İki gün geçmişti. Franklin iki gün boyunca işlerine yoğunlaşmış ve sürprizi olabildiğince düşünmemeye çalışmıştı. Ama bu zaman içerisinde sadece kendini kandırmıştı. Bütün zaman boyunca Tony'nin ona ne yapabileceğini düşünmüştü ama bulamamıştı. Ona zırhtan başka ne verebilecek olabilirdi ki?
İki günün sonrasında ki gün, Franklin sabah toplantısı bittikten sonra dosyalarını toplarken arkasında birinin durduğunu fark etti. Sandalyesini döndürüp arkasına baktı, Steve Rogers'ı gördü, "Selam Steve, neden orada durmuş beni izliyorsun?" Çift taraflı büyük kahve rengi kapının eşiğine yaslanıp kollarını birleştirmiş olan Steve, gülümsedi "Çünkü senin özel şoförün, bana bazı şeyleri söyledi. Sanırım Tony zırhı giymene izin vermiş."
Franklin, aklına iki gün öncesini getirdi ve o herifin bunu bildiğini hatırladı. Steve'e söyleyebileceği konusunda bunun mümkün olduğunu düşünen Franklin, "Evet, sonunda Tony izin verdi. Her ne kadar ona fikrini değiştirten şeyin ne olduğunu hala bilmesem de, sonuçta artık Stark şirketinin maskotu ve şehrin kahramanı olmak için bir fırsatım oldu."
Steve, başını aşağı eğdi, ardından iki adım öne atıldı ve kafasını yine kaldırdı "Bak, Franklin, kahraman olmayı gerçekten istiyorsun fakat, bunun zorluklarının farkında mısın?" Franklin, onun bahsedeceği konunun ne olduğunu anladı, "Evet evet, zorluğunun farkındayım. Sevdiklerime zarar gelebilir yada bana bir şey olabilir."
Steve, bir süre konuşmadan sadece Franklin'e baktı. Ardından hafif bir öksürük ile boğazını temizledi ve eğilip Franklin ile göz hizasına geldi, "Bundan yıllar önce, tek amacımız hayatta kalıp dostlarımızı korumak iken, Peter Parker bana çok önemli bir şey öğretmişti. Büyük gücün büyük sorumluluk getirdiği. İron Man olman ile beraber arkasından bir çok sorumluluk gelecek. Bunlara hazır mısın? Bütün bu sorumlulukları taşıyabilmek için hazır mısın?"
Franklin, bir anlığına düşündü. Gerçekten hazır mıydı? Bunu yapabilmek için kendini gerçekten de hazır hissediyor muydu? Yoksa kendini mi kandırıyordu. Düşüncelerini bir daha aklından geçirdi. Hazırdı, hem de sonuna kadar hazırdı. "Beni neyin beklediğini biliyorum Steve, beni bir daha uyarmana gerek yok."
Steve, bir daha başını eğdi, ardından elini Franklin'in omzuna koyduktan sonra kafasını kaldırdı ve tekrar çocuğun gözlerine baktı, "Ne olursa olsun. Ben yardım için hazırım, tamam mı? Ne zaman istersen yardım için gelirim."
Franklin, başını hafifçe salladı "Anladım Steve, eğer yardımına ihtiyacım olursa, gelirim." Steve bunu duyduğuna sevindi ve gülümsedi. Ayağa kalktı ve bir şey demeden odadan çıktı. Franklin, tekrar masaya döndü ve uzun, geniş masanın üstündeki kağıt yığınlarına tekrar bakmaya başladı.
Genç Rhodes, kağıtları sıralamak ile uğraşırken, aniden iki el onun gözlerini kapattı. Ardından kulağına kısık bir sesle, "Ben kimim?" Franklin, bu küçük ve soğuk elleri her yerde ve her şekilde tanırdı. Sesin de ince bir kız sesi olduğunu duyunca. Arkasındaki kişinin Gwen olduğunu anladı. "Gwen, beni böyle oyunlar ile kandıramazsın," Gwen, onun doğru tahmin yaptığını görünce biraz üzüldü. Ellerini Franklin'in gözlerinden çekti ve büyük bir sevinçle, "Ne zaman zırhı giyiyorsun peki. Aman Tanrım inanamıyorum. Daha bir ay önce bana böyle bir şey deseler inanmazdım."
Franklin, daha arkasına dönmeye fırsat bulamadan Gwen bunları söylemişti. Gwen'e dönüp bakmak yerine kağıtlar ile uğraşmaya devam edince, Franklin, Gwen'de onun ne ile uğraştığını merak etti ve Franklin'in omzundan önündeki kağıtlara baktı "Sanırım sıkıcı şirket işleri ile uğraşıyorsun. Gereksiz, uzun açıklamalı evrak işleri mi?"
Adam hala aradığı kağıdı bulamamıştı. O kadar çok sözleşme ve prosedür ile ilgili kağıt vardı ki, arasından sadece bir tanesi gerektiği zaman o bir kağıdı bulmak çok zordu. En sonunda pes eden Franklin, kendini geriye attı ve sandalyesine yaslandı, "Sanırım pes ediyorum, doğru olan kağıdı bulmak çok zor. Bunu daha kısa yapamıyorlar mı? Ya da ne bileyim, daha kolay bir yolu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aile | Tony Stark
Kurzgeschichten"Söz veriyorum Rhodes" Dünya'nın Iron Man olarak bildiği Tony Stark, bütün gezegeni Ultron'un ordusunun hükmettiği Ultron Çağı zamanında kaybettiği arkadaşı olan James Rhodes'a söylediği sön söz buydu. Tony, Rhodes'a verdiği sözü tutabilmek için...