_________________________
Leyla Çetin
Hülya'nın temsili cenaze törenine girmek üzere evlerinin önüne geldim.Vücudum kaskatı kesildi ve hareket edemedim bir süre. İçeride nasıl acılarla karşılaşacağımı bilemiyorum ve buna hazır değilim.
Babam karakolda kalmak zorunda olduğu için bana eşlik etmedi.Onu temsilen ve aileyle sohbet edebilmek için buradayım.Tabi bir de Mehmet'i yalnız bırakmamak için ...
Koruma olduğunu tahmin ettiğim kişi yanıma yanaştı. "Kim için gelmiştiniz?" Boğazımı temizleyip toparlanmaya çalıştım. "Ben Leyla Çetin.Komiser Hakan Çetin'in kızıyım.Hülya'nın davasını beraber yürütüyoruz.Mehmet Ali Yiğit'e adımı söylerseniz size açıklayacaktır" Adam başını salladı. "İçeriye buyurun" Başımla selam verdim, gösterdiği yolu izleyerek eve girdim.
Ortamda yoğun kasvet vardı. İnsanın nefes almasını engelleyecek derecede hem de. Etrafa göz gezdirdim.Hülya'nın arkadaşları ve yakınları olduğunu düşündüğüm insanlar ağlıyordu.Yakalarında Hülya'nın siyah-beyaz,güleryüzlü fotoğrafı vardı. Anne,baba salondaki koltukta oturmuş,basına açıklama yapıyordu. Tanıdık birilerini -Mehmet Ali'yi- görme umuduyla etrafa bakınmaya devam ettim.
Salonun en uç köşesinde zar zor ayakta durmaya çalıştığını fark ettim.Karşındaki kişi konuşuyor ama Mehmet'in duymadığından eminim. Daha kafasını bile sabit tutamıyor. Sarhoş gibi göründü gözüme.Hatta çok fazla antidepresan almıştır,diye düşündüm.Umarım sadece alkolün ya da düşüncelerin yarattığı sarhoşluktur.
Hızlı adımlarla yanına gittim,karşısındaki kişiyi selamladım.Mehmet beni görünce dudağının kenarı kıvrıldı.Koluna girme ihtiyacı hissettim,olduğu yerde ileri geri sallanıyordu. "Ben de seni bekliyordum,Leyla" Boyuna ulaşabilmek için parmak uçlarımda yükseldim ve kulağına fısıldadım. "Hiç iyi görünmüyorsun" Gözlerini kapatıp birkaç saniye bekledi. "Değilim zaten.Beni buradan götürür müsün?"
"Annenlerle konuşamadım"
"Leyla,lütfen..."
Gülizar Hanım'ın olduğu yöne bakınca,kadının konuşmaya müsait olmadığını gördüm.Darmadağın görünüyor ve konuların detayına inmek onu daha fazla yıpratabilir. Ayrıca,gönlüm Mehmet Ali'yi bu şekilde bırakmayı kabul etmedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bıçak Sırtı
General Fiction"....Beni kendine çekti,kollarını bedenime sardı ve ağlamaya başladı.Karşı çıkmadım,onu durdurmadım.Ona dönük oturdum,daha rahat sarılmasını sağladım. Hıçkırıkları yüzünü yasladığı saçlarımın arasında dağıldı. Mehmet Ali Yiğit'in en savunmasız anı o...