4.BÖLÜM

159 30 17
                                    

Gözlerimi açtığımda bulanık gördüğüm beyazlıkla gözlerimi tekrar kapatıp açtım Itır ve Esin başımdaki iki koltukta oturup ellerini saçlarının arasında saçlarını sıkıp oturuyorlar.Barış oda da ordan oraya dolaşıyordu kolumda hissetiğim sızıyla yüzümü buruşturup koluma baktığımda serum iğnesini fark ettim en son Barış beni ayağa kaldırmıştı etrafa göz gezdirdiğimde hastane odası gibi bir yerdeydim.Itır koltuktan heyecanla doğrulup

"Uyandı " dedi.Barış hızla yanıma gelip sedye ye oturdu.Esin koltuktan fırlatıp başımın ucunda duruyodu.Barış ellerimi avuçnun içine aldığında avuçlarının içinde ellerim kaybolmuştu yüzüme bakıp

"Özür dilerim Tutku ben öyle demek istemedim yemin ederim sadece kızgındım o an bak anla beni onlar benim arkadaşlarım evet ama gördün sen istediğin kadar yardım et onlar böyleler" dedi.Gözlerinde pişmanlık vardı söylediği sözden dolayı kendini pişman hissediyordu ne olursa olsun o benim kuzenimdi annemi babamı kaybettim ailemden tek kalan o ve amcamdı yengem beni ne kadar istemesede o da vardı tabi gülümseyip elimi avuçlarından çektim.Yüzüme öylece bakıyordu elimi yanağına koyup

"Önemli değil Barış zaten tek ailem siz kaldınız sizide kaybetmek istemiyorum" dedim.Gülümseyip

"Söz veriyorum bi daha asla seni yalnız bırakmıycam söz" dedi gülerek yüzüne baktım.Esin yalancı öksürükle dikkatimizi çektiğinde kaşlarını çatıp ellerini beline koyup

"Hey bizde senin aileniz demedik mi ne çabuk sattın bizi Eti Tutku" dedi yataktan doğrulup kollarımı iki yana açıp Esine ve Itıra baktım İkisi birbirine baktıp gülümseyerek bana sarıldılar.Barışa doğru kafamı çevirip baktığımda yüzüme bakıp gülümsedi.

Okuldan çıkıp eve gitmek için arabaya bindik. Barış bana yapılan şeyden dolayı öfkeliydi.

"Barış"

"Hı"

"Şey sen şeylere birşey şey etmedin demi"dedim gözlerini yoldan ayırıp gülerek

"Şeylere şey kızım senin türkçe öğretmenin anasınıfı öğretmenimi" dedi alt dudağımı ısırıp söylemekle söylemek arasında kalırken

"Pusatlara birşey yapama olurmu" dedim ne dedim lan ben nasıl söyledim bu kadar hızlı Barış kaşlarını çatıp arabayı durdurdu.Yüzüme baktı öfkeliydi koltuğa biiraz daha yaslanıp yüzüne baktım.

"Tutku onlar seni oraya kitlediler ve sen hala onlarımı koruyorsun sen beni delirtmeye mi çalışıyorsun"dedi yutkunup

"Ama onlar benim yaşadılarımı bilmiyo bilseler yapmazlardı ki hem Barış yeni gelen herkese yapıyormuşsunuz benim yerime başka bi kız gelseydi sende onlara katılırdın yalan mı " dediğimde çatık kaşları normalle dönmüştü derin bi nefes aldım.

"Tamam birşey yapmıycam ama emin ol bir daha böyle birşey olursa arkadaş dinlemem ayrıca senide dinlemem anladın mı sen bana amcamın emanetisin canının acımasını istemiyorum" dediğinde gözlerim dolmuştu babam yeni Barışa beni emanet etmişti annem ve babam yangından çıktıklarında tamamen ölmemişlerdi ben baygınken hastanede ölmüşlerdi.Barış kolduğundan doğrulup bana sarıldı göz yaşlarıma engel olmamıştım sonra geri çekilip göz yaşlarımı sildi.

"Ağlama artık onlar seni çok güçlü yetiştirdiler OKTAY KAVİNİN kızı olduğunu göster herkese" dediğinde haklıydı benim babam güçlü bi adamdı aklına koyduğu şeyi inatla yapardı ne olursa olsun başarırdı engel tanımazdı bende onun gibi olmalıydım dik durmalıydım gülümseyip

"Haklısın ben Oktay ve Derin KAVİNİN kızlarıyım böyle sulu göz olmam ben" diyip ciddi oldum. Barış gülerek

"Ciddiyet hiçte yakışmazmış benim Eti tutkuma" dediğinde saçlarımı karıştırdı yüzümü buruşturup

Kurtsuz Çürük Elma Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin