hemen açtı "Alo?" dedi "Şey ben Gökhan. Defne'nin sevgilisi." dedim. Daha ne diyebilirim. "Merhaba ben Dicle. Tanıştığımıza memnun oldum." dedi. Dicle. Güzel bir isim. "Bende memnun oldum. Şey Defne önveden niye değişikti? Ne oldu?" diye sordum. "Ben çok soğuk bir kızdım. 3 arkadaşım vardı sadece. Biz Defne ile yanlış hatırlamıyorsam 5. sınıfta beraber oturduk. Çok değişikti. Derste hocaya sinirlendiğinde makas ile kolunu kesmişti. Onunla kavga ettiğimde hemen ağlardı. Duygusal değildi. Tamamen içinde yaşadığı şeyleri dışına yansıtıyordu. Sınıfta bir çok kişiden nefret ederdi ve bunlardan biride bendim. 7. sınıfta bir Su ile önümde oturuyordu. Su ile çok kavga ederlerdi ve yanımda oturan arkadaşım Derem ile onları ayırırdık. Biz zaten Defne ile 7. sınıfta yakınlaştık. Ben voleybol oynuyordum. O da öğrenmek istedi. Berbat oynuyordu ama azmetti ve takıma girmeyi başardı. O yıllarda Defne'nin içindeki kötü kız uyanmaya başladı. Nefret ettiği kişilerden yavaş yavaş ve acıta acıta intikamını alıyordu. Etrafında pek fazla kişi yoktu. Su, Derem, Deniz ve ben. Selin diye bir kız vardı. Ondan tüm sınıf nefret ederdi ama o bunu rağmen sürtüklük yapmaya devam etti. Defne artık dayanamadı ve ondan intikamını aldı. Herkes başta çok şaşırdı. Defne'nin içine kapanık sessiz sakin olduğunu düşünürlerdi. Herkes onun gerçek yüzünü gördü ve bir çok dostunu kaybetti. Bu yüzden içine kapandı. Gerçekten psikopatlık yapmaya başladı. Kafasını dağıtmak için voleybol oynardı ve birden voleybol onun hayatı oldu. İnsanlar onu voleybol oynadığı için bile dışlıyordu. Cidden kızın çok üstüne geldiler. Ve o da onlara patlamak yerine susmayı tercih etti. O sustuğunda içinde fırtınalar kopar. Bir sürü psikopatça planlar üretir. Üzüldüğünde susar. Sakın onu üzme. Kötü şeyler yaşamasına rağmen hala gülebiliyor. Benim kapatmam lazım. İyi geceler." dedi ve kapattı. Her şeye rağmen gülebiliyor. Şimdi onun hastalığı. Bunuda atlatacak. Bunu da atlatacağız.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bizim Tayfa
Teen FictionDefne yalnızlığa alışmış bir kızdı. Taki en yakın arkadaşı Deniz olana kadar. Birbirlerini çok seven iki genç kız ve onları seven iki erkek Not : Küfür ve argo kelimeler vardır. Ve kitaptaki tüm kişiler hayal ürünüdür. Hiçbir şeyin gerçeklik payı yo...