Mazeret Olduğunu Bütün Bunların

168 22 5
                                    

Antony adında bahsettiğim kişi, Tony'nin geçmişteki halinin yansıması olan kişi.

Genç olan Antony Stark ve onunla kapışan, yaşlı, Tony Stark. İkisi Tony'nin rüyasında, 1993'te Rhodes'un öldüğü zaman ki yerde kapışıyorlardı. Tony, Antony'nin zırhının çalışmasını sağlayan ark reaktörünü vurmuştu. Bu yüzden de Antony'nin zırhı çalışamaz hale gelmişti. Yine de bu, Antony'i yıldırmadı.

İkisi arasında uzak bir mesafe vardı. İkisi de yemyeşil çimenlerin üstünden kalkıp, birbirlerini gözetler olmuştu. İkisi de, karşısındakinin hareket etmesini bekliyordu. Tony, bir süre Antony'e baktıktan sonra, üstüne doğru uçmaya başladı. Antony'de ona doğru koştu ve ikisi tam ortada buluştu.

Tony, onun üstüne uçarak geldiği için, Ark Reaktöründen sarkan kablolardan yakaladı ve yükseğe çıkarmaya başladı. Antony, göğsünün ortasından çıkan kablolardan kurtulmaya çalışsa da, bir süre sonra bundan vazgeçti. Çünkü Tony, onu çok yükseğe çıkarmıştı ve o yükseklikten düşerse ölebilirdi.

Ardından Antony, yukarıya hızla çıkmaktan oluşan gürültü bastırmak için bağırarak konuştu "Bu senin olduğu kadar benim de rüyam Tony, ipin bir ucu hala bende." Bunu demesinden hemen sonra, ikisi de aniden kum zemine düştü. Yukarıya doğru çıkarlarken, aniden kumlardan bir tavan oluştu ve ona çarpıp kumların içine gömüldüler. Tony ve Antony kalktıklarında ise bir çölde olduklarını gördüler.

Tony, hatırlamıştı. Burası, teröristlerin elinden kaçıp çöle düştüğü, kurtulmak için günlerce yürüdüğü yer olan çöldü. Tony, etrafa bakıp, geçmişteki anıları bir daha yaşarken, Antony ona arkadan vurma fırsatı yakaladı ve ses dalgası yollayarak onu ileriye uçurdu. Tony, ileriye uçup sımsıcak kumların üstüne düştüğü zaman fark etti ki, karşısında zırhındaki ark reaktörünü tamir etmiş bir Antony duruyordu.

Stark, bunu görünce içinden küfür etti. Bir rüyanın iki kişi tarafından kontrol ediliyor olması onun için hiç iyi değildi. Oradaki dünyayı değiştirebilecek iki kişi vardı ve ikisi birbirine düşmandı. Tony, yerden kalkarken güneşin yüzünden kumların geldiği sıcaklığın farkına vardı. Ortam neredeyse yanıyordu. Tam olarak önüne düz olarak bakmak imkansızdı. Tony, kaskını taktı, sıcaktan etkilenmemek için.

Antony ise gülüyordu. O da kapattığı için, sesi mekanik çıkıyordu "Burayı hatırlıyorsun değil mi? Silah üretici olarak girdiğin mağaradan yeni bir kahraman olarak çıkmıştın. Burası benim doğduğum yer, burası İron Man'in doğduğu yer, Tony."

Tony ise yumruğunu sıktı ve saldırmak için zaman aradı, "Doğduğun yerde öleceksin, Antony, seni öldürürsem bütün geçmişimden kurtulabilirim." Antony, ona elini doğrulttu, ışın atacaktı, "Öldükten sonra beni nasıl öldürmeyi düşünüyorsun. Bu arada, ipin ucu hala bende, unuttun mu?"

Bunu bir daha hatırlatarak ne demek istediğini anlamadı. Sonradan anladı ama neden bir daha üstüne vurgu yaptığını bu konuda. Arkadan bir zırh daha geldi ve onu boğazından kavradı. Kolunun arasına alarak onu boğmaya çalışan zırh. Diğer elini onun kafasının dibine koydu ve ışın atmak için bekledi.

Onu arkadan gafil avlamış olan zırhtan kurtulmaya çalıştı Tony, fakat başarısız oldu. Zırh, içinde kimse olmadığından kilitlenmişti ve yerinden kıpırdamıyordu. Tony, itici botlarını çalıştırdı ve havalandı. İtici botlardan çıkan ışın, kuma yüksek ısı uyguladığından, Tony'nin ayak bastığı kumlar cama dönüşür gibi olmuştu. Havalandıktan sonra arkasındaki zırhtan tekrar kurtulmaya çalışsa da, simsiyah olan zırh, onu iki kolu ile sımsıkı tutmaya devam ediyordu.

Tony, arkasındakini insansız bir zırh olduğunu hatırladı, kaskın içindeki ısı radarı, zırhın içinde insan olmadığını göstermişti. Tony, kendi boğazını ondan kurtarmaya çalışmak yerine, onun iki kolunu da tuttu. Öne doğru çekmeye başladı. Amacı onun kollarını kopartmaktı. Zırhlarının dayanıklı olduğunu bilse de, çaresizlikten deniyordu yine de.

Aile | Tony StarkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin