______________________
Leyla Çetin
Gözlerimi karşımdaki duvara dikmiş halde Mehmet Ali'nin yatağına oturdum.Uzun süren inatlaşmalarımız sonunda benim burada,Mehmet'in salonda yatmasına karar verdik.
Hülya'nın yazdıklarını okuduktan sonra kendime gelmem pek mümkün değil.Mehmet o dakikalardan bu yana hiç konuşmadı zaten.Nasıl bir ruh haline girdiğini tahmin edemem.Kolumun acısını unutturdu bana bütün olanlar.
Minik bir detay alabilmek için babamı aradım. "Efendim kızım"
"Baba,nasılsın?" Derin nefes aldığını duydum. "Çalışıyorum,iyi olmayı deniyorum"
"Gelişme var mı?"
"Evet.Size gönderdiğim metinleri biz de okuduk,Deniz'i tekrar sorguya aldık.Aşağıda,parmaklıkların arkasında konuşmamaya devam ediyor.Seni vuran lavuk var ya,o da cezaevine girdi.Siz Bodrum'a giderken o da cehennemine gidiyordu"
"Hülya'yla aynı yaşta değil miydi baba? 17 yaşında,olmalı"
"Değil kızım.23 yaşındaymış.Hülya'yı uzun süredir takip ediyormuş,seviyormuş ama son aylarda sevgili olmuşlar.Kavuşunca araya ölüm girmiş,o yüzden ölümüne sebep olanları cezalandırmak istemiş.Savunması böyleydi"
"Suç işlemesinin sebebi ,intikamdı yani"
"Evet.Neyse,sen nasılsın? Kolun nasıl?"
"Biraz zonkluyor ama fazla zorlamıyor.Mehmet baya kötü oldu,onu düşünüyorum"
"Çok doğal.Bir şekilde atlatması gerekiyor. Geri geldiğinizde konuşuruz her şeyi"
"Baba,adli tıp raporu ne zaman çıkacak?"
"Aslında çıkması gerekiyordu ama detaylar var sanırım,bekliyoruz"
"Tamam.Sonra yine ararım,görüşürüz baba"
"Olur kızım.Kendine dikkat et"
"Sen de "
Yatağın öteki tarafında yatan Freud'un tüylerini okşadım.Evin içinde hiç ses yok.Mehmet'in uyumayacağını çok iyi biliyorum.Sessizlik beni korkuttu.Üstelik ilk kez kalacağım bir evdeyim.
Daha fazla dayanamadım ve yataktan kalktım.Omuzlarıma köşede duran hırkayı alıp odadan çıktım.
Banyonun kapısı açık,mutfak ve salon boş.
Şuan Mehmet'in koltukta oturması ya da uyuması gerekirdi.
Gerginliğim kat kat arttı.
Salonu,duvardaki led ışıklar aydınlatıyor sadece. Koltuğun üstündeki battaniye ve yastık yerinden oynatılmamış.
Derin nefes aldım.Etrafa bakınırken dışarıdaki hareketlilik gözüme çarptı.Cama tamamen yaklaştım.
Mehmet Ali,bütün hıncını sudan çıkarırcasına dışarıda yüzüyordu.Hem de gecenin bu saatinde.
Bahçe kapısından dışarıya çıkıp şezlonga oturdum.Kulaç atarken başı suyun içinde olduğu için beni fark etmedi.Kıyıya varınca suyun içinde takla atıp yüzmeye devam etti uzun süre.Kaç tur attığını sayamadım.Sonunda benim olduğum tarafa kollarını dayayıp kafasını sudan çıkarttı.Göz göze geldik.Yüzünü sıvazladı.
"Leyla?"
"Mehmet? Neden havuzdasın?" Derin nefes alıp tek hamlede havuzdan çıktı.Yanımda duran havluyu alıp bedenine sardı.Altındaki eşofmanı fark ettim. "Kafa dağıtmak istedim"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bıçak Sırtı
General Fiction"....Beni kendine çekti,kollarını bedenime sardı ve ağlamaya başladı.Karşı çıkmadım,onu durdurmadım.Ona dönük oturdum,daha rahat sarılmasını sağladım. Hıçkırıkları yüzünü yasladığı saçlarımın arasında dağıldı. Mehmet Ali Yiğit'in en savunmasız anı o...